Filistin’de Siyonistlere toprak satışını İttihatçılar da engelledi! | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Filistin’de Siyonistlere toprak satışını İttihatçılar da engelledi!

 

Sadrazam Talat Paşa: Filistin topraklarına yerleşmiş olan Musevîlerin toplamı yüz yirmi bini aşan bir toplama ulaşmış olduğu için Osmanlı Devleti'nin siyasi mevcudiyetini gelecekte tehlikeye sürükleme potansiyelinde olan bu cereyanın bir an evvel durdurulması...’

ERCAN DOLAPÇI


Sultan Abdülhamit'in Filistin'de Siyonist Yahudilere toprak satışını yasaklaması yıllardır anlatılır. Bunda kuşku yok. Bu belgelerle de sabit. Asıl ilginç olan ve bugün pek dile getirilmeyen, ondan sonra İttihatçıların da aynı siyaseti titizlikle izlemeleridir. İttihatçılar da Filistin'i vatan bilerek buraların elden çıkmaması için uğraştılar. Emperyalist ülkelerin Kudüs merkezli bir Yahudi devleti projesini engellemeye çalıştılar. Cihan Harbi içinde Türk ordusu, işgalci İngiliz ordusuna karşı Filistin'i canla başla savundu. Bu uğurda binlerce şehit verdi. Kudüs'ün düşmesi Avrupa'da sevinçle karşılanırken İstanbul ve Anadolu'da ise büyük üzüntü yarattı. 

İttihatçı yönetim, “31 Mart” 1909 gerici ayaklanmasından sonra Sultan Abdülhamit'i "parmağı var" diye 27 Nisan 1909 tarihinde görevden aldı. Yerine gelen Sultan Reşat ve İttihatçı yönetim, aynı titizliği sürdürdü. Özellikle Cihan Harbi içinde Siyonistlerin bölgeye yönelik planlarına engel olmak istedi. Bu maksatla bölgeye yönlendirilen Musevi göçünü engelledi. Osmanlı vatandaşı olmayanları da sınır dışı etti. Buna ilişkin yazışma, rapor ve kararlar Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı tarafından 2009 yılında "Osmanlı Belgelerinde Filistin" isimli kitapta araştırmacıların ilgisine sunuldu. İşte konuya ilişkin önemli belgeler:

MEŞRUTİYET'İ FIRSAT BİLENLER
Abdülhamit'in devrilmesinden sonra Yahudi Siyonist hareket büyük moral buldu. "Kardeşlik, dayanışma, birlik" sloganını fırsat bilerek bölgede atağa kalktı. Büyük sayılarda Musevi'yi bölgeye yönlendirmeye başladı. Avrupa ve Rusya'dan binlerce Yahudi bölgeye gelip yerleşmek istedi. Osmanlı yönetimi ilk etapta bunların üç ay kalmalarına izin verdi. Süreyi geçenlerin sürelerinin uzatılmayacağı ve gereğinin yapılacağı konusunda bölgedeki yöneticiler uyarıldı. Bunlara toprak satılmasını ise kesinlikle yasakladı. Yani her aşamasıyla tehlikenin farkındaydı... 

Meşrutiyet'in ilanından istifade ederek Filistin'e yerleşmek isteyen Musevîlerin engellenmesi için kanûnî hükümlerin uygulanması ve Nâsıra'nın önceden olduğu gibi Akka'ya bağlanması hakkında 20 Haziran 1909 tarihli Meclis'i Vükelâ kararı buna tipik bir örnektir: 

"Musevîlerin Filistin topraklarından sayılan olan mahallerde iskânlarının men edilmesini kati surette te’min edecek tedbirlerin kanun şeklinde uygulama sahasına konulmak üzere icab eden kanun maddelerinin ve gerekçelerinin hazırlanması hususunun Dahiliye Nezâreti'ne tebliği ve yazının gerekçesine dayanılarak Kudüs-i şerif merkezine bağlı kaldıkça geçimlerinin temini mümkün olamayacağı anlaşılan Nâsıra Kazası'nın da eskiden olduğu gibi Akka Sancağı'na bağlı kalması ve ilhâkı hususunun tezkireyle bildirilmesi kararlaştırıldı." (Osmanlı Belgelerinde Filistin, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, İstanbul, 2009, s.327-328.) 

TOPRAK SATIŞININ ÖNÜNE GEÇİN
Siyonist Yahudiler her yolu deneyerek bölgede çoğunluk olmaya ve toprak almaya çalışır. Sahte kimlikle Kudüs'te arazi satın alan Musevîlerin sayılarındaki artışın önüne geçilmek üzere gerekli tedbirlerin alınması için Suriye Vilayeti'nden Dahileye Nezareti'ne uyarı gelir. 11 Ocak 1914 tarihli yazıda şunlara değinilir: 

"Musevîler nezdine firar ederek yerleşmekte bulundukları özel tahkikat ve duyumlarımdan anlaşılmış olduğuna ve acizleri Kudüs Mutasarrıflığı'nda bulunduğum esnada Kudüs şehrinde bulunan Yahudilerin nüfusu yirmi bine ulaşmadığı hâlde üç ay evvel Kudüs'e gidip orada Fransa Konsolosluğu'na vekâlet ederek geçende dönen Şam Fransa konsolosunun ifadesine göre Kudüs'deki Musevîlerin nüfusunun kırk bini aştığı anlaşılıp dört sene zarfında bunların nüfusu iki misline ulaştığı için, ileride miktarları zararlı olacak bir râddeye ulaşacağı açık olarak bunların ziyaret için Kudüs'e gelmeleri eskiden beri alışılmış olmadığı için ziyaret maksadıyla gelen Musevîlerin kabul edilmemesi ile geldikleri mahallere iade edilmedikçe Kudüs Sancağıyla Beyrut Vilâyeti'ndeki Musevîlerin cemiyeti çoğalarak takma ad ile satın aldıkları arazide yavaş yavaş çoğalacakları ve iskân eyleyecekleri açık olmakla şu hâle göre durumun gereğinin icrası yüksek nezaretlerine bağlıdır. Ol bâbda." (Age, s.347-348.)

MECLİS-İ VÜKELA KARARI 
Konuya ilişkin önemli bir karar Meclis-i Vükela kararıdır. 25 Ocak 1914 tarihli kararda şunlar belirtilir: "Adı geçen ziyaretçilerin Filistin topraklarında ikametlerin sürdürememelerini teminen verilmekte olan kırmızı kağıdın iptal edilmesi hakkında evvelce alınan kararın kat‘iyyen uygulanması ve arazi satın alınması hususunda da öteden beri mevcud olan kısıtlamaların Dahiliye Nezâretince uygun görülecek surette idaresi münasib göründüğünden gereğinin yapılmasının adı geçen nezarete cevaben bildirilmesi kararı alındı." (Age, s.351-352.) 

TALAT PAŞA'NIN UYARISI 
Siyonist cemiyetlerinin faaliyetleri sonucu Musevî devleti kurmak için Filistin’e gelen Musevîlerin çoğunluğu hasım devletlerin tebaası olup, Osmanlı Devleti için tehlike arz ettiklerinden, bunlardan Osmanlı vatandaşlığını kabul etmeyenlerin hiç bir baskı yapılmaksızın masrafları Maliyece karşılanmak üzere sınır dışına çıkarılacakları konusunda Sadrazam Talat Paşa, Hariciye Nezareti'ni 10 Nisan 1915 tarihli yazısıyla uyarır: 

"Filistin topraklarında bir Musevi hükümeti oluşturulması maksadıyla kurulan siyonist cemiyetlerinin ve gizli teşkilatlarının sürekli faaliyeti neticesi olarak Filistin topraklarına yerleşmiş olan Musevîlerin toplamı yüz yirmi bini aşan bir toplama ulaşmış olduğu ve bunların yüzde doksanı düşman devletler tebaasından bulundukları için, Osmanlı Devleti'nin siyasi mevcudiyetini gelecekte tehlikeye sürükleme potansiyelinde olan bu cereyanın bir an evvel durdurulması ve bundan sonra adı geçen havalide yabancı müdahelelerinin devam etmesine mahal ve imkân bırakılmaması için, şu anda mevcut olan düşman devletler tebaası Musevîlerden Osmanlı tabiyetini kabul etmek istemeyenlerin Osmanlı hududu haricine çıkarılması Meclis-i Âlî-i Vükela'ca uygun görülerek kararlaştırılmış ve mahallerine o sûretle gerekli tebligat icrâ edilmiştir." (Age, s.357-358.)

ENVER PAŞA'NIN UYARISI
ABD Cumhurbaşkanı Wilson, 1917 Ekim'inde Rusya Hükûmetine hususi bir mektup yazarak Filistin'de bir Yahudi hükûmeti kurulması için yardım isteğinde bulunur. Bu bilgi İstanbul'a da gelir. Yakından takip edilir. Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, bu plana ilişkin görüşlerini Hariciye Vekâleti'ne 7 Ekim 1917 tarihli yazısıyla gönderir: "Devletli efendim hazretleri. Cemahir-i Müttahide-i Amerika Reisi Wilson'un 17/9/1917 tarihiyle İsviçre gazetelerine ulaşan telgrafların içeriğine göre şimdiki Rusya Hükûmetine özel bir mektup yazarak Filistin'de bir Yahudi hükümeti kurulması kararlaştırılmış olup maksadın gerçekleştirilmesi için Rusya'nın da gerekli yardımlarda bulunmasının istenildiği, Bern Ateşemiliterliğinden bildirilmştir. Ol bâbda emrü fermân hazreti men lehü'l emrindir." (Age, s.365.) 

HARİCİYE'NİN UYARISI
Osmanlı'daki bu hassasiyet dış temsilciliklerimiz tarafından da gösterilir. 13 Ekim 1917 tarihli Viyana Büyükelçiliğimiz tarafından Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi Bey'e gönderilen mektupta şu uyarıda bulunulur: "Gazze'den ileri doğru yürümekte olduğu İngiliz tebliğnâmelerinde beyân olunan İngiliz Ordusu Allah göstermesin Kudüs'e dahil olursa, Filistin meselesi Devlet-i Aliyye için pek zararlı bir şekil alacağından 23 Haziran 1917 tarihli ve 353/48888 numaralı telgrafnâmemle bildirilmiş olduğu üzere müdafaa ve mukâvemet vastılalarımızı takviye ile düşmanın def’ edilmesine ve hiç olmazsa bulunduğu mevkiden ileri gidememesi koşullarının teminine gayret sarf etmekliğimiz elzemdir. Ol bâbda emr-ü irâde hazreti men lehü'lemrindir." (Age, s.368.)

Belgeleri sadeleştiren Musa Sarıkaya'ya teşekkür ederiz. 

YARIN: Osmanlı’nın Yahudi göçünü engelleme faaliyetleri.

Osmanlı döneminde Filistin’e Yahudi göçü

Osmanlı Arşiv Müdürlüğü tarafından yayımlanan belgelerde Siyonist hareketin önderi Theodor Herzl’in 30 Nisan 1899 tarihli mektubu da bulunuyor. Arşiv kayıtlarında bu belgenin varlığı ve İmparatorluğa iletilmesi, ayrı bir değere sahip. Bu, konuyla ilgili iddiaların doğruluğunu kanıtlıyor


ERCAN DOLAPÇI

Osmanlı İmparatorluğu’nun, 1850’lerden itibaren Filistin’e yönelik bilinçli Yahudi göçünü önleme amacıyla ciddi mücadele ettiğini, Osmanlı yazışmalarından anlıyoruz. Amaç Ermeni meselesi gibi bir bölücü hareketle karşı karşıya kalmamak! Bunun için de bölgeye yönelik göç ve toprak satın alma faaliyetlerini yakından izlemiş. Bunlara yönelik faaliyetleri engellemek için de bölgedeki yöneticiler uyarılmış, ayrıca gelişmeler de İstanbul’a iletilmiş. Başbakanlık Osmanlı Arşiv Müdürlüğü tarafından yayımlanan belgelerde ilginç olan birisi de Siyonist hareketin önderi Theodor Herzl’in 30 Nisan 1899 tarihli mektubu. Bu mektuptan çok bahsediliyor. Arşiv kayıtlarında bu belgenin varlığı ve İmparatorluğa iletilmesi, ayrı bir değere sahip. Bu konudaki iddiaların doğruluğunu kanıtlıyor. İşte Siyonist hareketin bölgeye yönelik faaliyetlerine karşı İmparatorluğun aldığı tutumu yansıtan belgeler ve özetleri: 

TOPRAK SATIŞI YASAĞI
30 Ağustos 1851, Bölgeden gönderilen dilekçe: Kudüs'teki Latin, Rum ve Ermeni manastırları için toprak satın alınmakta olduğu haber alındığından, Müslümanlar'ın toprak satmaları yasak olduğu hâlde bu yasağa dikkat etmeyen görevlilerin hükümete bildirilmesi. 

13 Aralık 1857, Kudüs Mutasarrıflığına: Yabancı uyrukluların çeşitli hilelere başvurarak Filistin'de arazi satın almasının önlenmesi için tedbirler alınması ve bu bağlamda Kudüs'teki arazi ve emlakin tahriri için Esad Efendi'nin görevlendirilmesi.

9 Mayıs 1880, Meclis-i Hâss-ı Vükelâ: Mösyö Oliphand'in, Belka'da büyük bir araziye, idârî bakımdan bazı imtiyazları bulunan özerk bir Yahudi kolonisi kurulması teklifinin Meclis-i Hâss-ı Vükelâ'ca uygun görülmediği. 

4 Nisan 1881, Saraya sunulan arz: Avrupa devletlerinin çıkar hesapları yüzünden ve malî durumun sıkıntıda olması sebebiyle zor durumda bulunan Osmanlı Devleti'ne, kendilerine Filistin'de toprak verilmesi karşılığında yardımcı olacakları ve Musevî iş adamlarının ellerinde bulunan Avrupa gazeteleri vasıtasıyla manevi destek sağlayacakları konusunda Newlinsky'nin teklifi. Nevlinsk-Viyana. 

BORÇLANDIRMA SURETİYLE TOPRAK SATIŞI 
29 Ocak 1881, Saraya sunulan arz: Suriye havalisinde ziraatle meşgul olan ahalinin arazilerinin rehin tutulması karşılığında yüksek faizlerle tüccar ve bankerlere borçlandırılmak suretiyle, İngiltere'de kurulmakta olan bir banka tarafından bu arazilerin ellerinden alınacağı bildirildiğinden Hükümet'in onayı olmadan arazi rehinlerinin kabul edilmeyeceğinin bir nizamname ile ilan edilmesi. Es-Seyyid Ahmed Hamdi.

22 Temmuz 1886, Dahiliye Nezaretine: Musevî muhacirlerin Filistin'e yerleşmelerine izin verilmemesi yönündeki yasağa rağmen, Romanya'dan gelerek Hayfa'ya yerleşen Musevî muhacirlere iskân izni verip Devlet-i Aliyye tabiiyetine kabul eden sorumlular hakkında tahkikât yapılması ve söz konusu yasağın titizlikle uygulanmaya devam edilmesi. Suriye Valisi. 

29 Mayıs 1891, Hariciye Nezareti’ne: Büyükelçi Abdülhak Hâmid'in, Rusya'dan Filistin'e yönelik Yahudi göçüne müsâmaha gösterilmemesi konusundaki uyarısı. 

BİR AYDAN FAZLA KALMASINLAR 
27 Temmuz 1891, Yıldız Sarayı’na arz: Safed ve Hayfa'ya gelip yerleşerek Osmanlı tabiiyetine geçmek ve askerlik vergisinden muaf tutulmak isteyen Yahudilerin bu isteklerinin kabul edilmemesi, iskânlarına izin verilmemesi ve Amerika'da iskân olunmak üzere yurt dışına gönderilmeler. Meclis-i Mahsus üyeleri.

27 Eylül 1891, Yıldız Sarayı’na arz: Gazze ve Yafa sahillerinde büyük miktarda araziler satın alıp buralara modern köyler kurarak bölgeyi ele geçirmeye çalışan Yahudiler'in sinsi faaliyetlerine karşı idarî ve askerî tedbirler alınması. Kudüs-i şerif Mutasarrıflığı maiyyetinde müstahdem kaymakam mülâzımlarından Boyacıyan Mihran.

5 Ocak 1892, Kudüs Mutasarrıflığına: Kudüs'e yerleşmek amacıyla gelecek olan Yahudilere ikamet izni verilmemesi ve ziyaret için geleceklere de bir aydan fazla süre tanınmaması. 

14 Ocak 1892, Sadaret’e: Yabancı uyrukluların Kudüs'te ikametleri yasak olması sebebiyle, İran'dan Kudüs'e gelen Musevî göçmenlerin memleketlerine iade edilmesi. 

26 Kasım 1892, Suriye ve Beyrut Vilâyetlerine, Kudüs Mutasarrıflığı'na: Musevî muhacirlerin Filistin'de yerleşmeleri yasaklandığı halde memurların dalgınlığı ve müsamahası sebebiyle veya Musevîlerin arazi sahiplerini paraya tamah ettirmek suretiyle toprak edindikleri anlaşıldığından; bunun önlenmesi için tapu yoklama memurlarının kişiler arasında gayr-ı resmî olarak düzenlenen el senetlerine dayanarak tapu vermelerinin -düzenleme bu bölgeye mahsus olmak şartıyla- geçici olarak yasaklanması. Dahiliye Nezareti. 

GÖÇÜ ENGELLEYİN 
15 Ağustos 1893, Saray’a arz: Rusya ve Romanya gibi ülkelerden sınır dışı edilen Yahudiler, Filistin’de Yafa ve Hayfa civarında kanunsuz olarak yerleşmekte olduklarından, kendilerine kimlerin ve nasıl yardımcı olduğu hakkında rapor. Bölgeden gönderilen ihbar. 

25 Şubat 1893, Sadaret’e: Fransa tebaasından Michel Erlanger'in Hayfa, Kudüs ve Yafa'da tasarruf ettiği arazileri Rothschild'in vekili El-Şâyed'e devretmek istediği, fakat Yahudi muhacirlerin Filistin topraklarına kabul edilmemesine dair tebliğ hâlen yürürlükte olduğundan, bunlara hiçbir şekilde arazi devrinin yapılmaması. Dahiliye Nazırı Rıfat. 

3 Ocak 1894, Dahiliye Nezareti’ne: Filistin'de tapuda kayıtlı olan veya olmayan arazilerin değerinden fazla fiyata satabilmek için mahkemelerde muvazaalı davalar açılarak mülke çevrildiğinden ve Padişah irâdesi olmadan bu araziler üzerine binalar yapıldığından, bundan sonra mahkemelerde bu tür davalarda Defter-i Hakanî memurları da bulundurularak daha dikkatli olunması ve kanunlara riâyet etmeyenlerin cezalandırılması. Sadrazam ve Yâver-i Ekrem Cevad.

22 Aralık 1894: Rusya ve başka devletlerden kovulan Musevî göçmenler Baron Rothschild'in desteğiyle Filistin topraklarına yerleşmeye devam ettiğinden ve Musevîlerin bu bölgede yoğunlaşmaları ileride devletin başına Ermeni meselesi gibi bir dert açabileceğinden, sistemli bir şekilde sürdürülen bu göçün önüne geçilmesi. 

THEODOR HERZL’İN MEKTUBU 
3 Eylül 1898: Siyonist Cemiyeti'nin Viyana'da toplanan ikinci kongresinde konuşan Mösyö Herzl'in; "Sen ver, ben de vereyim" kaidesinden hareketle kadîm memleketleri olan Filistin topraklarına dönmeye çalıştıklarını beyân etmesi.

30 Nisan 1899, Hariciye Müsteşarı Artin Paşa kullarına Doktor Theodor Herzl tarafından vârid olan tahrirâtın tercümesidir: Filistin'de Yahudilere toprak verilmesi koşuluyla Osmanlı Devleti'nin finansman problemlerinin halledilmesi konusunda yardımcı olacaklarına dair Dr. Theodor Herzl'in Hariciye Müsteşarı Artin Paşa'ya sunduğu teklif.

30 Eylül 1901: Musevîlerin Filistin topraklarına göç etmelerinin engellenmesi ve bu konudaki yasağın sürdürülmesi. Padişahın Başkâtibi Tahsin. 

14 Mart 1900: Baron Rothschild'e Hayfa Kazası'nda fazla arazi tahsis edilmemesi ve yüz otuzdan fazla hâne yaptırılmaması kararı bulunduğu halde, onun bu sınırlamaya uymayıp ayrıca yasaklı muhacirler iskân ettiğinin anlaşılması üzerine; bu araziler hakkında incelemelerde bulunmak üzere Bâb-ı Âlî, Askeriye ve Defter-i Hakanî Nezâretinden birer memur tayin edilmesi. Serasker Rıza. 

18 Ekim 1900: Filistin'e ziyaret için gidecek olan Musevîlere verilecek olan farklı renkteki geçici ikamet tezkiresi ve diğer kurallarla ilgili talimâtta belirtilen ve uzun senelerdir uygulanmakta olan kararların, sadece Yahudilerin Filistin'e yerleşmelerini önlemek için olduğu ve hiçbir şekilde ziyaret haklarına engel olma amacı taşımadığı konusunda, bu uygulamalara karşı çıkan ecnebi sefaretlere bilgi verilmesi. Sadrazam Rıfat. 

13 Haziran 1909: Galata tüccarlarından İzhak Fernandez'in Filistin'deki arazilerinin keşif ve ölçümünün yapılması talebinin yasak kapsamında değerlendirilmesi ve Osmanlı Devleti'ne göç etmek isteyen Yahudi muhacirlerin hangi şartlar altında arazi satın alabileceklerinin Defter-i Hakani'ye tebliğ edilmesi. Meclis-i Vükela Kararı. (Osmanlı Belgelerinde Filistin, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, İstanbul, 2009, s.219-326.) BİTTİ

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA