Milliyetçi Hareket Partisi Mersin İl Teşkilatı, Kurban Bayramı’nın ikinci gününde il başkanlığında düzenlenen programda bayramlaştı. Bayramlaşma programında gündem yaklaşan seçimler olurken, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk 7 Haziran sonrası yaşananlara değinerek, 1 Kasım’da yapılacak seçimin önemine işaret etti.

“MİLLETİMİZİN UMUTLARI YENİDEN YEŞERECEK”

MHP Mersin İl Başkanlığı’nda düzenlenen bayramlaşma programı geniş bir katılımla gerçekleşti. Bayramlaşma programına katılan partililer, vatandaşın yoğun desteği ile karşılanırken, etkinlikte birlik ve beraberlik gösterisi sergilendi.
Programda içinde bulunduğumuz süreçle ilgili değerlendirmelerde de bulunan MHP Mersin İl Başkanı Sebahattin Kılıç, partililere seslendiği konuşmasında şunları söyledi;
“Bu günlerde ülkemiz adeta bir ateş çemberinden geçmektedir. Milletimiz huzur ve güven ortamının sağlandığı mutlu ve müreffeh Türkiye’nin özlemini çekmektedir. Bayramlar dayanışma ve yardımlaşma duygusunun, hatır sorma duygusunun ve gönül alma hasretlerinin emsalsiz bir kaynağıdır. Bu bayramda dargınlıklar ve kırgınlıklar son bulmalı sevgi muhabbet ve coşku iklimi tekrar vücut bulmalıdır. Milletimizin, gelenekten gelen bayramlaşma ruh ve özgüveniyle, her sorunun, her açmaz ve sıkıntının üstesinden geleceğine inancımız tamdır. Kurban Bayramımızın, insanımızın arasına ekilmeye çalışılan ayrık otlarının temizlenmesi için bir fırsat ve beraberlik ruhumuzun tekrar yaşatılması için bir eşik olmasını özellikle diliyoruz. Bugün milli birlik ve bütünlüğümüz iç ve dış karanlık odaklarca kuşatıldığı, karamsarlıkların hakim olduğu bir dönem den geçmekteyiz. Artık inandırıcılığı kalmamış umut tacirlerine ihtiyacımız yoktur. Ülkemizin toplumsal huzuru iç ve dış güvenliği baltalanmaktadır. Dayanak ve kaynağı belli olan PKK terörü milli varlığımız ve milli bütünlüğümüz üzerinde oyunlar tertip etmekte, operasyonlar düzenlemektedir. Her gün Güneydoğu’dan gelen şehit haberleri yüreğimizi dağlamaktadır. PKK alan hakimiyetini genişletmiş, kurtarılmış şehir ve bölgeler oluşturmanın peşine düşmüşken, iktidarın çözüm kanadı bu ihanete omuz vermiş ön açmıştır. İşte böyle bir ortamda ülkemiz 1 Kasım tarihinde milletvekilliği genel seçimine gitmektedir. Umudumuz odur ki 2 Kasım sabahı MHP iktidarında milletimizin umutları tekrar yeşerecek, geleceğe güvenle bakacak, milli birlik ve dirliğimiz tekrar vücut bulacaktır. Bu bayram münasebetiyle aziz hatıraları etrafında kenetlendiğimiz şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu vesile ile milletimizin ve Mersin halkının kurban bayramını kutlar, ülkemize sağlık, mutluluk ve refah getirmesini cenabı haktan niyaz ederiz.”

“BAKANLIKLARI KAPTIRMAKTAN KORKTULAR” 

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk ise 1 Kasım'da bir seçim tekrarı ile karşı karşıya olduklarını hatırlattı. Milletin, 7 Haziran'da AKP’ye tek başına iktidar kurma yetkisi vermediğini söyleyen Öztürk, bunun sonucunda da ortaya koalisyon şartlarının çıktığını belirtti. Ancak AKP Hükümeti'nin, çıkan bu sonuca rağmen elinde bulundurdukları bakanlık koltuklarından bir türlü vazgeçmek istemediğini ileri süren Öztürk, “AKP hiçbir zaman koalisyon kurma niyetinde olmadı. Çünkü koalisyon kurulsaydı ve bazı bakanlıkları verselerdi, o zaman o bakanlıklarda neler yaşandığı ortaya çıkacaktı. Özellikle bazı bakanlıklar boğazlarına kadar yolsuzluğa batmış durumda olduğu için bu yüzden de koalisyon görüşmeleri sırasında hep kısa vadeli hükümet şartını ileri sürdüler” dedi.

“HESABINI İLELEBET VERECEKSİNİZ”

Seçim güvenliği tartışmaları sürerken Cizre’de bazı bölgelere devletin giremediğini aktaran Öztürk, yaşanan bu tablonun tek sorumlusunun ise Çözüm Süreci adı altında terör örgütü PKK ile pazarlık yapanların olduğunu söyledi. Öztürk, “Bakın bugün Cizre’nin üç mahallesinde seçim yapılamıyor, niye biliyor musunuz? Devlet giremiyor oraya. 12 yıl boyunca hep söyledik, bu sürecin bizi nereye götüreceğini anlattık, ama kimseyi inandıramadık. En sonunda kendileri itiraf ettiler. PKK diyor ki; 'çözüm süreci sayesinde 20 yıl Türkiye Cumhuriyeti ile savaşacak güce ulaştık'. Şimdi ortaya çıktı bunlar. Dün ellerinde sadece kalaşnikof vardı, şimdi uçaksavarlar var. Askerlerimizi, polislerimizi bunlarla şehit ediyorlar. Devleti yöneten iktidarın da kendisi itiraf ediyor; ‘Biz çözüm süreci ile uğraşırken, bunlar bulundukları yeri silah deposu haline getirmişler’. Pekiyi sen ne yapıyordun? Sen o dönemde neredeydin? İki defa suçlusun. Birincisi, eğer bütün bunları görmediysen, gaflete düştüysen, gafletinden dolayı suçlusun. İkincisi eğer bunları gördüysen ve valiye, garnizon komutanına ‘bırak bunları’ dediysen, yine suçlusun. Bu ihanetle eşdeğerdir. Bunu hesabını ilelebet vereceksiniz” diye konuştu.

“KOALİSYONU AKP İSTEMEDİ” 

Gittikleri yerlerde kendilerine, 'koalisyonu neden kurmadınız, neden hükümet olmadınız?' sorusunun yöneltildiğini dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:
“Bizim başımızda öngörebilme yeteneğine sahip bir liderimiz var. Biz daha işin başında bunların koalisyon kurmayacağını biliyorduk. Bilmeyen Kılıçdaroğlu idi. Sandı ki, kendisine hükümet kurma görevi verilecek. MHP'yi iktidara getirmek için de kendisine başbakanlık verilmiş gibi Devlet Bey'e başbakanlığı hediye ediyordu. İşte gördük, kendisine hükümet kurma görevi bile vermediler. Biz hiçbir zaman ‘koalisyon ortağı olmak istemiyoruz’ demedik, biz hiçbir zaman ‘erken seçim istiyoruz’ da demedik. Biz önce CHP ve HDP ile hükümet kurulabileceğini söyledik. Ama illa ki MHP ile koalisyon kurmak istiyorsanız, bizim de 4 şartımız olduğunu söyledik. Biz bu 4 şartı ileri sürerken, AK Parti'nin de 4 şartı vardı. Bizim şartlarımız belliydi, çözüm süreci nedeniyle memleket yangın yerine döndü. Bu çözüm süreci meselesinin ortadan kaldırılmasını istedik. 17-25 Aralık soruşturmalarının ucu nereye giderse gitsin peşine düşeceğimizi söyledik. Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlar içerisine çekilmesini istedik. Bölünmeden önceki son adımın atılacağı, özerlik sağlayacak olan Anayasa değişikliğine karşı olduğumuz söyledik. Onlar ne istedi, bu 4 şartın tam tersini kendi şartları olarak sundular. Biz de bunlara karşı olduğumuz söyledik. Şartlarımızı kabul ediyorsan, biz bu taşın altına gövdemizi koymaya hazırız dedik. Ama onlar istemedi.”

“GÜÇLERİ ASLA YETMEYECEK”

AKP'nin artık Kürt vatandaşlardan oy alamayacağını görünce, şimdi gözünü MHP tabanına diktiğini ileri süren Öztürk, “Dün ayaklarının altına aldıkları değerlerimizi, şimdi baş tacı yapmışlar. Elbette ki, içimizde maddi bir takım şeylere temayül edebilecek veya kandırılabilecek kişiler olabilir. Bunların üzerine gidiyorlar. Ama ben biliyorum ki, dünyayı bir eline koysanız ülkücü hareketin zerresine zarar vermesini isteseniz, bunu kabul etmeyecek yüzlerce, binlerce ülkücü var. Bu seçimden bekledikleri MHP'yi yok etmek. Buna güçleri asla yetmeyecek. Biz ne bu toprakların zerresinden vazgeçeriz, ne de bu topraklar üzerinde yaşayan ve vatan için geçmişte her şeyini feda etmiş, gelecekte de feda etmeye hazır tek bir insanımızdan vazgeçmeyeceğiz. İster Kürt olsun, ister Arap olsun, ister Alevi olsun, ister Sünni olsun. Hepsinin başımızın üzerinde yeri var” dedi.
Konuşmaların ardından 1 Kasım seçimlerinde aday olan MHP Mersin milletvekili adayları, partililere tanıtılırken, bayramlaşma programı Erdemli ve Silifke’de devam etti.