Erdal Akalın: Kent Ünlüleri ve Sokak İsimleri!..


Tarih : 31 Mart 2016 Perşembe 09:28

Erdal Akalın’ın kaleminden

Sokaklarımızı gezerken gözümüze ilk binaların köşesine çakılmış bazı levhalar ilişir.  Buralar da bazen sokağı tanımlamak için numaralar konduğunu okursunuz, bazen ise o sokağın bir isimle adlandırılmış olması dikkatiniz çeker.  Sokaklara takılan isimler ise çoklukla o sokakla pek uyumlu olmayan tanımlamalar olabiliyor.  Örneğin; Kuş Sokak, Dağ Sokak gibi…
Bazı sokaklar ise kente bir şekilde katkı sağlamış ünlü kent insanlarımızı anımsatmak üzere adlandırılmıştır.  Kent belleğine katkı sunmuş bu insanlarımızı kısa ve uzun olması gerekmez, şehrin bir sokağına isimlerini kazdırarak yaşatmak ve bu fikri oluşturmak, yerel yöneticilerin bir vefa duygusunu yansıttığı için kanımca değerlidir.  Keza kent belleğine katkı sunmuş bu güzel insanları örnek göstererek hepimize kentimiz için bir şeyler yapmamız gerektiğini anımsattığı için çok değerlidir bence.
Örneğin; toprağı bol olsun, yıllar boyu birlikte güzel duygularımızı biriktirdiğimiz Mersin İnsanı Hanri Atat için de bir sokağa adı konmuştur.  Ulu Camii köşesinden başlayarak Silifke Caddesi’ne ve oradan da bir iş merkezi içinden İstiklal Caddesi’ne çıkan sokak “Hanri Atat Sokağı” olarak Akdeniz Belediyesi tarafından tescil edilmiştir.  Bu sokak içerisindeki bir binada Hanri’nin ana şirketi olan Atako’da yer alır.  Kanımca doğru düşünülmüş ve vefa duygusu anlamlandıran bir jest olmuştur.
Ki Hanri Atat, Mersin’de ticari faaliyetleri dışında da birçok sosyal aktiviteye imza atmış bir kent soylusu, bir entelektüel hemşerimizdi.  Çilek Mahallesi içeriğinde bir ortaokul yaptırmış, Halkevi Binası’nın Devlet Opera ve Balesi için hizmet verecek hale gelmesinde maddi ve manevi gücünü esirgemeden kullanmıştı. Belki Sayın Ağabeyim Şinasi Develi tarafından kayıt altına alınması daha doğru olabilirdi ama fırsat bulmuş iken birkaç tümce ile ben dokunayım istiyorum ki, yapımı bir türlü bitirilemeyen Ulu Camii’nin tamamlayıcı inşaatını da üstlenmişti.  
İşin güzel tarafı, oradan bazen geçerken adını taşıyan sokaktaki levhayı artık göremiyorum.  Umarım bir onarım sırasında kaza ile düşmüş, sonra da yerine takılması unutulmuş olsun!
Tarsus ve Mersin hattında doğmuş ve büyümüş, sonra Kanada’ya yerleşmiş olan kentimizin bir diğer ünlüsü İlyas Halil’in adı da bir sokakla anıtlaştırılmıştır.  Şiirleri ve öykü kitapları ile Mersin belleği adına övünç kaynağı olan İlyas Halil’in ismi, Cumhuriyet Alanı köşesinde başlayarak Silifke Caddesi’ne çıkan ve Ortodoks Kilisesi’nin batısındaki sokakta yaşatılıyor.  
İlyas Halil ismini, Mersin Üniversitesi öğretim üyesi Sevgili Orhan Özdemir yeni çıkan bir kitabı ile de bizlere anımsatıyor; “İlyas Halil ve Nuri Abaç’ın Kanada Mektupları”.  Bu arada özel dostlukları olduğu bildiğim Sevgili Ustam Mehmet Ali Sulutaş’ın yazıları da çoktur İlyas Halil için.
Kent belleği deyince, hepimizin yakından tanıdığı güzel insan Lina Nasif’te doğduğu sokağa verilen adı ile bizim için unutulmazlar arasında yerini almıştır.  Uray Caddesi’nin başlangıcından itibaren yürümeye başlarsanız, Roman Katolik Kilisesi’ni takiben kent merkezine gelirken sağdan üçüncü sokak, “Lina Nasif Sokağı” olarak Akdeniz Belediyesi tarafından tescil edilmiştir.  Şimdilerin Halk Kütüphanesi karşısına düşen bu sokak, yapılan dönüşümlerle eskiyi yaşatamasa bile, sanırım Lina Nasif ismi ile anılarımıza perçinlenmiştir.
Buraya gelmişken yazımız; iki öneri de ben sunacağım, Akdeniz Belediyesi Kent Konseyi’ne ve tabii Akdeniz Belediyesi Başkanlığı’na; ilki kent belleği için sayısız derleme, makale ve kitaplar yazmış merhum Gündüz Aktan üzerinedir.  Gerçi Mersin, ölümüne çok yakın bir tarihte anı değeri olan bir ödül vererek Gündüz Artan’ı anımsamıştı.  Sağlığı nedeni ile ödülü almaya kendisi gidemese bile, o ödül saygıdeğer eşinin elinde evlerine gelmişti. Ama şimdi kişisel dileğim, evinin olduğu sokağı onun adı ile anmaktan geçiyor.  Müftü Camii’nin hemen bitişiğinde başlayan ve Müftü Deresi kenarından uzanan sokak, neden “Gündüz Artan Sokağı” diye anılmasın, diye düşünüyorum.  İlgililere arz eylerim.
Bir ikinci önerim ise, bu onuru çoktan hak etmiş olduğuna inandığım, hepimizin büyüğü ve Mersin anılarını sayfalara dökerek belgeleştiren Sayın Avukat Şinasi Develi ile ilgilidir. Şinasi Bey, ilerleyen yaşı ve sağlık sorunları nedeni ile artık aramıza pek katılamasa bile halen kent belleği olarak ilgi duyanların danışabileceği özel bir bellek ve kent beyefendisidir.
Kanımca; Uray Caddesi ile İstiklal Caddesi’ni birleştiren ve yazıhanesinin içinde yer aldığı Borsa Sarayı önünden geçen sokak, “Avukat Şinasi Develi Sokağı” olarak adlandırılabilir ve yaşamının bu döneminde Sevgili Ağabeyimiz onurlandırılabilir.  Buna layık olduğunu düşünemeyecek kent insanı da yoktur!
Kuşkusuz kent belleğine katkı sağlayan nice değerlerimiz vardır.  Bunları benim bir yazı ile toparlamam olası olmasa bile yerel yöneticilerimizin arşivlerinde mutlaka kayıtları vardır.  Mesela, Ahmet Yeşil dostum gibileri, umarım kente olan katkıları yok sayılarak unutulanlar arasında bırakılmazlar!
Kanımca yerel yönetimler, sadece cadde ve kaldırım yapmazlar; aynı zaman da o kenti tarihe mal etmiş değerleri de halen yaşayanların belleklerine kazırlar ki, o şehir yaşanan değerlerle bütünleşsin ve kültürel alanda da gelişsin, hepten tarihe mal olsun.  Bu yorumumum sadece Mersin için değil, her kentimiz için geçerli olmasına inandığım kişisel fikirlerimdir!.. 
                                                                                                Erdal Akalın (30.03.2016)  

 


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA