Feyzioğlu: Türkiye Khk’lar İle Yönetilemez


Tarih : 18 Kasım 2016 Cuma 17:04

15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL’e dayanılarak çıkartılan KHK’lar, Türkiye Barolar Birliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen "KHK'lar Türkiyesi'nde Savunma Hakkı" başlıklı panelde masaya yatırıldı. Panelin açış konuşmasını yapan TBB Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, KHK’ların, OHAL'in ilan sebeplerinin dışına çıkıp, olağan bir yönetim aracı haline getirildiğini söyledi. Feyzioğlu, “Türkiye’nin bu şekilde yönetilmesi mümkün değil. Milli mücadele yıllarında bile açık kalan ve ortak akıl üretmeyi başaran bu Meclis’in devre dışı bırakılmasını kabul edemeyiz. Yapılan; milli mücadeleye, Atamıza ve Türk milletine saygısızlıktır” ifadelerini kullandı.

UYARILARIMIZ ÜLKEMİZİN BEKASI İÇİN

Türkiye Barolar Birliği ve baroların 15 Temmuz sonrasında devletin birliği için Türk Milletiyle saf tuttuklarını hatırlatan Feyzioğlu, “Devletin birliğinin arkasında, devletin birliği için Türk milletiyle birlikte saf tuttuk, öncülük yaptık. Şimdi de uyarılarımız ülkemizin bekası, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği içindir” dedi.

ANAYASA MAHKEMESİ DİK DURAMADI

KHK’lar ile Türkiye’nin yeni baştan şekillendirildiğine dikkat çeken Feyzioğlu, “Hemen hemen her konuda OHAL KHK’sı çıkartılmaktadır. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde kabul edilemeyecek uygulamalar bugün misliyle Türkiye Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilmektedir. Maalesef Anayasa Mahkemesi 1990’lı yıllarda gösterdiği dik duruşu gösterememektedir” diye konuştu.

Feyzioğlu konuşmasında, KHK'ların doğrudan doğruya avukatları ve savunma mesleğini hedef aldığını söyleyerek bunun doğrudan kişi hak ve özgürlüklerini kısıtladığını ifade etti. Avukatların, cezaevine kanun kitabını bile sokmasının yasaklandığına dikkat çeken Feyzioğlu, avukatların müvekkilleriyle görüşme sırasında aldığı notların bile kopyasının alındığını belirtti.

Feyzioğlu, idam tartışmalarına ilişkin ise şu görüşleri paylaştı:

"Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkemesinin içtihatlarıyla asla kabul edilemeyecek uygulamalar sebebiyle yüzlerce ve binlerce mahkumiyete maruz bırakılıyor. Diğer yandan da idamın geri getirilesi tartışmaları yürüyor. İdamın geri getirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Konseyi'nden atılması sonucunu doğurur. Bu da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden çıkarılmak, taraf olmaktan vazgeçmek ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru hakkımızın elimizden alınması demektir."

VATANDAŞLARIMIZ HUKUK GÜVENLİĞİNDEN MAHRUM BIRAKILDI

Panelin ilk oturumunu Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Av. Berra Besler yönetti. OHAL KHK’larıyla hukuk devletinin temel niteliklerine ilişkin bazı mekanizmaların askıya alındığını ifade eden Besler, “Son iki kararname hukuk devletinin, adil yargılanmanın, adalete erişimin güvencesi ve halkın hak arama özgürlüğünün sesi olan avukatların mesleklerini icra etmelerinin önüne bir duvar örmüş, bir bütün olarak yurttaşlarımız ‘hukuk güvenliğinden’ mahrum bırakılmıştır” diye konuştu. Besler, savunma hakkının kısıtlanmasının mahkemelerin maddi geçeğe ulaşması önünde en büyük engeli oluşturacağının altını çizerek, “Nerede bir hukuk veya hak ihlali iddiası varsa, bunlar avukatların, yani bizim meselemizdir ve orada savunmanın temsilcisi avukata ihtiyaç vardır” dedi. 


Etiketler : metin feyzioglu açıklama




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA