Mersin de sabah ve özellikle de akşam saatlerinde nefes almakta zorlanıyoruz.

Havaların soğuması ile birlikte insanların ısınma ihtiyaçları ise bunda en önemli etken.

Kullanılan yakıtların kalitesi artık bizim havamızın da kalitesini belirliyor.

Artan duman kütlesi şehrin üzerine kara bulut gibi çöküyor.

İş yerinden çıktığım saatlerde gözlerimin ve boğazımın yandığını hissediyorum.

Ama havamız temiz!

***

Yetkililer zaman zaman ölçüm yapıyorlar.

Havanın kirli olmadığını açıklıyorlar.

Bir ölçüm cihazının verdiği veriler var ortada bir de bizlerin yaşadığı...

Belki onlara göre havamız temiz ya da öldürmeyecek kadar iyi olabilir.

Fakat benim gördüğüm ve yaşadığım nefes almakta zorlandığımdır.

‘Az nefes al, az dışarıda kal ve uzun yaşa’ kış mevsimindeki en iyi formül olsa gerek.

***

Uzmanlar açıklama yapıyor...

Kullanılan yakıtların kalitesinden söz ediyorlar.

Havayı çok kirlettiğini söylüyorlar.

Zaten onlarda tek suçlunun kömür olmadığını anlatıyorlar.

Artan araç sayısı, ısınmak için kullandığımız türlü türlü katı yakıtlar…

Yanlış yakma teknikleri ve her geçen gün doğayı yok etmemiz başlıca nedenler.

***

Sonuç, her kış ben bunları yazmaya devam edeceğim.

Her kış sabah ama özellikle de akşam saatlerinde bu şehre kara bulutlar çökmeye devam edecek.

Çözümde yazının içinde saklı...

Havamız temiz ya da öldürmeyecek kadar iyi; idare etmeye bakın.

Birde az nefes alın, az dışarıda kalın ve bunlara uyarak da uzun yaşayın.

Serkan TULTAK

22.12.2016 serkantultak@gmail.com