Atatürk diyor ki: "‘Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum’ dedi. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş milletler vardır. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen, her şeyi yenecekler ve kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine, milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı gelecektir. Mart 1933 

Bu sözü, bu gün, bu koşullarda, ABD emperyalizminin dünya üzerinde kurmak istediği sisteme uygun olarak özellikle ülkemizde toprak bütünlüğümüzün bozulması, milli Türk Devleti'nin zaafa uğratılması, bölgemizde bulunan devletlerin toprak bütünlüğünü bozarak, BÜYÜK KÜRDİSTAN hayalini gerçeğe dönüştürmek üzere referandum da dahil, savaşlar çıkartarak haritaların keyfine göre değiştirilmesi için terör örgütlerini de kullanmaktan ve onları silahlandırmaktan çekinmediği bu süreçte Mustafa Kemal ATATÜRK'ün 1933 Martı'nda yüksek öngörü ve siyasi bilinç ile söylediği yukarıdaki sözünü nasıl anlamak lazımdır?
İşte günümüzde ATATÜRKÇÜLÜĞÜN anahtarı buradadır!
Bu hususta, içinde bulunduğumuz bu süreçte Atatürkçülüğü emperyalist yayılma ve yeniden paylaşma çabasına alet olmamak için yapmamız gerekenleri kavramak da buradan geçmektedir.
Atatürk'ü anlamak, duvarlara resim asmaktan değil, onu anlamaktan geçmektedir.
Atatürk, "beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir." demiştir.
Atatürk'ü doğru anlamanın, emperyalizmi ve bu ABD'nin kara gücü terör örgütleri olan PKK/HDP/PYD ve siyasal gücü FETÖ'yü tanımanın ve bunlara karşı mücadele etmenin de biricik yolu budur!
Bugün, PKK'nin KANDİL'den CHP'ye doğrudan yaptığı ittifak çağrısına -ki bu çağrı, CHP ve HDP ittifakıdır- ve Kuzey IRAK'ta 25 EYLÜL'de yapılması planlanan sözüm ona BÜYÜK KÜRDİSTAN'ın ilk adımı olan REFERANDUMa karşı nasıl bir tutum almamız gerektiğine de yol gösterecektir.