Attila İlhan’ın yaşayan eleştirileri: Bizim aydınlar cahildir


Tarih : 9 Ekim 2017 Pazartesi 16:17

Ercan Dolapçı yazdı...

ERCAN DOLAPÇI

Devrimci yazar şair Attilâ İlhan'ı 12. ölüm yıldönümünde anıyoruz... 10 Ekim 2005 günü 80 yaşında geçirdiği kalp kirizi sonucu kaybettiğimiz kalpaklı Kuvvayı Milliyeci İlhan, Kemalist-Sosyalist düşünceleriyle büyük iz bıraktı. Üretken bir yazar ve düşünür olan İlhan, yazı ve televizyon programlarıya Türk Devrimini genç kuşaklara anlattı. Halka güvendi ve yıllar önce 'Dip dalgası geliyor' dedi. O dalgalar 2007 ve 2013'de kendisini gösterdi. AKP-Cemaat ortaklığını darmadağın etti. Yeni bir Türkiye'nin yolunu açtı. Aydınların halktaki uyanışı görmediğine işaret ederek, "Halk aydınların önünde" dedi. Bu yıl, onun, aydınlara yönelik eleştirilerine yer vermek istedik:

'TÜRK HALKI UYANDI'

Attila İlhan, 2000'e Doğru dergisinden Tunca Arslan'la yaptığı görüşmede aydınların duruşuna ilişkin şunları söyler: "Türkiye'nin toplumsal dinamiğinin çok hareketli, çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Avrupa'nın en dinamik ülkesi. Bu dinamizmi büyük ölçüde halkta görüyorum. Aydınlar bitti. Aydın diye bir şey yok Türkiye'de. Halk aydınların önündedir. Türk halkı uyandı. (...) Çok ciddi bir Kuvay-i Milliyeci'yim. ABD emperyalizmine bu platformda karşı çıkıyorum. "(2000'e Doğru, 3 Kasım 1991, s.48-49.)

'HALK AYDINLARIN ÖNÜNDEDİR'

"Bizim aydınlarımızın önemli bir kesimi kesinlikle cahildir. Benim bu konuda ne düşündüğümü bilirsiniz. Dünyada ne oluyor bitiyor, kesinlikle okumazlar, izlemezler. İkincisi muhakemeden yoksundurlar. Olay gözüne giriyor, onu doğru değerlendirip doğru sonuç çıkartamıyorlar. Aydınlarımızın büyük bir kısmı, inanışlarından önce menfaat peşindedirler. İşin püf noktası bu." (Aydınlık, 18 Mart 1995, s.12.)

'ŞAİR DEYİNCE'

Şiir ve şair üzerine: "Biz birşeyi değiştirmek için çok zorluk çektik: Türkiye'de şairle meczup birbirine karışmıştı. Şair deyince, ne dediğini bilmeyen, dangalak, ortalarda dolaşan bir adam tipi geliyordu akla. Toplumcu şairler kuşağı bunu değiştirmek için çok uğraştı. Fakat son iki nesil bunu tekrar perişan etti. Halkla hiçbir ilişkileri olmayan, halka yukarıdan bakan, birbirlerine dalkavukluk eden, küçümseyen tipler... Senin şiirin kalabalıklara intikal etmiyorsa, onlar o şiirle özdeşleşmiyorlarsa, sen niye yaşıyorsun ki? Yaşama daha iyi! İşte budur şairin halkıyla özdeşleşmesi. Fakat şimdi böyle dangalakça şeyler yazarlar tasfiye ediliyor halk tarafından, okunmaz hale geliyorlar, hiçbir işe yaramıyorlar. Ama 40 yılın Nazım'ı gene okunuyor, Arif'i okuyor. Bu ne demektir? Türkiye'de halk hâlâ toplumcu şairleri tercih ediyor demektir."(Aydınlık, 18 Mart 1995, s.13.)

BEYOĞLU AYDINLARI

"Uzun zaman Beyoğlu'nda yaşamak her Türk aydını için hayal olmuştur. Hele İstanbul dışındaki aydınlar, görmeden Beyoğlu hayranı olmuşlardır. Ben de İzmir'de büyüyen bir genç olarak, İstanbul'u hep hayal etmişimdir. 1941'de geldim İstanbul'a. İstanbul'u beğenmedim. İstanbul hem karanlık bir şehir, hem çok pis. İzmir daha aydınlık, ferah. Beyoğlu'na gelip de yürüdüğüm zaman ilk edindiğim izlenim, burası Türkiye değil hissiydi. Duvarlarda mütareke döneminde yaptırılmış, Fransız aparetiflerinin büyük reklâmları vardı. Birden farkettim ki, Beyoğlu'ndaki pastanelerin ismi Türkçe değil. Markiz, Lebon, Parizien... Bu, insana çağdaşlık hissini vermez. Bilinçli bir aydına sömürgede yaşıyorum hissi verir." (Aydınlık, 22 Ağustos 2004, s.14.)

ATTİLA İLHAN KİMDİR?

15 Haziran 1925 günü İzmir'in Menemen ilçesinde doğdu. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı bölgelerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat'ında, 16 yaşındayken tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözaltında kaldı. İki ay hapiste yattı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi'ne yazıldı. lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı'nda 'Cebbaroğlu Mehemmed' şiiriyle ikincilik ödülünü aldı. İstanbul Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Üniversite hayatının başarılı geçen yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayımlanmaya başladı. 1948'de ilk şiir kitabı Duvar'ı kendi imkânlarıyla yayımladı.

İSTANBUL-PARİS-İZMİR-ANKARA HATTI

1948 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Nâzım Hikmet'i kurtarma hareketine katılmak üzere ilk kez Paris'e gitti. Geldiğinde sorgulandı ve 1951 yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı soruşturmaya uğrayınca Paris'e tekrar gitti. Fransa'daki bu dönem, Attilâ İlhan'ın Fransızcayı ve Marksizmi öğrendiği yıllardır. 1950'li yılları İstanbul-İzmir-Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini yavaş yavaş Türkiye çapında duyurmaya başladı. Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı. Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953'te Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmasıyla başladı.

DEMOKRAT İZMİR'İ KURDU

Askerliğini 1957 yılında Erzincan'da yaptıktan sonra, tekrar İstanbul'a döndü. Attilâ İlhan bir süre sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Onbeşe yakın senaryoya imza attı. 1960'ta Paris'e geri döndü. Yurda döndüğünde İzmir yılları başladı. Sekiz yıl İzmir'de kaldığı dönemde, Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Bu gazete bölgede büyük etki bıraktı. Çok başarılı bulundu. 1968 yılında Biket İlhan ile evlendi, 15 yıl evli kaldı.

ÜRETKEN YAZARDI

1973 yılında Bilgi Yayınevi'ne geçerek Ankara'ya yerleşti. 1981 yılına kadar Ankara'da kaldı. İstanbul'a gelen İlhan Yeni Ortam, Dünya, Milliyet, Gelişim Yayınları, Güneş, Meydan ve Cumhuriyet gazetelerinde yazarlık yaptı. TRT'ye dizi film senaryoları yazdı. Dizileri çok izlenenler arasına girdi. Daha sonra uzun yıllar, AKP dönemine kadar TRT-2'de 'Attila İlhan'la Zaman İçinde Yolculuk' ismiyle söyleşi programı yaptı. Cumhuriyet devrimini anlattı. 10 Ekim 2005 günü İstanbul'da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. İttila İlhan'ın 15 roman, 6 televizyon dizisi, 2 deneme anı, 10 deneme, 5 söyleşi, 137 şiir kitabı ve 1 şiir albümü bulunmaktadır.


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA