Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Abdullah Özyiğit, kimliği belirsiz kişilerce gazeteci Abdulvahap Şehitoğlu’na yapılan saldırıyı kınadı. Haberin, haberciliğin suç sayıldığı bir ülkede yaşadığımıza dikkat çeker açıklamasına başlayan CHP’li Özyiğit, “Basın ve fikir özgürlüğünün, sadece kendileri için olduğunu meşru gören bir anlayışla yönetiliyoruz. Basın ve ifade özgürlüğü birbirini tamamlayan kavramlardır. İfade ve basın özgürlüğü, toplumsal, siyasal ve insan hayatının, ayrılmaz bir parçasıdır.
Bugün ülkemizde, gazeteciler yazdıkları yazıdan dolayı, her türlü baskıya, şiddete, maruz kaldıkları gibi, yaşamsal anlamda endişe içindedirler. Bu ülkenin yurttaşları kandırılmayan, yanılmayan, doğrunun yanında duran, toplumun çıkarlarını ilke edinen, gazetecilik ahlakını benimseyen, doğru, objektif haber yaparak halkı bilgilendiren, namusu ve onuruyla gazetecilik yapanları biliyorlar, tanıyorlar, görüyorlar. Aynı şekilde bu gazetecileri, ülkenin demokratikleşme noktasında bulunmayan kimi siyasiler, asılsız, temelsiz, hukuki hiçbir zemini olmadan, içi boş iddianamelerle aylardır yargılıyorlar. Basın özgürlüğünü ve halkın bilinçlenmesini, yazdıkları yazıyla ifade eden gazetecileri, cezaevine atıyorlar. İktidarın yandaşı, maşası ve adamı olmayanlar, gazeteciliği suç haline getirmeye çalışanlara inat, namusuyla, onuruyla, ülkesine, kentine, halkına ve geleceğe olan sorumluluk duygusuyla, gazetecilik yapıyorlar” dedi.
 
SALDIRI KORKAKLIK, ÇARESİZLİK VE CAHİLLİKTİR
“Mersin’de yıllardır gazetecilik ve Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapan, tarafsız, gerçekçi ve araştırmacı gazeteci Abdulvahap Şehitoğlu’ya, gecenin geç saatlerinde yapılan silahlı saldırı, korkaklıktır, çaresizliktir, cahilliktir” diyen Özyiğit, “Bu saldırı, düşünceye, ifade özgürlüğüne, bağımsız ve tarafsız basına, halkın haber alma özgürlüğüne, bu kentte yaşayan vatandaşlara, görev yapan atanmış, seçilmiş yetkililere, kurumlara, kentimizin kardeşliğine ve kentimizin vicdanına yapılmış bir saldırıdır. Şiddetle kınıyorum. Gazeteci arkadaşımızın evine yapılan bu saldırıyı, yapan ve yaptıranların yakalanması, devletin ve kentimizdeki yetkililerin görevleridir. Bu saldırının failleri yakalanana kadar takipçisi olacağız. İlgili kurumlarla da görüşmelerimiz olacaktır.
Gazetecilik mesleğini, hak, hukuk ve adalet temelinde yapan, gazetecilerin dün olduğu gibi, bugünde yanındayız. Basın ve fikir özgürlüğünü ihlal eden, baskı, şiddet ve yaptırım uygulayan anlayışında her zaman karşısında olacağız.
Gazetecilik suç değildir. Gazetecilik toplumun sesi, bilinci ve vicdanıdır” şeklinde konuştu.23.10.2017