50 yıllık siyasi yaşamında, siyasete adım attığında bu dünyada söz sahibi olan kimse yok şimdi!

Ecevitleri, İnönüleri, Demirelleri, Erbakanları, Türkeşleri, Özalları, Çillerleri… Uğurladı.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Deniz Baykal, avukatlık stajını CHP’nin efsane isimlerinden Turan Güneş’in yanında tamamladı.

Daha sonra Siyasal Bilgiler Fakültesinde Yüksek Lisansını tamamladı. Aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak çalıştı ve bu arada doktorasını takiben kazandığı bursla Amerika’ya gitti.

Yeniden üniversiteye dönüşünde doçentlik tezi için, “1965 seçimlerinde CHP neden kazanamadı? CHP neden oy kaybediyor?” konulu TEZİYLE İsmet İnönü liderliğindeki CHP Genel Merkezinin dikkatlerini çekmiştir.

1968 yılında Akademisyen Baykal CHP üyesidir.

1973 yılında da dönemin EFSANE LİDERİ Bülent Ecevit tarafından aktif siyasete atılma daveti aldı ve Antalya Milletvekili oldu.

(Yıl 1973… Yıl 2017… TBMM’de darbeler nedeniyle zorunlu kesintiler hariç, aralıksız 45 yıldır Milletvekili.)

Genel Başkan Ecevit, Deniz Baykal’ı;

Genel Sekreter Yardımcısı yaptı.

Maliye Bakanı yaptı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yaptı.

12 Eylül önce gözaltı süreci… Ardından Zincirbozan tutukluluğu…

SODEP’ de yeniden siyasete dönüş…

SHP’de Genel Sekreterlik. SHP’de politikanın acemisi Erdal İnönü karşısında bunca engin deneyimlerine karşın, bir değil… İki değil… Üç değil… Tam dört defa Genel Başkanlık yarışlarında YENİLGİLERİ…

Yeniden açılan CHP’de 17 yıl Genel Başkanlık…

Adeta ‘Dikensiz Gül Bahçeli’ CHP’de örgütünü öyle sağlam tuttu ki, kimse karşısına çıkmaya cesaret bile edemedi… Sarıgül ve benzer bir iki kişi kurultaylarda karşısına çıktıysa da, Baykal’a adeta “vız…” geldi...

O, CHP’nin kurultaylarında gün geldi, Ricky Martin edasıyla dumanlar… Işık gösterileri… Konfetiler eşliğinde merdivenlerden inerek, Fransızca bir şarkıyı yamultarak, “sol… sol… sol… alle… alle… alle..” gösterisiyle kurultay salona girdiğinde yıl 1998’di… Bir yıl sonra 1999’da CHP baraj altında kalarak, tarihinde ilk defa TBMM’ne giremedi…

Başbakan Yardımcılıkları… Dışişleri Bakanlıkları…

Daha nice önemli görevler…

Sevenleri de… Sevmeyenleri de oldu…

Ama son yıllarda sevmeyenleri demeyelim de, ona gücenenleri… Kırılanları… Daha çoktur herhalde…

1994 yerel seçimlerinde sosyal demokratların güçlü partisi SHP iken, Deniz Baykal, göstere göstere… Bile bile… Yeniden açılan o günlerdeki oy oranı % 4’lerdeki… % 5’lerdeki CHP’yle seçimlere katılarak,

 Ankara’da Melih Gökçek’in… İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanı olmasında etkin rolü nedeniyle Sosyal Demokratların büyük bölümünün kırıldığı, gücendiği isim olmuştur.

AKP’nin kuruluşunu takip eden ve ezici çoğunlukla iktidara gelmesini izleyen günlerde, ‘Siyasi Yasaklı’ Erdoğan’ın önce Milletvekili, sonra da Başbakan olmasının yolunu açmasını; “Demokrasinin gereğini yaptım” savunması ve ardından da yakın çevresine, “Merak etmeyin. Bırakın iktidar olsunlar. Bunlar 2 AY DAYANAMAZLAR!” sözlerinden bu yana AKP 15 yıldır iktidarda…

Nereden nereye…

CHP’nin kaybettiği 1965 yılı seçimlerini analiz eden ve bu teziyle Doçent olan ve yine bu tezi sayesinde 1968 yılında CHP’ye kayıt olan Deniz Baykal Liderliğindeki CHP, 17 yıl hiç İKTİDAR olamadı…

Neyse, öyleydi… Böyleydi… Şöyleydi… Kusurluydu, değildi… Günahı… Sevabı… Her neyse ne? Bunlar bizim işimiz değil!

Baykal gibi adeta SAĞLIK için SEMBOL bir ismin HASTA olması… Günlerdir YOĞUN bakımda olması herkesi, ama herkesi üzmüştür.

İnsanlar birbirlerine “Baykal gibi sağlıklı uzun ömürlü ol!” olmayı ÖRNEK verirlerken, Baykal’ı hastalığıyla ANMAK ve buna İNANMAK gerçekten zor oluyor.

Sadece CHP’liler değil, milyonlarca insan Baykal için DUA ediyor.

Çok güzel KONUŞAN… Çok güzel GİYİNEN… Çok YAKIŞIKLI… Çok DENEYİMLİ siyaset ve devlet ADAMI Deniz BAYKAL’A geçmiş olsun dileklerimizi saygılarımla iletirim.

Siyaset Dünyası BAYKAL’SIZLIĞA alışamaz… En kısa zamanda sağlığına kavuşması umuduyla…