"İstiklal-i Tam Türkiye yoksa cumhuriyet de yoktur."


Tarih : 29 Ekim 2017 Pazar 19:46

Av. İzzet Uludağ’ın Kaleminden

TÜRK CUMHURİYETİ'NİN VARLIĞININ VE BEKASININ EN TEMEL KOŞULU, 1920'DE TEMELİ ATILAN TÜRK MİLLİ DEVLETİ'NİN BAĞIMSIZLIĞI VE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'NİN GÜCÜDÜR.

EMPERYALİZMDEN BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ MİLLİ BİR TÜRK DEVLETİ YOKSA, SONSUZA KADAR YAŞAYACAK BİR TÜRK CUMHURİYETİ DE YOKTUR.

BUGÜN KUTLADIĞIMIZ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI'NDA ESAS ÜZERİNDE DURMAMIZ VE ETRAFINDA BİRLEŞMEK ZORUNDA OLDUĞUMUZ HUSUS DA BUDUR!

GÜÇLÜ MİLLİ VE İSTİKLAL-İ TAM TÜRK DEVLETİ, İLELEBET PAYİDAR OLACAK OLAN TÜRK CUMHURİYETİ!

ATATÜRK'ÜN İSTEDİĞİ VE BAŞTA TÜRK GENÇLİĞİ OLMAK ÜZERE HEPİMİZE VERDİĞİ GÖREV, TAM DA BUDUR!

SONSUZLUĞA KADAR SÜRECEK OLAN TÜR CUMHURİYETİ İÇİN, ABD EMPERYALİZMİNE KARŞI GÜÇLÜ BİR MİLLİ DEVLET MÜCADELESİ KUTLU OLSUN!

Bu nedenle bir yıl önceki bir yazımı aşağıda yeniden paylaşmak istedim:

BUNUN İÇİN DE TÜRKİYE'NİN TAM BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ÖNCELİKLE ABD, DERHAL BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRILMALIDIR.
ABD'den ve siyasal, askeri, ekonomik, sınai, tarımsal, sosyolojik, ve bizi biz olmaktan çıkaran, bizi kendilerinin silik ve kişiliksiz bir kopyasına benzetmeye çalışan her türden emperyalist boyunduruktan kurtulmak bugünün esas meseledir. 
Gericilikten de bölücülükten de, yoksulluktan da kurtulmanın, kendi ayaklarımız üzerinde biz olarak dimdik durmamızın tek yolu bağımsızlıktan geçmektedir. 
Bu yol, 1919 tarihinde Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından dünyada ilk kez bütün mazlum milletlere işaret edilmiş, gidiş yönü tarif edilmiştir. 
En çok mutlu olduğumuz, yükseldiğimiz, övündüğümüz, kimseye eyvallah etmediğimiz tarih, son zamanda 1919'lardan sonra yazılmıştır.
24 Temmuz 1923 günü, milli ve bağımsız TÜRK devletinin kuruluşunu LOZAN ANTLAŞMASI ile dost düşman kabul etmek zorunda kalmıştır. 
Bu yıllar, artık bağımsızlık yıllarıdır. 
Milletleşme yıllarıdır.
6 OK'un yön verdiği yıllardır. 
Milliyetçilik ve Halkçılık ilkelerinin adım adım hayata geçirildiği yıllardır.
Emperyalist tahakkümden ne kadar uzaklaşırsan o kadar özgür, bağımsız ve zengin olursun. Bu çağımızın tunç kanunudur. 
ATATÜRK'ün bağımsızlıkçı yolundan gittiği için, her türlü zorluğa ve yoksunluk ile yoksulluğa karşın o günlerde başı dik yaşayan bir ülke olmuştur TÜRKİYE.
Diktanın ya da faşizmin değil milletçe özgürleşmenin doruğa ulaştığı yıllardır.
Çünkü Türkiye, en bağımsız günlerini yaşamaktaydı o yıllarda. 
O günlerde Türk milli devleti, dünyada en saygın devletlerin en önlerinde bütün heybetiyle onurlu ve gururlu tavrıyla Türk milletine de güven veriyordu.
Türk milli ordusu yani Türk Silahlı Kuvvetleri, o günlerde bölgemizdeki bütün dost ülkelere güven, bölgeye kem gözle bakanlara da korku salıyordu. TSK'nin gölgesi bile, emperyalist güçlere ayağını denk atması için yetiyordu.
Bugün de bütün sorunları çözmenin altın anahtarı Atatürk'ten miras kalan "Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir." vasiyetidir. 
Türk İstiklali yoksa, gerisi boştur.
İstiklal-i Tam Türkiye yoksa cumhuriyet de yoktur. 
En evvel istiklal!
İlk hedef, İstiklal-i Tam Türkiye! 
Bağımsız Türkiye karşısında bütün emperyalist güçler, yerli ortakları, FETÖ gibi kripto ajanları Türk milletine boyun eğmek zorundadır.
Tam bağımsız bir TÜRKİYE, faşizmin sonu olacaktır. Çünkü faşizm, emperyalizme bugünkü konjonktürde ABD emperyalizmine en bağımlı gücün iktidarıdır. 
Deniz GEZMİŞ 1968 Yılı 10 KASIMI'nda devrimci arkadaşları ile başlattığı Samsun Ankara yürüyüşüne bu sebeple "TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE YÜRÜYÜŞÜ" adını vermiştir. 
Faşizm ile mücadele dünyanın baş belası olan ABD ile mücadeleden asla ayrı değildir. 
Bugünkü en büyük "sol" zaaf tam da budur. 
Bazıları ABD’NİN desteği ile AKP'Yİ yıkabileceğini ve bu yolla faşizme son vereceğini hayal ediyor. 
Bu asla mümkün değildir.
Faşizmin kaynağı bizatihi emperyalizmdir. 
Millet birleştikçe ve milli devlet güçlendikçe anti-emperyalist ve anti-faşist gidişat sona erecektir. 
Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye gerçekleşecektir. 
"Düşünmeden öğrenmek, tehlikeli; öğrenmeden düşünmek ise zararlıdır." (Konfüçyüs). 
Çağımızın vebası ABD emperyalizmidir. 
Bu güce karşı bütün milleti birleştirmek de bugün en acil milli görevdir. 
Gördüğümüz gibi BOP'nin planlanması ve hayata geçirilmesi bu emperyalist gücün başının altından çıkmıştır. 
IRAK ve bugün SURİYE'nin parçalanması tam gerçekleşirse bölgemizde bırakın faşizmi, emperyalist ABD’nin tam sultası altına girdiğimiz gün gelmiş olacaktır. 
Döne döne öncelikle yakın geçmişimizi öğrenmek için tarih okuyalım. 
Tarih bilinci esastır.
23.09.2016


Etiketler : 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA