Her 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde aynı şeyleri duymaktan ve yazmaktan sıkıldım.

Mersin Gazeteciler Cemiyetinin içinde bulunduğu vahim durum ortada iken ne itibardan ne meslek etiğinden ne de bu işi yapanların haklarının korunduğundan söz edemeyiz.

Son genel kurulda ortaya çıkan üye listesinde bu işi yapanlardan daha çok yapmayanların, ilgisi dahi olmayanların, başka sektörde çalışanların olduğunu görmek zaten MGC’yi tartışmalı bir hale getirmiştir.

Listede kimler yoktu ki!
Yazık; ne haldeyiz!

***
Meydanda gazeteci gibi dolaşanlara bir şey yapılmadı…
Bu işin rantını kovalayanlar için bir şey yapılmadı…
Meslekle ilgisi olmayanlar üyelikten çıkarılmadı…
Yıllarını bu işe veren ile vermeyenin bir tutulmasına engel olunmadı…
Emek hırsızları, yazmadıkları haberlere imza atanlar, birinin yaptığı haberi
kendi yazmış gibi yapanlara etik kurallar hatırlatılmadı…
İçimizde sahtekâr diyebileceğim insancık tiplerine müdahale edilmedi.
İtibarımızı ayaklar altına alanlarla, bir duble rakıya memleketi satanlara hiçbir şey denilmedi…
Gerçi kimden ne yapmasını bekliyoruz ki!
Tuzun kendi kokmuş.

***
Benzer sorunların devam etmemesi için bu mesleğin eski günlerine dönmesi için artık ne yapılmalı o bakmak lazım.
O yüzden aynı isimler veya onların devamı ya da patronların egemen olduğu bir cemiyetle bunun olmayacağı ortadadır.
Artık bu düzen değişmelidir.
Yoksa ne saygınlıktan ne de itibardan söz edemeyiz; çünkü itibarımızı yerlere düşüren şuan içimizdeki kişilerdir.

Serkan TULTAK