Amerikan Savunma Bakanı Yardımcısı David Satterfield, ABD Senatosunda yaptığı konuşmada, “PYD’yi korumak ve İran etkisini kırmak için Suriye’de süresiz kalacağız” dedi.

 Bu ve buna benzer açıklamalar başka ABD yetkililerinden de gelmişti.
Amerikalı yetkililer açıklamalarında, PYD üzerinden, İran’ı hedef gösteriyormuş gibi yapsalar da, asıl hedefin, Türkiye olduğu aşikardır. Çünkü Türkiye sınırındaki bir yığınağın İran’ı tehdit ediyor olması daha az bir olasılıktır.
Ancak Irak’ın içinde yapabileceği bir PKK+ABD yığınağı İran’a daha büyük tehdit olabilir.
Acil sorunun, Suriye kuzeyinde, ABD+PYD yığınağı olduğu aşikardır.
Suriye’nin kuzeyinde yapılan yığınağın, artık şu veya bu şekilde yorumlanmasına imkân yoktur.
Sorun doğrudan doğruya Türkiye’nin sorunudur. Bu sorunu Amerika’ya yalvararak veya ABD ile bölgede birlikte çalışalım diyerek, çözülebilecek bir sorun olmaktan çıkmıştır.
Erdoğan bir yandan ey… ABD derken, arada bir de, bölgede birlikte çalışalım ifadesini kullanması, acaba ne alam ifade etmektedir?
Amerika’nın Suriye’nin kuzeyinde sürekli kalacağız demesi; Sürekli yığınak yapacağız, sürekli PKK’ya destek vereceğiz. Sürekli eğitim ve İstihbarat vereceğiz anlamındadır.
Bir başka ifadeyle, biz eninde sonunda PKK ve PYD ile çatışacağımıza göre, ABD ile çatışmak, mecburiyet halini alacaktır.
“Sürekli kalacağız” ifadesi; Türkiye, Suriye ve Rusya’nın Suriye’nin kuzeyinde kurulacak bir devlete razı olsun anlamındadır.
Sürekli PKK’yı koruyacağım demek; Türkiye’yi sürekli tehdit altında tutacağım demektir.
Silahlar ateşlenmese bile, PYD+ABD varlığının Türkiye tarafından, kerhen kabul edilmesinin bekleneceğine işaret eder.
Suriye’den toprak kazanacağım arzusunun, sonunda, Türkiye’den toprak kaybedeceğim, sonucuna varacağını görmek gerekir.
Dün, Binali Yıldırım, Suriye’de, Suriye devletinin İdlib’te ilerlemesine, Esad, İdlib’ten torak kazanma peşinde şeklinde bir ifade kullandı.
Elbette bir devlet kendi içindeki terörle mücadele edecektir. Gerekiyorsa İdlib’e de girecektir. Sen niye İdlib’e giriyorsun demek, ben senin torak bütünlüğünü tanımıyorum demektir.
 
Çünkü İdlib meşru Suriye devletinin toprakları içinde yer almaktadır.
Amerika’nın şu pazarlığa hazırlandığı anlaşılmaktadır; Ey Türki…
“Eğer sen, Suriye topraklarından çıkmazsan, ben de ABD olarak Suriye topraklarından çıkmam”pazarlığını Türkiye’ye dayatacaktır. Düşüncesi şu; ABD’ye yar olmayan Suriye kimseye de yar olmasın!
Aynı zorlamayı Rusya’ya da yaptığını veya yapacağını da göstermektedir.
Rusya meşru Suriye devleti tarafından çağrılmış olması sebebiyle-en azından kağıt üzerinde durum budur- Suriye’dedir. Ancak Türkiye kendi güvenliği sebebiyle Suriye’dedir.
Amerika ne sebepten Suriye’dedir?
Astana Sürecinin daha ileri boyutlara taşınmasının ne kadar elzem olduğu ortadadır.
Türkiye’nin Astana Sürecine hiçbir zarar vermemesi kendi çıkarınadır.

Bülent Esinoğlu
 bulentesinoglu@gmail.com