Adil Aktay…

CHP 1999 seçimlerinde tarihinde ilk defa baraj altında kaldı.
O yıllarda çok güçlü olduğu Mersin’de CHP’nin bir iki belde dışında kazandığı belediyesi yoktu. Daha da acısı baraj altında kaldığı için TBMM’de Milletvekili yoktu.
2002 yılında erken yapılan genel seçimlerde, CHP 7 Milletvekilliği kazanarak Mersin’de 1. Parti oldu.
AKP İktidara gelmişti ama Mersin’de 1. Parti CHP’ydi…
Mersin yerel seçimlere hazırlanıyordu, seçimlerin favorisi doğal olarak CHP’ydi.
İşte o günlerde sarı saçlı, mavi gözlü, yakışıklı genç bir adam 2004 yılında yapılacak yerel seçimler için Büyükşehir Adaylığını açıkladı. 
Adil Aktay’dı bu adam… Şöhretli ve çok kazanan bir avukattı. Mersin’liydi… 
“Büyük Uzlaşma Hareketi” adıyla yola çıktı. Kampanyası hem çok renkli ve hem de çok sesliydi. 
Yüzlerce… Binlerce taraftarlarıyla kentin her kesiminde kendinden söz ettirmeyi başardı.
Unutulmuş kenar semtlerde de… Kentin dinamiği merkezlerde de… Adil Aktay konuşuluyordu.
Sivil toplum örgütlerini ziyaretler… Sendika ve dernek ziyaretleri… Hastanelere ziyaret… Camilere ve Kiliselere ziyaretler… Kentte yaşayanların acı günlerinde de, sevinçli günlerinde de… Gündemde hep Adil Aktay oldu. 
Kendisini eleştirenlerini de, sevenlerini de, yüzünden hiç eksik olmayan samimi güler yüzüyle yanıtladı adeta.
Partisinin ve kentin tüm etkinliklerine hiç aksatmaksızın mutlaka katıldı.
Gün geldi, ulusal bayramlarda kendisi en başta olmak üzere, yüzlerce taraftarıyla, yüzlerce, binlerce, her yaştan, her kesimden insana ATATÜRK ROZETLERİ armağan etti.
Gün geldi, Anneler Günü, Babalar Günü gibi… Kadınlar günü, Sevgililer günü gibi… ÖZEL GÜNLERDE kendi  seralarında  yetiştirdiği 1 MİLYON adet GÜL dağıttı yüz binlerce Mersin’liye… 
Radyolar… Gazeteler… Televizyonlar… Yerel ve Ulusal Gazetelerin başlıca konusu Adil Aktay’dı...
2004 yerel seçimleri yaklaşıyordu… CHP’de Adil Aktay’la birlikte ve hepsi de birbirinden PIRILTILI, değerli 5 aday adayı renkli ve keyifli bir kampanyayla seçimlere hazırlanıyorlardı. 
Başta favori gösterilen Adil Aktay ya da diğer adaylardan birinin atanması beklenirken;
CHP’nin o dönem Çankaya Çevre Sokak Efendileri, “Sağ gösterip, sol vururcasına” ;
Birbirinden değerli 5 aday adayını  “kapı önüne koyar gibi” eleyerek, DSP’den seçilen, sonra da İstemi Han Talay’la birlikte YTP serüvenine katılan, aday olabileceği partisi kalmayan Macit Özcan’ı CHP adayı olarak ilan etti.
CHP Genel Merkezi şaşırtmaya devam ediyordu;
Tarsus’ta da CHP çok güçlü adaylarla seçim yarışına hazırlanıyordu. Genel Merkez buradaki adayları da Mersin’de yaptığı gibi eleyerek, sürpriz bir kararla Adil Aktay’ı Tarsus Belediye Başkanlığına aday gösterdi.
Mersin’de Büyükşehir’e oldukça iddialı hazırlanan Aktay’ın, Tarsus adaylığını kabul edip, etmeyeceği konuşulurken;
“Partimin verdiği görevi kabul etmeme lüksüm yok!” diyen Adil Aktay Tarsus’a aday oldu. 
Atanması da, bu atamayı kabul edişi de çok doğru bir karar değildi sanki… 
Öyle de oldu. Aktay iyi bir oy almasına rağmen Tarsus seçimlerini kazanamadı.
Yeniden Mersin’e dönerek, kaldığı yerden siyasi çalışmalarına devam etti. 
2009 yılında “CHP içinde demokratik siyaset yapma hakkım engelleniyor”, “Mersin Dünya kenti olmalı”, “M.İ.Y. neden Milan gibi Dünya takımı olamasın!”, “Gerçek sosyal demokratlar biziz!” gibi oldukça iddialı sözleriyle CHP’den ayrılarak DSP’ye geçti ve bu partinin 2009 Büyükşehir adayı oldu.
Kısa bir dönem Mustafa Sarıgül’le politika yapan Aktay, TDH hareketi ve örgütlenmesinin çok önemli isimlerden biri olmuştur.
TDH Örgütlenmesini noktalayan Sarıgül’ün  Kılıçdaroğlu’nun davetiyle CHP’ye geçmesini takiben Aktay da bizzat Kılıçdaroğlu’nun katıldığı törenle CHP’ye katılmıştır. Hatta TBMM grubundaki törende Kılıçdaroğlu, kendi yakasındaki parti rozetini Adil Aktay’ın yakasına takmıştır.
Siyasette marka bir isim olan Adil Aktay, geçtiğimiz günlerde “ani bir çıkış yaparak” CHP İl Başkanlığına aday oldu ve CHP’nin vefa duygulu delegelerinin oylarıyla MERSİN CHP İL BAŞKANI oldu. 
Adil Aktay’ın Mersin CHP İl Başkanlığı, Mersin’e… Şahsına… Ve CHP’ye hayırlı ve uğurlu olması umuduyla başarılar dilerim…