Sakıncalı Piyade’siz 25 yıl…


Tarih : 24 Ocak 2018 Çarşamba 11:28

Ali Adalıoğlu’nun Kaleminden

Günümüz gençleri Sakıncalı Piyade’yi bilmez…

O aramızdan ayrılalı tam 25 yıl oldu.
25 yıl az-uz bir süre değil.
Ancak, 25 değil 125 yıl da geçse Türkiye Sakıncalı Piyade’ yi unutmaz, unutamaz!
Sakıncalı Piyade, Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin öncülerindendi.
Yazdıkları ve yazmaya fırsat bulamadıkları ile Türkiye’nin geleceğindeki karanlığı görmüş ve ülkemiz üzerine oynanan oyunları tek tek göz önüne sermişti.
12 Mart döneminde bir  yazısı nedeniyle  yargılanmış ve aldığı ceza sonradan bozulsa da askerliğini yedek subay değil, “Sakıncalı Piyade Er” olarak yapmak zorunda kalmıştı.
Akıllarınca, Ona  ceza verdiklerini sananlar yanıldıklarının farkında değildi.
Çünkü, Sakıncalı Piyade  daha çok yazarak  karanlıkların aydınlığa çıkması için uğraşına hiç ara vermedi.
Günümüzde gazeteciliğin yerlerde süründüğünü görünce, Sakıncalı Piyadeyi aramamak, anmamak mümkün mü?
Mafya-Polis-Siyasetçi Üçgeni ’ni ortaya çıkaran oydu.
Barzani-CIA-MOSSAD  ilişkisinin üzerine gidiyordu.
Dahası, Türkiye üzerinden yapılan silah kaçakçılığını yazdığı için onların hedefindeydi.
Derin Devletin işlediği cinayetlerin peşine düştü , ama kendisi de faili meçhul bir saldırıyla yaşama veda etti.
50. Yaşını yeni doldurmuştu ki bir sabah işine gitmek için bindiği aracı hainler tarafından bombayla patlatıldı.
Ki, Onun yazdıkları  buzdağının üstündeki bölümdü.
Ve de yazılarında günümüz Türkiye’sinin fotoğrafını çok iyi çekmişti…
Cesur Yürek  , Sakıncalı Piyade Uğur Mumcu’ nun aramızdan ayrılışının 25. yılı bugün.
Cinayetin üzerinden 25 yıl geçti, ama gerçek failler bir türlü bulanamadı!
Kaldı ki zamanın Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı  İsmet Sezgin eşi Güldal Mumcu’ ya söz vermişlerdi.
Güya, Kanı yerde kalmayacaktı..!
Cinayeti  İBDA-C, Hizbullah, PKK üstlense de  gerçeğin öyle olmadığını sağır sultan bile biliyordu…
25 yıl önce aramızdan ayrılan Mumcu, Türk Basın Tarihinde iz bırakan  üç beş gazeteciden biridir.
Türk Ulusu onu son yolculuğuna uğurlarken, Ankara’da 100 binlerin oluşturduğu insan selinden , ”Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak…” sözleri gökyüzünde yankılanıyordu.
Ne yazık ki Onunla birlikte araştırmacı gazetecilik de öldü!.
Yalakalar, paragözler ve de … yalayıcılar  mesleğimizi adeta işgal etti!
Son yıllarda gördük ki  Uğur Mumcu’ yu sakıncalı piyade diye ilan edenler, orduyu Fetöcü  hainlerin ele geçirmesine seyirci kalmışlar…
Hedef önce Askeriye, sonra Türkiye’ydi ama başaramadılar!
Gerçek vatanseverlerin olduğu sürece de başaramayacaklardır!
İşte böylesine bir ortamda Sakıncalı Piyade Uğur Mumcu ’yu aramızdan ayrılışının 25. yılında  
“Vurulduk ey halkım unutma bizi “şiirinden  birkaç satırla sevgi ve özlemle anıyoruz. ..
Dağ gibi, kara yağız birer delikanlıydık.
Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı. 
Kendimiz gibi yasayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. 
Ecelsiz öldürüldük. 
Dövüldük, vurulduk, asıldık,
Vurulduk ey halkım unutma bizi…
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı.
İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. 
İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren senetler gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. 
Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. 
Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı.
Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma.
Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi.


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA