"BU KURULTAY, KILIÇDAROÐLU’NUN ALDIÐI 5. BÜYÜK YENÝLGÝDÝR


Tarih : 7 Þubat 2018 Çarþamba 13:54

5 EYLÜL 2014 TARÝHÝNDE YAPILAN 18. OLAÐANÜSTÜ KURULTAY’DAN BÝR GÜN SONRA YAZDIÐIM BU YAZIYI BELKÝ SON KURULTAYIN ARDINDAN BUGÜN DE DERS ÇIKARMAK ÝÇÝN DEÐERLENDÝRÝLÝR UMUDU ÝLE PAYLAÞIYORUM:

KURULTAY SONRASI ALTI OK’U SAVUNANLARA, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YOLUNDA YÜRÜYENLERE, BÝZLERE DÜÞEN GÖREV

CHP seçmeni ve bütün Millet, içinde bulunduðumuz periþan halden bizi kurtaracak CHP’nin özlemi içindedir.
1919’da baþlayan milletleþme, halkçýlaþma ve çaðdaþlaþma süreci özellikle 12 yýldan bu yana tam tersine çevrilmeye baþlanmýþ, bu gericileþtirme, yeniden köleleþtirme saldýrýsýna direnmesi gereken CHP’nin kurucu iradeden ve Altý Ok çizgisinden uzaklaþtýrýlmýþ olmasý nedeni ile elimiz kolumuz baðlanmýþtýr.
2010 yýlýnda Sayýn BAYKAL’ýn bir komplo sonucu genel baþkanlýktan uzaklaþtýrýlmasý sonrasýnda göz kamaþtýrýcý iddialarla yönetime getirilen KILIÇDAROÐLU ve yakýn çevresi, sürece direnemediði gibi CHP’nin baþta Milliyetçilik ve Halkçýlýk olmak üzere Altý Ok ilkesinden uzaklaþarak partinin yönünü sözüm ona oy alabilmek için ABD ve AB’nin, liberal çevre ve gericilerin beðeneceði bir yapýya doðru çevirmiþlerdir.
Bunun sonucunda 2010 Referandumu ile baþlayan yenilgi silsilesi ayakta kalmaya çalýþan umutlarý eritmiþtir.
Parti, CHP çizgisinden bölücülerin ve liberallerin önemli görevlere getirildiði bir noktaya çekilmiþtir.
Uzun zamandan bu yana ABD’nin CIA yetkilisi Graham FULLER’in “Kemalizm’in sonu gelmiþtir.” söylemini, AB temsilcisi Karen FOGG’un benzer söylemleri ve Fethullah GÜLEN’in “ulusal dalgayý aþacaðýz” çaðrýsý birbirini takip etmiþtir.
En son, 10 Aðustos’taki cumhurbaþkanlýðý seçimi için KILIÇDAROÐLU tarafýndan yapýlan taktik ve özellikle stratejik hatalar sonucu Türkiye, Recep Tayyip ERDOÐAN’ýn cumhurbaþkaný seçilmesiyle esaslý bir darbe almýþtýr.
KILIÇDAROÐLU’nun bu seçim öncesinde “risk aldým” diyerek sonucuna katlanmasý ve istifa etmesi gerektiði halde bundan kaçýnmasý, CHP seçmenleri arasýnda ve bütün halk içinde esaslý tepkilerin yükselmesine neden olmuþtur.
KILIÇDAROÐLU, istifa etmek yerine tepkileri bastýrmak ve geliþen milli ve halkçý (Altý Ok’çu) muhalefeti bastýrmak için üç hafta içinde bir olaðanüstü kurultay yapýlmasýna karar vermiþtir.
Milli muhalefetin toparlanmasýna fýrsat vermeden 5 ve 6 Eylül’de yapýlacak 18. Olaðanüstü Kurultay’a Kemal KILIÇDAROÐLU ve Muharrem ÝNCE aday olmuþlardýr.
Kurultay, CHP siyasi hayatýnda belki de ilk kez tartýþmasýz ve çekiþmesiz küçük salonlarda gerçekleþtirilmiþtir.
Baþladýðý gibi de bitmiþtir.
Bu baskýn kurultay, esas olarak her iki adayýn konuþmasý ile sona ermiþtir.
Öze iliþkin Hiçbir tartýþma yapýlmamýþ, delegeler bu sürece aktif olarak katýlamamýþtýr.
10 Aðustos’ta yapýlan ve Kurultay’ýn yapýlmasýna neden olan cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde Ekmeleddin ÝHSANOÐLU’nun çatý adayý olarak gösterilmesinin ve seçimdeki baþarýsýzlýðýn ve hatta aðýr yenilginin nedenleri ve sonuçlarý hiçbir biçimde masaya yatýrýlmamýþtýr.
Haklý olarak soruyoruz:
NEDEN?
KILIÇDAROÐLU, bu yenilgiyi savunamamýþtýr. Konuþmasýnýn içeriði, incir çekirdeðini bile dolduramamýþtýr.
Ancak muhalefet adayý olarak çýkan Sayýn ÝNCE de, KILIÇDAROÐLU ve yakýn çevresinin ideolojik hatalarýný sorgulamaktan kaçýnmýþtýr.
Adaylar, seçim öncesi ve sonrasýnda yaþanan durumu, yenilgiyi, nasýl baþarý saðlanacaðýný, CHP’nin yeniden Millet için hangi yöntemle bir umut haline geleceðini, yenilgide rol oynayan ve bu yenilgiye damga vuran ÝDEOLOJÝK tahribatýn nasýl bertaraf edileceðini, ALTI OK ve kurucu iradenin nasýl yeniden partiye hâkim olacaðýný ya da tam tersine 1919 Yýlý’nda 4 Eylül günü Sivas’ta kurulan CHP’nin artýk misyonunu tamamladýðýný, nasýl bir deðiþime (!) ihtiyaç olduðunu açýk seçik ortaya koymadýlar.
Tepkilerden korktular.
Her iki aday da havanda su dövdüler.
Esasa, CHP’nin ve Türkiye’nin içinde bulunduðu ve yakýn bir tarihte kapýmýzý çalacak olan daha da büyük bölünme ve ekonomik kriz gibi belalara karþý tahlil ve çözüm yollarý üretmediler. Üretemediler.
Yangýndan mal kaçýrdýlar.
Bu durumda iþ bize kalmýþtýr.
Millet’in makûs talihini yine Millet deðiþtirecektir.
Genel baþkanlýk seçiminde oylarýn daðýlýmý, bu umudumuzu güçlendirmektedir.
Genel Merkez’in her türlü etnik, inanç temelli ve geleceðe yönelik delegeler üzerindeki baskýsýna raðmen bu delegasyon KILIÇDAROÐLU’na sadece 740 oy vermiþtir.
Bu da KILIÇDAROÐLU’nun aldýðý beþinci büyük yenilgidir.
Asla sevinmesin!
CHP’yi Altý Ok’tan uzaklaþtýrma çabasý, tarihi olarak yenilgiye mahkûmdur.
Altý Ok’u savunan CHP’lilerin önü açýktýr.
Yeter ki Dünya’yý ve Türkiye’yi doðru okuyalým.
Dünya, son 150 yýldan bu yana 1922 yýlýnda denize döktüðümüz güçlerin saldýrý tehdidi altýnda bulunmaktadýr.
Yakýn bölgemizde devam eden iþgal, savaþ ve þiddet olaylarý, Büyük orta Doðu Projesi ve hatta bizatihi AKP iktidarý ve icraatlarý emperyalizm çaðýnda yaþadýðýmýz gerçeðini açýkça göstermektedir.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yaptýðýný yapacaðýz. Emperyalizme baþkaldýracaðýz.
Çünkü günümüzde de milli devleti güçlendirmenin, halkçý politika izlemenin olmazsa olmazý, tam baðýmsýz bir ülke yaratmaktan geçmektedir.
Kurultay’da konuþan her iki adayýn en önemli sorun diye söz ettiði ama ne yazýk ki nasýl yok edileceði bir türlü açýklanamayan iþsizlik, açlýk, sefalet, irtica, etnik ve dinsel ayrýmcýlýk yine bu küresel þer güçlerden kaynaklanmaktadýr.
Milli ekonominin yok edildiði bir vakýadýr.
Ancak her iki adayýn da bu çöken ve üretmeyen ekonomiyi nasýl yeniden kuracaklarý hakkýnda tek söz etmedikleri de ortadadýr.
Kurultayda, dört seçimden bu yana yaþanan yenilginin nedenleri tartýþýlmamýþ, ortadan kaldýrýlan laikliðin, milli devletin, milli ekonominin, milli birliðin yeniden nasýl tesis edileceði bize ve delegelere anlatýlmamýþtýr.
Gördüðümüz kadarýyla esen küresel rüzgâra ve statükoya mahkûm edilmiþiz. 
Bu böyle giderse 2015 yýlýnda yapýlacak seçimlerde bizi ve Türkiye’yi yeni bir yenilgiye mahkûm etmiþtir. 
Bu yazýlanlar, bir kehanet deðildir.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ifade ettiði gibi, “gerçekleri söylemekten asla korkmayan” bir cumhuriyet yurttaþýnýn, CHP içinde ya da dýþýnda kendisi ya da yakýn çevresi için her hangi bir makam ya da kazanç öngörmeyen ve düþünmeyen, “fikri hür, irfaný hür, vicdaný hür” bir devrimcinin feryadýdýr.
Gerçekleri söylemekten korkanlar, asla ve asla büyük zaferlerin peþine düþemezler.
Büyük zaferler, bizi boðmak isteyen emperyalizme karþý milli Devleti kollayan, milli ekonomiyi canlandýran, Millet’i gerçekten özgür ve baðýmsýz kýlan ALTI OK’u ve devrimleri savunmak ve uygulamaktan geçiyor.
Karamsarlýk deðil, büyük coþku!
Liberalizme, küresel saldýrýya teslimiyet ve batý hayranlýðý deðil tamamen milli ALTI OK!
Bölünme deðil, birleþme ve kardeþlik!
Manda ve himaye deðil, her alanda tam baðýmsýz ve gerçekten demokratik bir TÜRKÝYE!
Ýþte bizi iktidara ve kurtuluþa götürecek yol!

YAÞASIN ALTI OK’LU CHP VE YÜCE TÜRK MÝLLETÝ!

06.09.2014"


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapýlan yorumlarda IP Bilgileriniz kayýt altýna alýnmaktadýr..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARÞÝVÝ


KÜNYE


ÝLETÝÞÝM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm haklarý saklýdýr.
Ýzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayýnlanamaz, kopyalanamaz, kullanýlamaz.

URA MEDYA