CHP Mersin Milletvekili Dr. Hüseyin Çamak, Ankara katliamı sanıkları arasında yer alan IŞİD üyesi Nusret Yılmaz’ın, Gürcistan tarafından iade edilmesine rağmen Türkiye’de gözaltına alınmamasını meclis gündemine taşıdı. Çamak,  “Kırmızı bültenle aranan bir İŞİD sanığı nasıl oluyor da ülkede elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor” diye sordu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Dr. Hüseyin Çamak, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Ankara katliamı sanıkları arasında yer alan terör örgütü IŞİD üyelerinin neden yakalanmadığını gündeme getirdi.
 
10 Ekim 2015 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör saldırılarından birinin yaşandığını kaydede Çamak, “Başkentin göbeğinde gerçekleşen ve yüzü aşkın canımıza mal olan bu saldırıyı İŞİD (DAEŞ) terör örgütü üstlenmiştir. Bu ağır bilançodan sonra güvenlik konusunda yaşanan ihmaller de önemli tartışma konularından biri olmuştur. Terör saldırılarının ve şiddetin önlenmesinde başat sorumluluk devlete düşmektedir. Bu katliamda da istihbari faaliyetlerde ortaya çıkan zaaflara devletin birçok kademesi de dahil olmak üzere dikkat çekilmiştir” dedi. 

Çamak, 10 Ekim katliamının kırmızı bültenle aranan sanığı Nusret Yılmaz'ın geçtiğimiz yıl Gürcistan sınır kapısında yakalanıp Türkiye’ye iade edildiğini, iki gün sonra aynı yerden yine geçmek istediğini ancak Gürcistan polisinin durumu yine tespit ederek söz konusu zanlıyı Türkiye’ye iade ettiğini kaydetti. 
 Çamak, “Gürcistan'ın sanığı iki kez, arandığı gerekçesiyle Türkiye'ye sınır dışı etmesine rağmen Yılmaz'ın Türkiye'de gözaltına alınmadığı ortaya çıkmıştır. Göz göre göre serbest bırakılan IŞİD sanığının nerede olduğu ya da akıbeti bilinmemektedir.  Öte yandan 10 Ekim Ankara katliamı sanıklarından Suphi Alpfidan’ın, katliam sonrasında görüştüğü 3 polisten biri olan Hüseyin Gümüş’ün IŞİD’in içindeki emniyetin muhbiri tarafından öldürüldüğüne dair sanık ve tanık ifadeleri mevcuttur. Bu durum, Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada hem Gümüş'ü öldüren 17 yaşındaki Hanifi Çelik, hem de o gün Gümüş ile birlikte olan tanık polis tarafından belirtilmiştir. Vatandaşlarımızı korumakla ve devletimizin bekasını sağlamakla yükümlü resmi birimlerimizin adli tutanaklara da yansıyan bu karmaşık ilişkileri ülkemizde barış kardeşliğin tesisi ve huzurlu gelecek açısından endişe vericidir” diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Dr. Hüseyin Çamak, Başbakan Binali Yıldırım’ şu soruları yöneltti:
“Kırmızı bültenle aranan bir İŞİD sanığı nasıl oluyor da ülkede elini kolunu sallayarak dolaşabilmektedir?”
“İnterpol kanalıyla aranan IŞİD yöneticilerinden Nusret Yılmaz sınır kapısında Türk polisi tarafından neden yakalanmamıştır?”
“Nusret Yılmaz hakkında (Konsolosluk.net) sisteminden yapılan incelemede 10.07.2017 tarihinde ‘yasadışı örgüt faaliyetleri’ sebebiyle ‘H’ tahdidi ve İnterpol tarafından yakalama kaydı konulduğunun görülmektedir. Bu bilgilere rağmen adı geçen sanığın yakalanmaması ülkemizin İŞİD ile olan mücadelesine gölge düşürmüş müdür?”
“Sınırlarımızdan nasıl rahatça girip çıktığı ortaya çıkan bu zanlının giriş çıkışlarında ihmali olan sınır görevlileri ve kolluk gücü hakkında herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?”
“Kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan IŞİD’in Türkiye’deki sorumlularından 34 yaşındaki Nusret Yılmaz’ın Gürcü makamlar tarafından iade edildikten serbest bırakılmasının gerekçesi nedir?”
“Nusret Yılmaz’ın yurda giriş-çıkış kayıtları nelerdir? Gürcü Makamların iadesinden sonra “Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Servis Hatası” ile serbest kaldığı bilgisi doğru mudur?”
“MİT ile İŞİD’in birlikte anılmasına vesile olan hadiseler noktasında hükümet ne gibi önlemler almaktadır? Bu konuda devletin kurumlarını zan altında bırakan açıklamalar ekseninde herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?”
“Türkiye’de İŞİD (DAİŞ) yapılanmasıyla bağlantılı olarak 2015 yılından günümüze kadar kaç kişi gözaltına alınmıştır, bunlardan kaçı serbest bırakılmıştır? Adı geçen örgütün faaliyetlerinden tutuklandıktan sonra tahliye edilen sanıkların sayısı kaçtır? Bu sanıklardan kaçı beraat etmiş, kaçı cezaya çarptırılmıştır?”