Bir krizin, hatta kaosa doğru yol alan bir krizin arefesinde seçim yapacağız!

Amacımız öncelikle krizin sona erdirilmesi için program saptamak ve etrafında Türk Milleti'ni birleştirmek için siyasetler üretmektir.

Bu program, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün 1919'larda oya gibi işleyerek ortaya koyduğu, daha "dün" topraklarımızı paylaşmak için işgal eden emperyalistlerin "hasta adam" ilan ettiği genç Türkiye'yi en hızla kalkınan ülke yapan, toplumu hızla değiştiren ve dönüştüren, cami duvarları, ağaç diplerinde bit ayaklamakla vakit öldüren ahaliyi savaşın ateşi içinde önce kahraman Mehmetçik ve daha sonra köyden kente kadar her yerde bilimin ışığında eğitim seferberliği sayesinde yoğurarak Türk Milleti yapan, yedi düveli savaş sonrasında Türkiye Cumhuriyeti önünde eğilmeye mecbur kılan, Anadolu'yu yeniden vatan yapan, pek çok devrime rehberlik eden ALTI OK programıdır.

Program, bir kere ve doğru olarak saptandıktan sonra artık iş, yiyici olmayan, kişisel çıkarlarını ön plana almayan, alıcı değil verici, fedakar, ALTI OK programının ışığı ile siyasi anlamda mücehhez, kendini sürekli arasız devrimlerin devamı için yetiştiren, durmayan, sorgulayan KADROLAR tayin edicidir.

Program ve kadrolar!
Problemi çözmek, İskender'in Gordion düğümünü çözmek kadar kolaydır aslında.
Didişmeye, sürtüşmeye değil basirete ve bu programa muhtacız!

İçinde bulunduğumuz kızgın bölgede ve ülkemiz koşullarında, emperyalist ABD’nin ve Siyonist İsrail’in her türlü desteği nedeniyle artan terör, toprak bütünlüğümüzün üzerindeki yakıcı tehdit ve ekonomik sıkıntıların sonucunda Türkiye, içinden çıkamayacağı bir krize doğru sürüklenmek istenmektedir.
Bu sorun, gördüğümüz gibi AKP'nin başından beri izlediği üretimden kopuk sıcak para politikaları ve milli siyasetten uzak yalpalamaları ile çözülemeyecektir.

Bu sorunlar, ancak terörü sona erdirecek, ülke bütünlüğünü sağlayacak, komşularla aramızdaki sorunları sona erdirecek, dostluğu güçlendirecek ve Atatürk'ün 1921 ve 1937 yıllarında yaptığı gibi anti-emperyalist ittifaklar yapacak, HALKÇILIK programını esas alarak üretimi artıracak, özelleştirmelere son verecek, özelleştirilen stratejik kamu kurumları ve KİT'leri yeniden kamulaştıracak, işsizliği azaltacak, LAİKLİK ve aydınlanmayı esas alacak Atatürk'ün bize miras olarak bıraktığı, vazgeçilmez rehber ALTI OK çizgisinde olabilecektir.

Yine bu sorunlar, muasır medeniyetin günümüzde Doğu'ya kaydığını görecek, Atatürk'ün ifade ettiği gibi Asyai bir millet olarak sömürücü, yiyici, savaş kışkırtıcısı, bölücü emperyalist Batı dünyasına karşı mazlum milletler ve ezilen devletlerle kaderlerimizi birleştirerek çözülebilecektir.

Seçim sürecinde tartışılması gerek esas husus budur!

Bu yolla hem hepimiz bilinç ve irade sıçraması yaşayacağız ve hem de Türkiye gerçekten çağ atlayacaktır!

Başka da yolu asla söz konusu değildir.