Aktay, “Sayın Elvan, oy istemiyor, arkasındaki iktidar gücünü istismar ederek, gözdağı ve tehdit yoluyla, değerli muhtarları etkilemeye, baskı altına almaya çalışıyor. Bir aday ya da bir bakan olarak değil, adeta bir tehditçi, bir "gözdağı elçisi" gibi davranıyor. Çok sayıda muhtarımız bu durumdan rahatsızlık duyduklarını ve bu tehditkar tavırları Sayın Elvan'a yakıştıramadıklarını belirttiler” ifadelerini kullandı. 

“SEÇİMLER YAKLAŞTIKÇA İKTİDAR KORKU VE TELAŞ İÇİNDE” 
Kentteki direklere asılan siyasi afişler   tartışmalara neden olurken CHP’li Aytuğ Atıcı, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın  afişleri kaldıran CHP’li belediyeyi tehdit ettiğini öne sürdü. Bunun yanı sıra bir iddiada CHP Mersin İl Başkan Adil Aktay’dan geldi. Aktay, Bakan Elvan’ın muhtarları gözdağı ve tehdit yoluyla onarlı baskı altına almaya çalıştığını söyledi. İşte İl Başkanı Aktay’ın yaptığı yazılı açıklama; “ 24 Haziran seçimleri yaklaştıkça, iktidarın içine düştüğü korku ve telaşın yeni örneklerini görüyoruz. Sayın Erdoğan'ın, partisinin kapalı toplantılarında, sandık kurullarında çoğunluğu ele geçirme, "seçimi başlamadan bitirme" planları yapmakta olduğunu hep birlikte gördük, izledik. AK Parti, Mersin'de de "seçimi başlamadan bitirme" hayalleri kuruyor. Bu boş hayalin Mersin sorumluluğunu Kalkınma Bakanı ve AK Parti Mersin milletvekili adayı Sayın Lütfi Elvan üstlenmiş durumda. Sayın Elvan'ın son günlerde, Cumhuriyet Halk Partili muhtarları ve üyemiz olmamakla birlikte, bu seçimde Sayın Muharrem İnce'yi ve partimizi destekleme kararlılığındaki pek çok muhtarı telefonla aramak hevesine kapıldığı görülüyor. Sayın Elvan'ın milletvekili adayı sıfatıyla muhtarlarla iletişim kurmasından ve onlardan oy istemesinden ancak memnun olurduk. 

“BAKAN “GÖZDAĞI ELÇİSİ" GİBİ DAVRANIYOR” 
Ne var ki Sayın Elvan, oy istemiyor, arkasındaki iktidar gücünü istismar ederek, gözdağı ve tehdit yoluyla, değerli muhtarları etkilemeye, baskı altına almaya çalışıyor. Bir aday ya da bir bakan olarak değil, adeta bir tehditçi, bir "gözdağı elçisi" gibi davranıyor. Çok sayıda muhtarımız bu durumdan rahatsızlık duyduklarını ve bu tehditkar tavırları Sayın Elvan'a yakıştıramadıklarını belirttiler. 

“YANLIŞ TUTUMDAN VAZGEÇECEĞİNİ UMUYORUZ” 
Başkalarını korkutmaya kalkanlar aslında kendi içlerindeki korkuları bastırmaya çalışanlardır. Bu, psikolojide de siyasette de böyledir. Sayın Erdoğan'ın içine düştüğü kaybetme korkusu görülüyor ki AK Partili yöneticileri de esir almış durumda. Ancak müsterih olsunlar; korkacak bir şey yok. Seçimler kazanılır da kaybedilir de... Yeter ki dürüst ve temiz bir rekabet içerisinde yarışma olgunluğu gösterilsin; vatandaşın gözündeki itibar kaybedilmesin... Sayın Lütfi Elvan'ın bundan böyle bu demokratik olgunlukla davranacağını ve sergilemekte olduğu yanlış tutumdan vazgeçeceğini ummak istiyoruz...

CHP’DEN İKİNCİ AÇIKLAMA…

CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay'ın, Kalkınma Bakanı ve AK Parti Mersin milletvekili adayı Sayın Lütfi Elvan'ın kamu imkânlarıyla seçim kampanyası yürütmesiyle ilgili değerlendirmesidir:  
 
 
Bir milletvekili adayı, aynı zamanda bakanlık görevi üstlenmiş durumda ise kendisinden, adaylık ve bakanlık kimliklerini birbirine karıştırmaması beklenir.   Çünkü milletvekili adayları eşit koşullarda yarışmalı, seçim çalışmalarında vatandaşla bire bir, eşit bireyler olarak iletişim kurmalıdır. Demokrasi bunu gerektirir, vatandaşa saygı bunu gerektirir.
 
Siz eğer, seçmenin karşısına sivil plakalı kamu araçları, resmi polis arabaları, ambulans, çevik kuvvet minibüsü eşliğinde çıkıyorsanız, ortada bir terslik var demektir. Kamu görevi ile milletvekili adaylığının gereğini ayırt edemiyorsunuz demektir. Kamu kaynaklarını partinizin ve şahsınızın seçim kampanyasında kullanıyor, devlet gücüyle seçmeni baskı altına almaya çalışıyorsunuz demektir.  En hafif tabirle, kanunu çiğniyor, ayıp ediyorsunuz demektir.
 
Mersin sokakları günlerdir bu ayıba sahne oluyor.  Bu yapılanlar Mersin seçmenini etkilemez ama, hiç kimsenin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bir partinin emrindeymiş gibi gösterecek davranışlarda bulunmaya hakkı yoktur. Sayın Lütfi Elvan, gelin bu ayıba son verin. Mersin, sizi böyle hatırlamasın....