Gazeteci İbrahim Yalçıner’in facebook NOTLARI


Tarih : 18 Kasım 2018 Pazar 13:06

EY ÖZGÜRLÜK…

Öyle sanıyorum ki, belirli bir tarihsel içeriğe ve bağlama oturtulamazsa en tehlikeli kavramlardan biridir Özgürlük. Evet büyülüdür, insanı çeker ama o kadar da insanı yanıltır…Bugün gerçekte özgürlüğü boğan bir çok şey özgürlük diye sunulmaktadır bize.

Küresel efendiler dünyayı yeniden ortaçağ ilişkilerine sokuyorlar ve bütün bunları bize özgürlük ve insan hakları kavramı içinde sunuyorlar.. Gerçek özgürlükler bunun tam tersidir oysa. Tarihsel olarak bütün insan haklarına bakınız, bütün özgürlüklerin temelinde egemenlik hakkının "Tanrı"dan alıp millete verme, derebeylik ilişkilerinden, tarikatlardan ve cemaatlerden, aşiretlerden ve etnik bölünmelerden kurtulma vardır… Fransız, İngiliz, Amerika ve Türk devrimlerinin asıl anlamı budur.. Aydınlanma devrimleri budur. İnsan kulluktan bireye; cemaatler cemiyete; ümmet ulusa ya da etnik topluluklar ulusa dönüştükçe özgürleşebilirler… Özgür toplumda tarikat ve aşiret ilişkilerinin yeri yoktur..Özgür toplumda şeyh şıh ve seyit olmaz, çünkü kimse doğuştan gelen toplumsal hak ve statüye sahip olamaz.. Oysa şimdi küresel çevreler bize bütün bunların tersini Özgürlük diye kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yeniden Orta çağa sürüklüyorlar.. Ağalığa, şeyhliğe özgürlük istiyorlar. Tarikatlara ve cemaatlere, etnik ve mezhepsel bölünmeye, ortaçağ din anlayışına özgürlük istiyorlar…
Özgürlük diye diye gerçek özgürlükleri yok ediyorlar..

---

Allahu Ekber yerine, Tanrı Uludur desem, günaha mı girerim, suç mu işlemiş olurum... Kendi dilimizle ibadet edemeyecek miyiz. Var mı böyle başka bir ülke.. Nasıl bir terör bu ya...

Ey din adına Arapça tüccarlığı yapanlar, sizler çok iyi biliyorsunuz, bu millet kendi diliyle Kuranı okuyup ibadet ettiğinde sizlere iş kalmayacağını.. Bunun için fetva üzerine fetva veriyorsunuz değil mi?

---

CHP milletvekili Öztürk Yılmaz, konuşması içinde Ezanın da Türkçe okunması gerektiğini söylüyor. Elbette zamansız ve yerinde olmayan bir çıkış bu. Ama sonuçta bu bir fikir, katılmayabilirsiniz. Peki bu fikri söylediği için bir milletvekili ihraç istemiyle disipline verilir mi. Parti yönetimi çıkıp bu milletvekili arkadaşın fikridir, partimizi bağlamaz deyip işin içinden çıkabilirdi. Şimdi daha büyük kriz ve tartışma çıktı, yine durup dururken kendi ayaklarına sıktılar.. Kılıçdaroğlu bu partiyi yönetemiyor, bu bir kez daha ortaya çıktı.. Gerçekten yazık oluyor.

---

Cumhuriyet’in Müftüsü

Sait Uğur ( 1882- 1955)

Cumhuriyet’ten sonra Abdullah Sıddık Gökçel’nin ardından Mersin’in müftüsü oldu. Çağdaş bir din adamıydı.

Çok yönlü araştırmacılığı ve yazarlığı olan Sait Uğur, kitap ve makalelerinde özelikle folklor (Halk bilimi) konularını işledi. Ayrca İçel Tarihi konusunda bir çok araştırma ve kitapları vardır.

Silifke’nin ilk gazetesi Taşeli’ni yayınlayan Sait Uğur ( 1918) öğretmenlik, Silifke Türkocağı, Halkevi başkanlığı, CHP ilçe Başkanlığı ve Belediye Başkanlığı yaptı. Mersin’ e yerleşti. “ İçel Tarihi” ve “İçel Rehberi”ni yayınladı. Ayrıca Mersin Halkevi dergisinde bir çok makaleleri bulunuyor. Sait Uğur Mersin’de Cumhuriyet Kültürünün taşlarını döşeyenlerden biridir. Saygıyla anıyorum.


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA