Atatürk Mersin’e neden geldi?


Tarih : 18 Mart 2019 Pazartesi 14:13

İbrahim Yalçıner’in facebook notları

23 Nisan 1920 yılında açılan ilk mecliste iki gurup oluştu. Birincisi Müdafaa-i Hukuk gurubuydu. Bu gurup Atatürk'le beraber hareket ediyordu. İkinci gurup muhalifti; saltanat ve hilafetin devamından yanaydı. Silifke'den seçilen üç, Mersin'den seçilen İki milletvekili bu ikinci guruptandı. Mersin Milletvekili Selahattin Çolak ikinci gurubun başını çekiyordu. Selahattin Çolak en son olarak Atatürk'ün Türkiye dışında doğmasından (Selanik) hareket ederek Türkiye doğumlu olmayanların milletvekili olmasını engelleyen bir teklif verdi meclise. Atatürk buna çok üzüldü. Mecliste yaptığı konuşmada, "bakalım sizi buraya gönderen İller sizin gibi mi düşünüyor" diyerek, Mersine gelmeye karar verdi. Atatürk Mersin'e geldiğinde büyük bir çoşku ve sevgi seliyle karşılandı. Bu arada yakın çalışma arkadaşlarından muhalif milletvekillerini yanına yaklaştırmamalarını istedi. Atatürk gayet memnun ayrıldı Mersin'den. Ardından 1923 seçim çalışmalarına başladı. Yeni Meclis 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan edecekti.

--
İstanbul'a Konstantinopolis diyen zihniyetin amacı neyse Diyarbakır'a Amed diyenlerin zihniyeti aynıdır. İki isim de Bizans dönemine aittir. Amed'in Kürtçeyle ilgisi yoktur.
--
Son yıllarda hortlatılan İslam düşmanlığı ile Siyasal islamcılık aynı şeydir, aynı yerlerden pompalanmakta ve birbirlerini beslemektedirler. Emperyalizm yıllar önce Hunginton'un savunduğu Medeniyetler çatışmasının peşindedir. Akıllı olalım..
--
Her ne kadar, insanların gerçekleştirdiği öldürme, tecavüz gibi kötü olaylar aklımızda daha çok kalıyorsa da, insan doğası gereği şefkatli ve merhametli bir varlıktır. Yani insan doğası temelde iyidir, empatiye açıktır. Tecavüz ve öldürme fırsatı eline geçtiği halde, bunu yapanların yapmayanlara oranı milyonda bir bile değildir. Paylaşma, dayanışma ve yardım severlik olmasa insan türü varlığını sürdüremezdi zaten. Bütün insanların zihninin en gerisinde türümüzün devamlılığı yatar. Bu bazen o kadar kuvvetli bir hale gelirki, insan kendi toplumunun varlığı için kendini feda edebilir.. Elbette herkesin içinde bencil ve kötü yan vardır. Bunları öne çıkarmak sapkınlıktır. Ancak sapkın olanların sayısı iyi olanların yanında çok azdır. Asıl çoğunluğu görelim. İnsanların iyi olduğuna inanalım. Ve birbirimize güvenelim.


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA