BUGÜN, MİLLİYETÇİLİK VE SOLCULUK İKİZ KARDEŞLER MİDİR, DÜŞMAN MI?


Tarih : 10 Ekim 2020 Cumartesi 11:32

Av. İzzet ULUDAĞ yazdı

     Bazı "solcu" (!) olduğunu söyleyen arkadaşlar, "solcuların asla milliyetçi olamayacakları", "koruyacakları bir vatanları olmadığı" tezini, mazlum milletler olarak hâlâ içinde bulunduğumuz emperyalist çağda ve emperyalizmin tasallut altında yaşamamıza rağmen, bu fikirleri ısrarla savunuyorlar. 
     Açıkçası bu "solcu" arkadaşlar için savunmaları ve korumaları gereken bir vatan ve millî devlet yoktur.
     Gerçekten öyle mi?
     Bu tespit, doğru mudur?
     Ve bu ısrar, bu zorlama ve bu bilimsel ve diyalektik olmayan milleti dağıtma, milli devleti zaafa uğratma çabası, günümüzde kime ve hangi güce hizmet etmektedir? 
     Atatürk başta olmak üzere Türk millî devletinin esaslı ideologları Ziya Gökalp, Mahmut Esat Bozkurt, Yusuf Akçura ve Nazım Hikmet ve yüzlerce Cumhuriyet aydını emperyalist saldırı ve işgal karşısında milliyetçi değiller miydi? 
     Sağ sol gibi kavramları izole ederek bunu nesnel temelde ifade  ediyorum. 
     Bugün yaşanan emperyalist küresel çağda bütün mazlum milletlerin de önderi olan Atatürk'ün 1933 Yılı Mart Ayı'nda dediği gibi; 
     "Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları, şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelmiş olarak gerçekleşecektir. Bu milletler, bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen, bunları yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini, milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı alacaktır." 
     O gün artık gelmiştir! 
     Ancak bu mazlum  milletler, milliyetçi bir çizgi izlemeden, emperyalist saldırılara karşı bütün güçleriyle, sağcı solcu, Alevi Sünni direnmeden, ne millî devletlerini kurabilirler, ne de bağımsız bir ekonomik yapıya sahip olup özgürleşebilirler. 
     Esasen ayakta da kalamazlar!
     Emperyalist çağda, ayakta kalmak, yok olmamak isteyen milletler, halklar anti-emperyalist olmak, bir millî devlet kurmak zorundadır. 
     Gerçek solcu, örneğin Nazım Hikmet, milliyetçi idi. 
     Mehmet Akif Ersoy da milliyetçi idi. 
     Mihri Belli, millî demokratik devrimci idi.
     Bunları, vatan savunmasında birleştiren sihirli nokta nedir?  
     Millilik, milliyetçiliktir. 
     İçinde Halkçılık da bulunan Altı OK'un özellikle bu çağda en keskin oku, milliyetçiliktir.
     Çağımız, milliyetçilik ile devrimciliğin halkçı/milliyetçi bir haddeden geçip bir ve bütün olduğu çağdır. 
     Milliyetçilik kısaca nedir?
     Bizim milliyetçilikten anladığımız, bütün Türk milletinin haricî bedhahlarına karşı bizi fire vermeden birleştirebilecek tek fikri temel olan ve Altı Ok'ta ve geçmişte anayasamızda da ifadesini bulan yol,  anti-emperyalizmdir. 
     Anti-emperyalist bir çizgi izlemeden, vatanı savunamaz, toplumu millet yapamaz, ekonomi başta olmak üzere ayakta kalmak için dayanabileceğimiz bir temel yaratamayız. 
     En basit anlatımla, emperyalist ekonominin ülkemize nüfuz edememesi için, haritalarımıza koyacağımız çizgilerden önce sınırlarımıza koyup yüksek tutacağımız gümrük duvarlarıdır. 
     Milliyetçilik, millî ve yerli bir ekonomik sistem yaratmak için ülkemizde özgürce üretim yapabileceğimiz sınırlarımızdaki gümrük duvarlarıdır. 
     Milliyetçilik, tamamen nesneldir, millî ve vatanîdir.
     Irkçılık ile de bir ilgisi yoktur. 
     Demagojiye de bu tartışmada asla yer olamaz.
     Milleti, emperyalist saldırı ve kuşatma karşısında bölmeye, zaafa uğratmaya çalışmanın da emperyalist güçler dışında hiç kimseye bir hayrı olmayacaktır.
Yorumlar


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA