DAMAT KADAR TAŞ DÜŞSÜN BAŞINIZA


Tarih : 22 Mart 2021 Pazartesi 11:51

DAMAT KADAR TAŞ DÜŞSÜN BAŞINIZA

Ahmet Akın – Yeminli Mali Müşavir

Siyasi emellere ulaşmak için meşru araçlar olarak kullanılan gizlilik ve kandırma, yani kasıtlı sahtekârlık ve açık yalan, yazılı tarihin en başından itibaren yaşamımızda olmuştur. Doğruculuk hiç bir zaman siyasi erdemler arasında sayılmamış, yalanlarsa her zaman siyasi meselelerde kullanımı savunulabilir araçlar olarak görülmüştür.

Siyasetçilerin, önderlerin, bürokratların ve devlet erbabının sıklıkla yalana başvurduğu tarihte sayısız örnekle sabit olsa da, yalan türleri siyasal alanın yapısına göre farklılık gösterir. Doğrudan demokrasi ile yönetilen siyasi ortamlarda sözü ve edimi gizlemek daha az mümkündür, zira karar süreçlerine katılımcı sayısı ne kadar artarsa, görünürlük de o kadar artar. Bu tür toplumlarda başarılı bir şekilde yalan söylemek için epey hünerli olmak, retorik sanatını iyi icra etmek gerekir.

Devletin işleyişini gözden ırak kılan yönetim biçimlerinde ise, tam tersine, en kıt akıllı yönetici bile halkı kandırmayı başarabilir. Devlet sırrı geleneğinin varlığı, kamusal alanın otoriter bir biçimde kısıtlanması, şeffaflık ve hesap verebilirliğin toplumca kanıksanmaması, siyasette can alıcı kararların kapalı kapılar ardında alınması, medyanın iktidarla çıkar ilişkileri içinde bulunması, hukukun işlevsel olmaması gibi birçok faktör yalan söylemeyi kolaylaştırır, yalanın ortaya çıkarılmasını da bir o kadar zorlaştırır.

Türkiye’deki durum “ortaya karışık” gibi bir şey. Sözüm ona demokratik bir şekilde seçimler yapılıyor ama yönetim şekli “tek adam”a bağlı. Yargı ve medya da “tek adam”a bağlı olunca karar süreçlerinde katılımcılık ortadan kalkıyor.

Cumhurbaşkanı ile muhalefet partileri arasındaki söz yarışı tüm hızıyla devam ediyor. İktidar, medyanın ve yargının desteğini arkasına alarak adeta tek saha maç oynuyor. Her türlü yalanı kolaylıkla ortaya atabiliyor çünkü iktidarın medya ve yargı hakimiyeti nedeni ile doğru bilgi halka çok az yansıyor.

Son haftalarda gündemde en çok yer alan konulardan birisi, muhalefetin iktidara eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak üzerinden sorduğu  sorular: 128 milyar dolar nerede?, Damat nerede? Beştepe’yi can evinden vuran bu sorular o kadar etkili olduk ki, sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan da patladı. “Yatıyorlar kalkıyorlar damat da damat. Damat kadar taş düşsün başınıza” diyerek sıkıntısını dışa vurdu.

Yalan söylemek siyasetin, siyasetçinin doğasında yoktur. Ne zaman ki yönetenler başarısız olurlar, isimleri hukuksuzluğa, yolsuzluğa karışır, o zaman iktidardan gidip hesap verme korkusu başlayınca yalan söylemeye başlarlar. Hele bu başarısız iktidar sahipleri, bir de besleme basın yaratmışlarsa artık söylenecek ve söyleyecekleri yalanın sınırı kalmaz. Aynen Türkiye’de olduğu gibi.

 

ahmetakinmersin@gmail.com

www.ahmetakin.com.tr


Etiketler :




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA