Attilâ İlhan 98 yaşında


Tarih : 24 Haziran 2023 Cumartesi 16:50

Attilâ İlhan 98 yaşında

Baha Akıner

“…Belki haziranda mavi benekli çocuksun,
Ah seni bilmiyor, kimseler bilmiyor!
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden,
Belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun.
Bütün ıslanmışsın, tüylerin ürperiyor!
Belki körsün, kırılmışsın, telaş içindesin!
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor…

Ne vakit bir yaşamak düşünsem,
Bu kurtlar sofrasında belki zor,
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden!
Ne vakit bir yaşamak düşünsem,
Sus deyip adınla başlıyorum,
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin.
Hayır, başka türlü olmayacak!
Ben sana mecburum bilemezsin…”


15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. Attilâ İLHAN, 98 yaşında…
*****
Daha ilk şiirlerinden itibaren geçmiş kültürümüzün önemine vurgular yaptı. Ve yeni Türk şiirinin bu kültür mirasından olabildiğince yararlanması gerektiğini birçok yazısında, konuşmasında defalarca vurguladı...
1948’de, ilk şiir kitabı “Duvar”ı yayımladı. Kendi parasıyla bastırdığı bu ilk kitabında Nâzım Hikmet etkisinin yanında; Dadaloğlu, Dertli, Köroğlu ve Karacaoğlan söyleyişleri vardır…
“…Geldi mi ola şu bahçenin yazları?
Kulağımdan gitmez oldu sözleri,
Alev alev yanaklı kaman kızları,
Deli gönül hayran oldu cemâlinize…”
*****
1954’te, ikinci şiir kitabı “Sisler Bulvarı” yayımlanır. Fakat içindeki şiirlerin çok fazla olması sebebiyle yayınevi bazı şiirlerini çıkarmasını ister. O çıkan şiirler de büyük ölçüde 1955’te yayımlanan üçüncü şiir kitabı “Yağmur Kaçağı”nı oluşturur...
Bu iki kitapta şair, daha çok Fransız şiirinin etkisindedir. Kendisi de bunu itiraf eder. Bu dönem şiirlerinde, büyük şehir yaşantısı içinde aşklar, isyanlar, toplumcu mücadeleden ve büyük şehir hayatının karanlık dünyasından kaynaklanan gerilimler işlenir. Toplumcu-gerçekçi düşünce, insanın yaşadıklarıyla beraber imajlar yumağı halinde sezdirilir...
“Sisler Bulvarı” kitabında yer alan “Kaptan” şiirinin adı Attilâ İLHAN’ın lâkâbı da olur. Şiirin adının neden “Kaptan” olduğunu ise şöyle açıklar: Paris’te bir ara sakallıydım, eş dost bundan mı nedir, bana kaptan adını yakıştırdılar. Ad oradan geliyor…
“…Ve ben unutulsam, yazdığım şiirler;
Senin için yazdıklarım, herkes için yazdıklarım,
Eski padişahlar gibi unutulsa birer birer…

Ve ben seni unutsam, hiç hatırlamasam hiç mi hiç;
İhanetini hatırlamasam, şehvetini hatırlamasam,
Ellerim oldum olasıya seni unutsalar…”
*****

1960 yılında yayımladığı“Ben Sana Mecburum”daki şiirler; Attilâ İLHAN’ın şiirinde bir değişimi gösterse de, şair ne tam olarak Fransa’nın etkisinden kurtulabilmiştir ne de vatanına tam olarak yerleşebilmiştir...
Bu hava “Ben Sana Mecburum”daki şiirlerin serüvenci, karamsar, tansiyonu yüksek, gerilimli duygularla yazılmasına sebep olmuştur. Şiirlerin isimlerine bakıldığında bile bu hava hemen hissedilir...
Bu kitabın ardından 1962’de yayınlanan “Bela Çiçeği”nde ise şair artık olabildiğince eski kültüre geri dönmüştür. Her ne kadar kitabın “Cinnet Çarşısı” ile “Bela Çiçeği” bölümlerindeki şiirler daha önceki şiirlerinin havasında olsa da artık şair yavaş yavaş klasik şiirin etkisine girmeye başlar...
“…Bütün kapılar kapandı, dışarıdayım!
Birden karşıma çıkmayın, korkuyorum!
Uykusuzum fena halde, sokaktayım!
Karanlık bastırdı mı bozuluyorum…

Fena bir yerimden koptuğum doğru.
Kendimden çok fazla yaşamaktayım!
Nereye bağlanacak bu işin sonu,
Aslında ben kimim, meraktayım!
Bütün kapılar kapandı, sokaktayım…”
*****
1968’de “Yasak Sevişmek”, 1973’te “Tutuklunun Günlüğü”, 1982’de “Elde Var Hüzün”, 1987’de “Korkunun Krallığı” adlı şiir kitapları yayımlanır...
“Korku Krallığı” kitabındaki şiirler, ülkenin korku krallığına dönüştüğü 12 Eylül döneminde yazılır ve o dönemin baskıcı, her türlü özgürlüğü yok eden, sindirici, kanatıcı, çürütücü ortamını anlatır…
1993’te “Ayrılık da Sevdaya Dâhil” ve 2002 yılında 12. ve son şiir kitabı olan “Kimi Sevsem Sensin” yayımlanır…
Yorulmuştur artık Usta…


“…Dağılırdı saçlarınız yaz akşamı;
Batan güneşe karşı, kumral!
Susardınız, ne de çok susardınız;
Anlaşılması güç susmanızın anlamı,
Sanki bir bulmaca, uzun bir sarmal!
Uzadıkça sersem eder adamı;
O zaman sevmek değil, ölmek zamanı…”

dediği gibi aynı: 10 Ekim 2005’te, İstanbul’da; an gelir; lâ ilâhe illallah, Attilâ İLHAN ölür…

Anısına ve muhteşem üretimlerine saygıyla…
 

 


Etiketler : Attilâ İlhan, Ben sana mecburum bilemezsin




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!
 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM

demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA