Fatih Şahin 

Maile ve Whatsapp’ıma gelen mesaj sanırım herkese gitti.
Hatta tüm sosyal medya alanlarında paylaşıldı.
Kısaca MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan’ın başkanlığının düşürülmesi ve başkanın sitem ve şikayet dolu mesajını içeriyor.
Seçim süresince bir çok defa yazmıştım MTSO seçimlerini ve sürecini.
Kalitesiz ve seviyesiz bir süreç yaşamıştık.
Ama o destansı demokrasimiz! devreye girdi de, rezil olmaktan kurtulduk derken, devreye başka hesaplaşmalar girmiş meğer…
Seçim sürecindeki ‘Sen aday olma o olsun, yok bu olsun, yada şu olsun’ hesabı bitmediğini bugün yaşadık.
Ne hesaplaşma ama!
Kişisel ve menfaat hesaplaşmaları.
İhanetler, satışlar, sırttan vurmalar.
Daha neler neler…
Ayhan Kızıltan’ı ben de çok eleştirdim.
Beğendiğim yanları vardı, beğenmediğim yanları vardı.
Belki bugün bana hak verir.
Çünkü beğenmediğim ve eleştirdiğim yanlarının kurbanı oldu bugün maalesef.
Yol arkadaşım dediği Çetin Kanar tarafından dava açılarak başkanlığı düşürüldü.
Çetin Kanar başlı başına yazı konusu oldu aslında.
Bir gün yazarız.
Ama ben adını bir önceki MTSO seçimlerinde duydum.
Daha sonra başta Büyükşehir Belediyesinden arka arkaya ihale alan, daha sonra hem Yenişehir, hem Mezitli Belediyelerinin vazgeçilmez adamı oluveren Çetin Kanar.
Üç belediye de ihale veriyor.
Hakkını veriyorsa, helali hoş olsun.
Ama geçen dönem tek almıyordu bu ihaleleri.
Herkes biliyor Ayhan Kızıltan ile ortak olduğunu…
Ama ne olduysa bu seçimlerde oldu.
Koltuğun rantı büyük olunca paylaşmamakta karar verdi.
Tabi kendi iradesiyle değil!
Çünkü kurumun makamını kullanarak ihale alan bir tek onlar değildi.
Meclis Başkanı Hamit İzol da müteahhit olmamasına rağmen Kocamaz döneminde başlayan otogar ve otopark ihalelerini almaya başladı.
Aslında iş almalarında hiç bir sorun yok!
Sorun; MTSO makamlarında olmalarıydı.
Etik değildi çünkü.
Daha önce görülmüş bir durum değildi.
Bu konuda Ayhan Kızıltan’a büyük tepkiler geldi.
Geldi gelmesine ama, meydan okudu.
Meydan okurken yıpratıldığının farkına kurumu birlikte yönettiği Hamit İzol ve şirket ortağı Çetin Kanar vardı.
Aslında Hamit İzol da yıpranmıştı! 
Ama büyük bir kurban herkesi aklayabilirdi.
Tam da öyle oldu.
Son seçimde devreye şirket ortağı Çetin Kanar girdi.
“Aday olma“ diye baskı kurdu.
Kızıltan ona da meydan okuyunca, rant kurum seçimlerinin önüne geçti.
Kentin en köklü, en prestijli, en güçlü kurumu olan MTSO kişilerin rant kavgasının kurbanı oldu.
Seçimler kişiselleştirildi.
Bu işi kişiselleştirmek kente zarar verdi.
Kurumun İmajı çizildi, prestij kaybetti.
Halbuki karada ölüm bitmişti Çetin Kanar için.
Gerçi bunda Kızıltan’ı da payı var.
İşte yakıştıramadığım da buydu Başkan Kızıltan’a.
Çünkü basit bir kural var, “para adamı bozar!” 
Mersin bir yana düştü usta, menfaatler bir yana.
Tarih sizi yazacak elbet! Ama herkes kendi tarihininde not düştü sizin için.
Çok güvendiği, herkesi karşısına aldığı büyük kapılar, büyük adamlar, büyük başkanlar, küçük başkanlar, ünlü müteahhitler, ünsüz ama(!) belediye müteahhitleri, anlı-şanlı işadamları, eski ama etkili bakanlar sırtını döndü bir anda.
Şimdi herkes kendi menfaati doğrultusunda planlar, kurgular yazıyor ve oynuyor.
Keşke herkes hazmetseydi de seçimi bekleseydi.
Yazık! Çok yazık oluyor MTSO’ya.
Türkiye’nin en köklü en prestijli kurumu itibarını yitiriyor.
Kişilerin oyuncağı haline getiriliyor.
Duyduklarımı, dinlediklerimi, şahit olduklarımı yazsam kuruma yazık olacak.
Birbirlerinin planlarını bozmak ve kendi planını devreye sokmak için adeta yarışıyorlar.
Bu bayram pazarlık konusu sadece kurbanlık danalar, koyunlar, koçlar değil.
Bayramdan sonra kim ucuza gitti, kimin planı, diğer planları yendi göreceğiz.
Yönetim dik durursa Hem Mersin, hem Mersin Ticaret ve Sanayi Odası için yepyeni bir sayfa açıp her şeyi unutturacak isimler var:
İlkin Hakan Sefa Çakır, Cem Bucuge…
Yok, yönetimi düşürmeyi başarırlarsa ve seçim meclise gelirse! 
Burada da Alper Gürsoy…
Ama bu genç ve parlak işadamı umarım bir planın parçası olarak seçilmez.
Bunu yazmamın sebebi isminin bazı planlarda geçirilmesi…
Hem ben yakıştıramam, hem Alper Gürsoy ismine bu iddialar yakışmaz.
Yok hiç biri tutmaz ve çirkinleşirse, hatırlatmak isterim kayyum sadece belediyelere atanmaz!
Devrede Rifat Hisarcıklıoğlu olsa bile…
Bu da Mersin için yeni bir kara lekedir.
Aklınızı başınıza devşirin lütfen.