Saadet PESEN
saadet05@yahoo.com

Anayasamızın ilk dört maddesinin ne kadar önemli olduğu her geçen gün daha da anlaşılır oluyor.
“Türk “kimliğinden gıcık oluyorlar.
“Türk milliyetçiliği” ayaklar altına alınıyor.
Kadına şiddet, sistemin gereği olarak arttı.
Hukuk için “Guguk” diyenler haklı mı oldular ne?
Türk Silahlı Kuvvetleri sokak çatışmalarında etkili olamıyor mu, oldurulmuyor mu?
Artık Suriye’den ülkemize göç edenleri değil de Diyarbakır’dan göç edenleri görüyoruz fotoğraflarda.
Diyarbakır, Şırnak, Hakkâri hangi ülkenin illeri oluyor da, bu kadar duyarsız olabiliyoruz?
İçte karmakarışık iken, dışarıda daha da kördüğüm olmuşuz. Irak Hükümeti, Türkiye’yi Birleşmiş Milletler’e şikâyet etti. “İşgalci” diye…
Askerlerimizi, Irak’ın kuzeyindeki yapılanmanın isteği ile sürmüştük Musul’a, şimdi yer değişikliğiyle geri çekmeye çalışıyoruz…
*                      *
“Ben Türk’üm” diyen Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar üzerinden bölücülük sürdürülmek istendiyse de başarılı olunamadı. Mardin/Savur’dan olan Prof. Dr. Aziz Sancar aldığı ödül için;
“Cumhuriyet eğitiminin bana kazandırdığı bu ödülün gerçek sahibi Cumhuriyet’tir.” dedi.
Ödülü emanet ettiği Genelkurmay Başkanlığı ile birlikte ve üstelik 19/ Mayıs/2016 günü Anıtkabir’e bırakacak.
Böylece etnik kimlik üzerinden yapılan saldırılar, irade konularak geri çevrildi.
*                      *
Ülkede kazan kaynarken “AB vizesi” adlı havuç dolaştırılmaya başlandı.
Neymiş efendim, artık Avrupa ülkelerine girişte TC kimlikli vatandaşlarımız için “Vize” istenmeyecekmiş!
İnandınız mı?
60 yıllık sürüncemeye yeni on yıllar eklemeye başladılar görmüyor muyuz?
1) Avrupa Birliği çözülüyor. Biz hâlâ “Ne olur bizi aranıza alın” diye yalvarıyoruz. Anımsıyoruz değil mi, AB kapısına bağlanmış bir köpek resmiyle aşağılanmıştık bir zamanlar…
2) Şimdi de bize rüşvet teklif ediyorlar. “Al parayı, çek cefayı”  Ülkemizin “Mülteci kampı” olmasını istiyorlar.
3) Vermeyi düşündükleri (!) parayı da, ne zaman, ne kadarlık paketlerle ve nasıl vereceklerini de kendileri de bilmiyor… (Hoş bilseler de bizi bağlamamalı ya…)
Net ve açık: Türkiye, AB’ye alınmayacak, kapıda bekletilecek ve oyalanacak! “AB’ye girme derdi olanlar düşünsün” diyeceğim ama sorun hepimizin.
Türkiye Mülteci kampı olamaz! Aklımızı başımıza devşirelim. Daha ne olmalı AB gerçeğini anlamamız  için?
Ülkemizdeki Suriyeli sayısı 3 milyona ulaştı. Peki, Avrupa ülkelerinin toplamındaki Suriyeli sayısı kaç dersiniz? Alıyorlar mı? Almaya başladılar mı? Ölenlerden geriye kalanları mı gösteriyorlar?
Aklımız yerinde mi?
Amaçsız mıyız yoksa?
Görmüyor muyuz, görmek mi istemiyoruz? Nereye kadar?
*                      *
Hesap soralım güzel ülkemin güzel insanları!
Aklımızı bile çelmeye çalışanlardan!
“Ne” diyerek ve şaşkınlıkla sorarak başlayalım isterseniz!
saadet05@yahoo.com