15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan Amerikancı cuntanın lideri Fethullah GÜLEN, bir Mısır televizyonunda BATI’yı ve elbette ABD’yi TÜRKİYE’ye müdahale etmeye çağırmıştır.

Bu açıkça Türkiye’nin işgal edilmesine, Türk Milleti’nin parçalanmasına, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dağıtılarak lağv edilmesine, Türk Milli Devleti’nin yok edilmesine bir çağrıdır.

Bu günlerde bunlar olurken ABD, Türkiye’nin güneyinde PYD/PKK önderliğinde SURİYE’nin MENBİÇ bölgesini de sessizce işgal etmekte, burada gözlerimizin önünde bölgenin kalbine bir kama gibi sokulacak olan KÜRDİSTAN’ın temelleri atılmaktadır.

İşte bu nedenle bugün;

MERKEZİ GÖREV: EN GENİŞ MİLLİ BİRLİĞİ SAĞLAMAKTIR!

Türk Milleti, bu gün 9 Ağustos 2016 günü başta İstanbul Yenikapı Meydanı olmak üzere bütün vatan sathında, Atatürk’ün “Hatt-ı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” sözüne uygun olarak bütün vatan topraklarında TEK BİR YUMRUK OLMUŞTUR.

Bugün bütün vatan toprağı, dağı taşı, denizi ovası, bütün gökyüzü AY YILDIZLI bayrağımız ile birlikte KIRMIZI BEYAZa bürünmüştür.

Her yer, her şey bize benzemiş TÜRK Bayrağı olmuştur.

Artık Türk Milli Devleti, Yüce Türk Milleti ve bugün her zamankinden daha fazla, darbe dahil bütün melanetlerin anası olan emperyalizme karşı mücadelede ihtiyaç duyduğumuz kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri bir ve bütün olmuştur.

Millet zorun ve tehdidin karşısında birleşmektedir: 
Çünkü anladık artık;

Milli Türk Devleti her yönüyle tehlikededir. 
Günümüzde aslında tehlikede olan sadece Milli Türk Devleti de değildir. 
Başını ABD'nin çektiği küresel bütün siyasi ve ekonomik güçler, milli devletleri düzleyerek milletlerin dağıtıldığı, toplumların paramparça edildiği, mikro organizmalar ya da sözüm ona devletçiklerle yeni bir Ortaçağ'ın hâkimiyetini bütün Dünya’ya dayatmaya çalışıyorlar. 
Bunlar, mikro milliyetçilik ve dar mezhep tabanlı anlayışı kullanarak insanları, milli devletlerin koruyuculuğundan uzaklaştırıp sürüleşmeye ve birbirleriyle savaşmaya, çatışmaya itiyorlar. 
Bölgemizde açıkça görülen ve gruplar arasında körüklenen bu terör ve savaş hali bunların nihai amacına uygun olarak devam ettirilecektir. 
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dediği gibi "Emperyalizm devam ettiği sürece savaş kaçınılmazdır." 
Emperyalizme ve savaşa karşı çıkmanın, küresek sömürü ve savaşı sonlandırmanın tek yolu, milli devletleri günümüzde de güçlendirmekten geçmektedir. 
Emperyalizm ve bölgesel yayılmacılık devam ettiği, küreselleşme dayatıldığı, Büyük Ortadoğu Projesi altında özellikle bölgemizdeki milli devletler etnik ve mezhep tabanlı sorunlarla bölünmek istendiği sürece merkezi görevimiz milli ve bağımsız devleti güçlendirmektir. 
Milli demokratik ve gerçekten tam bağımsız bir TÜRKİYE, sadece emperyalist güçlerin dayattığı savaşı engellemekle kalmayacak, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ortaya koyduğu gibi halkçı karakteri ile de milletin refahını, kamu ekonomisini de güçlendirerek sağlamaya çalışacaktır. Bu yolda hepimize, Türk Milleti'ne tarihten kalan bir miras olan ve kurucumuz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün üzerinde uzun süre çalıştığı, muhakeme ettiği, tartıştığı, günlük hayatta denediği, sınadığı ve başarı sağladığı ALTI OK çizgisi ışık tutacaktır. 
Bizim grup olarak bu yolda tek bir görevimiz vardır:
Milli güçler içinde çıkan ya da çıkartılan öznel ya da nesnel bütün önyargıların bertaraf edilmesi, kişisel ya da grup ve partisel çatışma ve kıskançlıkların ortadan kaldırılması, millet içinde büyük uyumun sağlanması bugün yaşananların bize dayattığı tarihi bir görevdir. 
Bu tarihi görevimiz sağ-sol demeden büyük bir Milli Güç - 1919'larda kurulan "MÜDAFA-İ HUKUK CEMİYETLERİ" benzeri - kuruluncaya kadar, kısacası GÜNEŞ UFUKTAN DOĞUNCAYA KADAR dağlarda yanan çoban ateşleri gibi karınca kararınca sadece ve sadece Millet'e hizmettir. 
Siz sağ olun! 
Vatan sağ olsun!

26.09.2014