Son günlerin modası Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret oldu.

Her önüne gelen, bilen, bilmeyen, tarihçi, sözde sanatçı sıraya girmiş gibi manevi değerlerimizle dil uzatmaya başladı.
Peki, bunlar son zamanlar niye arttı?
Daha önce bu tip şeyler olmuyor muydu?
Tabi ki her dönemde bunlar yaşandı ve yaşanmaya da devam edecektir.
Her dönem, ülkenin içinde bulunduğu hassas durumu kullanmak isteyen, kaşımak isteyen çıkar.
İşte yine böyle bir dönemde yine bildik şeyler yaşıyoruz.

***
Ne çabuk unuttuk, Atatürk’ü ayyaş göstermeye çalışan sözde gazeteciyi el üstünde tuttuğumuzu!
Şimdilerde hain ilan edilen bu zat değil miydi Atamızı güya film adı altında çok farklı göstermeye çabasına giren!
Bizim önce hafızamız iyi olacak.
Bu tiplerin her dönem karşımıza çıktığını bileceğiz.
Tepkimizi ölçüyorlar.
Bakalım ne diyecekler diye test ediyorlar.
Hain yapının yapamadıklarını yapmaya çalışıyorlar.
Osmanlı döneminden kalma kırıntılar, hala fırsat kolluyorlar.
Boşuna değil tüm bu sözler.
Bizim önce bunu anlamamız lazım.

***
Geçen yıl şöyle yazmıştım:
“19 Mayıs 1919 Kurtuluş Mücadelesinin ilk tohumlarının atıldığı tarihtir.
Ülkenin kurtuluşu için en önemli adım, 97 yıl önce tam da bugün Samsuna da atılmış.
Artık esaretten kurtulmak ve kendini batılı ülkelere teslim etmiş Saray’a karşı bir şey yapmak lazımdı.
19 Mayıs 1919 tarihi bu yüzden bir dönem noktasıdır.
Bir ülkenin uyanışı, bir ülkenin kurtuluş tarihidir.
Tarihi kaynakların verdiği bilgiye göre;
Mustafa Kemal Paşa, Samsun da, vatanın kurtuluşu için önemli girişimlerde bulundu.
Kurtuluş mücadelesine Anadolu’dan başlanması gerektiğini çok iyi biliyordu.
Bu mücadele de yer alanlar, kimliklerini sürekli gizli tuttular.
Şayet, bir ülkenin kurutuluştan söz ediyorsak bunu ciddiye almak lazımdı.
Nitekim her an hain ilan edilebilir, tüm çabalar boşa çıkabilirdi.
Mustafa Kemal bu bilinçle hareket etmiş ve Kurtuluş mücadelesini buna göre başlatmıştır.”

***
Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal, Samsun’dan Kurtuluş mücadelesini başlattı.
23 Nisan 1920 de TBMM’i kuruldu…
Bu bakımdan ne 19 Mayıs ne de 23 Nisan sıradan bir bayram değildir.
Bu ülkenin dönüm noktası, var oluş tarihidir.

Serkan TULTAK