Bir zamanlar idare edilen, suskun olan, seyirci durumundaki vatandaş artık başka yerlerde olup bitenleri daha iyi izliyor, istenirse yapılabileceklerin farkında. Talep ve beklentileri daha belirgin. Onu yuvarlak sözler değil de aldığı somut hizmet ve onu alış tarzı ilgilendiriyor.

Belediyeler, kent halkının ortak gereksinimlerini karşılamak, ekonomik ve kültürel zenginliğe ve refahına ilişkin yerel hizmetleri görmek üzere faaliyette bulunurken; işleyişinde açıklığı, şeffaflığı, insan haklarını, çoğulcu ve katılımcı demokrasi ilkelerini yaşama geçirmeyi hedeflemeliler. 

Böylesine önemli bir göreve soyunan arkadaşlarımıza fikir vermek amacıyla nacizane bazı önerilerim olacak:

Sosyal medyayı, görsel ve yazılı basını etkin kullanabilmeniz için mutlaka profesyonel bir basın danışmanınız olsun.

2) İnsanlar görünümüne göre karşılanır, konuşmasına göre uğurlanır. Diksiyon ve hitabet gücü önemlidir.

3) Beden dili ve empati konusunda kitaplar okuyun.

4) Sizin ne olduğunuzun hiç bir önemi yok. Önemli olan karşınızdakinin sizi nasıl algıladığıdır. 5) Hangi topluluğa gidecekseniz önceden onlar hakkında bilgi sahibi olun. Halk sizin sadece belediyecilik ve siyaset hakkındaki görüşlerinizi değil, kültür, sanat, spor, ekonomi ve sosyal alanlardaki görüş ve yaklaşımlarınızı da bilmek isteyecektir.

6) Halkın karşısına somut projelerle çıkın ve bunları yazılı olarak sunun.

7) Çalışma arkadaşlarınızı titizlikle belirleyin ve siyasette yıpranmış ve itibarsız isimlerden uzak durun.

8) Basma kalıp sıraya dizilmiş fotoğraflar yerine doğal topluluk fotoğraflarınızı paylaşın.

9) Türk toplumu aile yapısına çok önem verir. Bazı çalışmalarınızı eşinizle birlikte yapmaya özen gösterin.

10) Halka güven verin, yeni bir vizyon ve farklı bakış açısında olacağınızı hissettirin.

Daha yazılabilecek çok şey var. Seçimler yaklaştıkça onlara da değinmeye çalışacağız. Örneğin, toplumda fokurdamaya, yeşermeye başlayan bazı baskılar var. Halk, yerel yönetimlerin yatırım tercihlerinin ve yönetim anlayışlarının değişmesi gerektiğini daha yüksek sesle söyler oldu. Yakında bu sesler haykırış olacak. Bunda hiç kuşku yok. Özellikle sosyal belediyecilik yönünden beklentiler çok yüksek.  Yoksulluk ailelerde kadere dönüşüp çocuklar için tehdit oluşturuyor. O kader dönüp dolaşıp kadınların da yoksulluğa ortak olması anlamına geliyor.

Not: En büyük endişem, kaybedeceğini anlayan iktidar bir şekilde seçimleri erteleme yoluna gidebilir.