Bu içinde bulunduğumuz dönemde ABD ile TÜRKİYE arasında var olduğu sanılan, eşitsiz bir ilişkiye, daha doğrusu tek tarafın çıkarlarına dayanan ittifak artık sona ermiştir.
En son "tek dişi kalmış canavar" emperyalist ABD başkanı'nın gözlerimizin içine baka baka "Türkler, Ermeni soykırımını yapmıştır" açıklaması, artık Türkiye'nin sözde stratejik (!) ortak olmaktan çıktığını göz önüne sermiştir.
Özellikle ülkemizi bölmek için terör faaliyetlerinde PKK'ye sağlanan destekler sonrasında ülkemizin ABD'nin EMPERYALİST karakterini kavradığını anlamış, yeni kurulan dünyada Türkiye'nin kendine uygun yerini alacağını ve Türkiye'nin Atlantik-NATO sisteminden koptuğunu ABD, kavramıştır.
Şimdiye kadar Türk Milleti'ni oyalama amacı ile ifade edilen "büyük felâket" sözcüğünün, Türkiye'yi dizginleme noktasında son yıllarda yaşadığımız olaylarda ve özellikle yaptırımlarla gördüğümüz gibi bir anlamı da kalmamıştır.
Emperyalist ABD, bütün yaptıkları ile emperyalisttir, söyleminin esasen hiç bir hükmü yoktu.
Emperyalist ABD, ülkemizi kullanabileceğini düşünürse oyalama taktikleri kullanır.
Ama oyalamanın bahanesi sona ermiş, deniz, bitmiştir.
Artık bu sınırsız eşitsiz ilişkinin sonuna gelinmiştir. Bu ilişkinin Türk Milleti ve Türk millî Devleti tarafından kabul edilebilme olasılığı kalmamıştır.
ABD'nin Türk Milleti nezdinde de kredisi (!) tamamen bitmiştir.
ABD de bu durumu kavramıştır. Bütün tehditleri ve yaptırımları bu nedenledir.
Bu süreçten geri dönüş yoktur.
Bizim Türk Milleti olarak 1914'lerde üzerinde yürümeye başladığımız bağımsızlık yolu, mazlum milletlerin cephesine, Asya'ya doğru kararlılıkla yol almaktadır.
Bunu kavrayamayan, hâlâ ABD'nin dünyanın efendisi olduğunu sanan kişi ve partiler, ağlayıp sızlanıp duracaklardır.
Ama eninde sonunda onlar da, bir karar vermek zorundadırlar;
Ya Türkiye'nin ya da ABD'nin yanında yer alacaklardır.
Vakit azalmaktadır.
Türkiye millî Devleti ve Türk Milleti, emperyalist ABD'nin boynumuza yılan gibi doladığı zincirlerini koparmaktadır.
Geri dönüş yoktur!
Bu onurumuza yöneltilen emperyalist saldırı, Türk Milleti'nin ve Türk millî Devleti'nin kırmızı çizgisidir!