Emperyalizm: Çocuklarını yiyen yutan KRONOS | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
21:57  MERCAN’DA BİR İLK: ‘GECE GÖZLEM ETKİNLİĞİ’  21:35  ŞEHITOĞLU, DURAK’A TAM DESTEK VERDI  10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı 
Emperyalizm: Çocuklarını yiyen yutan KRONOS

 

Emperyalizmin simgesi olan ’Beyaz adam’, kendi kökeni olan antropolojik negrid insan sınıfını köleleştirerek kendi öz atasını dışlıyor.

Gülten Kolçak / Analitik Psikolog Psikoterapist

Emperyalizm nevrotik bir oluşum; insanlık dışı savaşları ile, terörün- PKK ve Işid denen hortlakların varlığı ile, mafya ekonomisiyle, neo liberalizmiyle ve sömürgeciliğiyle, zenginler ve yoksullar arasındaki uçurumun gittikçe büyümesi ile, üreticiliğin yerini tüketiciliğe bırakması ile, sosyokültürel yozlaşması ile güncelimizde gökten ‘şak’ diye düşmedi!

Emperyalizmi ve de mazlum milletleri oluşturan analitik psikolojik nedenlere geçmeden önce, bir gerçeğin altını çizmek istiyorum: Amerikan olalım Türk olalım, Arap Fellahı olalım İngiliz Kraliçesi olalım, hepimizin ruhsal-biyolojik kökeninin Afro-Negro olduğunu biliyor muydunuz? Negroları asırlarca köleleştiren Beyazadam kulak versin!: Biz bütün insanlar, kemikleri, arkeologlar tarafından, Afrika’nınVictoria gölü çevresinde bulunan ilk dik yürüyen Homo erectus’un torunlarıyız, yani kökenimiz zenci, siyahi!

SİMGE BEYAZ ADAM

Emperyalizmin simgesi olan 'Beyaz adam', kendi kökeni de olan antropolojik negrid insan sınıfını köleleştirerek kendi öz atasını, yani kendi özünün kollektif duygusal- zihinsel tabanını da dışlıyor. Buna paralel olarak da sırf kendi çıkarı uğruna haksız yere çıkardığı savaşlardan (Vietnam, Afganistan, Irak,vb.) defalarca yenik çıkmasına karşın, -‘Yenilen pehlivan güreşe doymaz’- hesabı zulmüne ve de sömürüsüne devam ediyor.

Seyirci rolünde o sinsice, bir yandan seferber ettiği savaş figüranlarını (PKK/HDP/PYD/ IŞİD) savaş meydanına sürüyor, diğer yandan da biz mazlumları birbirimizi düşürüyor ve de “Ya yok olursun, ya da bana kul köle” tehdidini savurarak akıbetimizi canice gözlüyor.

Ben psikososyal konulara bakış açımda doğup büyüdüğümüz anne baba ve çocuklardan oluşan Çekirdek aile’nin olguladığı toplumu tek bir aile olarak görüyorum ve bu yeni oluşumu da Toplum aile’si, global ölçüdekini de Dünya aile’si olarak isimlendiriyorum. Burada Emperyalizm olgusuna katkıda bulunmayan ruhsal olarak sağlıklı psikososyal aile yapılarını konu dışı bırakıyorum, -günümüzde bunların sayısı sağlıksız olanlara kıyasla ne yazık ki çok az!

TOPLUM AİLE

Çekirdek aile’de olduğu gibi, Toplum aile’de de ana baba ve çocuklar vardır. Toplum aile’mizin çocukları biz Mazlum Milletler, ana babamız da ailemize tek başına egemen olma hırsından gözü dönmüş Emperyalistler (ABD+AB+İsrail ve avaneleri).

Şimdi, Emperyalizmin oluşum nedenlerine analitik aile psikolojisi açısından bir göz atalım: Bir ailenin bireylerinin mutlu ve üretken olabilmeleri için (1). 1. Aile yapısının (Struktur) aileye özgü değerleri taşıyan bir tabanının olması, 2. yapısında, değişime açık olma özgürlüğünü de bu sabit tabana rağmen barındırması ve de, 3. Her iki birimin de aynı anda geçerliliğini koruması şart (Totalite).

Yaşamlarını sabit taban değerlerine göre düzenleyen, ancak değişimi yasaklayan Çekirdek aile’ler ve onlardan oluşanToplum aile’ si bireylerine karşı tutucu, baskıcı ve gerici tutumları sahnelerler. Bunlara en güzel örnek çocuk gelinler, cinsel saldırganlık ve intiharlardırBuna karşılık taban değerlerini içselleştirememiş, yalnızca yeniliğin ve değişimin teşvik edilmiş Çekirdek-ve Toplum aile’sine en güzel örnek ise Emperyalizm dir. İki örnek de patojen, yani hastalıklı ve de sembiyotikdir. Sembiyotik ilişki (2) “Nevrotik ihtiyaçların doyumu için bir bireyin diğerine parazitçe bağlanması sonucu oluşan ilişkidir.

EMPERYALİST BATI

Erich Fromm’a göre bu ilişkide kişi ruhsal özerklik kazanmaz…” (2) Bir sembiyotik ilişkide ‘alan’ da ‘veren’ de, kendi ayakları üzerinde ancak aralarındaki alışveriş sayesinde ayakta durur. Her ne kadar kendi ayaklarının üzerinde dursalar da bu nevrotik ilişkide için her ikisi de tutsaktır.

Gelin bu psikolojik gerçeği günümüze aktaralım: Emperyalist Batı, kendi tarihsel taban değerlerini içselleştirememiş olmasından ötürü ve de ruhsal bağlamda sağlam bir temele sahip olmadığından, Mazlum Milletler de özgür değişim yetilerini kullanmada hep bir öndere gereksinim duyduklarından, bu sembiyotik ilişkide her ikisi de tutsaktır. Global ölçüde her ikisi de bu nedenlerden sosyal psikolojik bir kriz içindedir. Her bir kriz ortamı bir değişime, hatta bir devrime gebe olduğu için de bu durum insanlık, yani Dünya aile’miz için kaçırılamayacak bir fırsattır.

Çekirdek aile’sinin de, Toplum aile’sinin de yapısını psikososyal olarak şekillendiren de yine insan. Bu oluşum tıpatıp içeriğine sadık kalarak, Toplum aile’sine aktarılır. Dünün mikro emperyalist çocuğu bugünün Makro Toplum aile’sinin makro emperyalist devi olarak karşımıza çıkar. Sonuç olarak karşımıza global ölçüde nevrotik bir Dünya aile’si çıkar oturur. Emperyalizm nevrotik bir olgu ve onu siyasallaştıran emperyalistlerin varlığnı oluşturan gerçek de, yapısına has geleneksel değerleri içermeyen ve fertlerine bu cevherlerin yerine yalnızca ve sınırsızca değişim özgürlüğü tanıyan Çekirdek aile’dir. Burada ölçü emperyalistlerin ve onların uzantılarının keyifleri...

ÇEKİRDEK AİLE

Yakarlar yıkarlar, çalarlar çırparlar, doğayı ve de özellikle suçsuz ve mağdur insan topluluklarını soyulmuş soğana çevirirler.Gerekirse, ki onlarca çoğunlukla gerekiyor, silah gücü kullanarak mazlum milletlerin yönetimine el koyarlar. Keyifleri ve uzun süredir öngördükleri planları neyi yem olarak seçmişse yönelirler!

Tekrar vurguluyorum; Mikro Çekirdek aile'deki nevrotik tüm olgular içeriği değişmeden, üstelik geçmişe kıyasla çok daha güçlenerek Makro Toplum aile’sine hem de global büyüklükte taşınır. –Atalarımız ne demişler “Bir insan 7’sinde ne ise, 70’inde (yani toplum içinde) de odur.” Çekirdek aile’de 0-7 yaş arası kazanılan olumlu ya da olumsuz, yapıcı ya da yıkıcı deneyimler aynen Toplum aile’sine taşınır. Çekirdek aile’de içselleştirilen roller de böylece harfi harfineToplum aile’sine aktarılır. İşte bu Çekirdek aile’deki doğa karşıtı yapılanma da asrımızda Toplum aile’sinin varoluşunu dalga dalga şekillendiriyor. Başka bir deyişle Çekirdek aile’de atılan emperyalist tohumlar böylece Toplum aile’sinde yeşeriyor:

Çekirdekaile’de savaş, Toplumaile’ de savaş,

Çekirdekaile’de yıkım, Toplumaile’ de yıkım,

Çekirdekaile’de doğa karşıtlığı, Toplumaile’de doğa karşıtlığı

Nereye bakarsanız bakın rant, hortlamış Drakula gibi ve de sayısı az da olsa yamyamca (kanibalistişe) savaşlar... Vatanımızın içinde bulunduğu güncel, neredeyse ümitsiz psikososyal,-politik,-ekonomik ve kültürel durum “düzelmez” demeyin. 20'nci asrın başındaki benzer durum bugünkünden daha mı iyi idi? Ulu Atamız bizi Osmanlı esaretinden kurtarıp tam bağımsızlığa kavuşturdu. Önder-bağımlı ‘Çılgın Türkler’ onun liderliğinde nerdeyse insan üstü oluşumlar yarattılar.

GRUP DİNAMİĞİ

Grup Dinamiği gerçeği bizleri güncel çıkmazımızdan bu gün de kurtarabilir, yeter ki onu yönlendiren kişinin misyon içeriği Atamızın önderliğinde olduğu gibi olumlu olsun. Vatan Partisi tek başına muhalefet görevi yürütüyor ama, o da ne yazık ki kandırılan halkın seviyesine inip onlara doğru gerçeği iletemiyor. Çözüm, Atatürk ilkelerine dört elle sarılmakta yatıyor. Her Türk vatandaşına bu konuda bir görev düşüyor. Örneğin: TGB’nin başlattığı “İncirlik kapansın!” kampanyasına imza vermek gibi.

Tek el şaklamaz” dememişlerbir el ancak ikinci bir elin ona çarpması ile şaklar. Şaklayan iki elin birisi emperperyalistlerin, diğeri, biz Türklerin de dahil olduğu Mazlum Milletlerin. Emperyalist sömürüde emperyalistler kadar Mazlum Milletlerin de payı var. Üstelik Prof. Semih KORAY’ın da dediği gibi "Günümüzde tarihi yapacak olan temel güç, ezilen milletlerin elindedir. Bu gün dünya çapında insiyatif, başında ABD’nin bulunduğu emperyalist sistemin elinden Ezilen-Gelişen Dünya’nın eline geçmiştir." (3)

KARGA İLE TİLKİ

Yeter ki onlar KARGA ve TİLKİ fablındaki karganın akibetine düşmesinler:

Karga (mazlum-gelişen milletler)’nın ağzındaki peynire göz diken kurnaz tilki (emperyalistler) karga’nın sesini abartarak övünce, bundan hoşnut olan saf karga şakımak üzere ağzını açınca nevalesini yere düşürür. Onu kapan tilki de gizli planını böylece gerçekleştirmenin mutluluğu içinde saf kargaya küstahça bir de ders verir: ”Her Dalkavuk (emperyalistler) bir Alık (mazlum-gelişen milletler)’in sırtından geçinir; bu derse de fazla olmasa gerek bir peynir.” (4)

Öyleyse ağlamayı, sızlamayı, öncelikle de saflığı bırakalım. ‘Hak verilmez, alınır.’Gerçek inancın ışığında, bizi, emperyalizmin acımasız pençesinden gelip kurtaracağına inandığımız Godot’yu (5) umutla beklemekten de vazgeçelim.Hatta bunu emperyalistlerin özgürlüğü için de yapalım; elimizi uzatmayarak, onları zorunlu olarak sömürülerinden vazgeçirelim. Yurtta kazanılan barışı böylece cihana taşıyalım. Beklediğimiz Godot dışarıdan gelmeyecek, Godot içimizde, aziz Atamızın ilkelerinde!

Kaynaklar:

Kronos: Yunan Mitolojisinde bir efsaneye göre büyücü, Kronos’a oğullarından biri tarafından tahtan indirileceğini söyler. Bunun üzerine Kronos bütün çocuklarını yutar.

1- M.Selvimi Palazzoli (Mitarbeiter). “Paradoxon und Gegenparadoxon” Ernst Klett Verlag Stuttgart 1977.

2- Selçuk Budak “Psikoloji Sözlüğü” Bilim ve Sanat Yayınları 2003.

3- Prof. Semih Koray “Tarihin Pususuna Yatmak”, Aydınlık Gazetesi 04.04.2017.

4- Orhan Veli La Fontaine Masalları- Yapı Kredi Yayınları.

5- Godot’yu Beklerken, Samuel Beckett.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA