BAROLAR BİRLİĞİ'NDEN ANITKABİR'E ZİYARET

Türkiye Barolar Birliği (TBB)  Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, TBB'nin 48. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Feyzioğlu Anıtkabir Özel Defterine, "Adil yargılamadan, savunma hakkından ve hukuk devletinden verilen her ödün, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını hedef almış terör örgütleri ile onların arkalarındaki güçleri memnun etmektedir. Evlatlarımızı bir refah devletinde yaşatmak için tek çaremiz, seksen milyon vatandaşımızı hukuk devleti paydasında buluşturmak ve yeniden kucaklaştırmaktır" diye yazdı. 

Türkiye Barolar Birliği heyeti, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Büyük Önder Atatürk'ün mozolesine geldi. Feyzioğlu'nun, mozoleye çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunan heyet, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Burada Anıtkabir Özel Defterini imzalayan TBB Başkanı, deftere şunları kaydetti: 

"Türkiye Barolar Birliği'nin 48. kuruluş yıldönümü vesilesiyle bir kez daha huzurunuza çıktık. 

Türkiye, zor bir dönemden geçiyor. Ülkemiz, bölgemizi yeniden şekillendirmek isteyen bir takım küresel güç odaklarının ve onların kullandığı maşa terör örgütlerinin tehdidi altında. 

Vatanımızın ve Türk Milleti'nin bölünmez bütünlüğünü korumak, evlatlarımızı bir refah devletinde yaşatmak için tek çaremiz, seksen milyon vatandaşımızı hukuk devleti paydasında buluşturmak ve yeniden kucaklaştırmaktır. 

"BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGIYA İHTİYACIMIZ VAR"

Tasada ve kıvançta birbirimize sarsılmaz bir millî bilinçle sarılmamız, Milletimizin tarih boyunca varlığını hedef almış tüm tehditlere karşı ortaya koyduğu emsalsiz birliği bir kez daha ortaya koyabilmemiz için; herkese güven veren, bağımsız ve tarafsız bir yargıya ihtiyacımız vardır.  

Adil yargılamadan, savunma hakkından ve hukuk devletinden verilen her ödün, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını hedef almış terör örgütleri ile onların arkalarındaki güçleri memnun etmektedir. 

"HER GEÇEN GÜN DEHANIZIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİR KEZ DAHA ANLIYORUZ"

Laik bir hukuk ve devlet düzenini yerleştiremeyen veya değerini anlamayan toplumların, kim olursa olsun kanun önünde herkese eşit davranan bir yargı sistemine sahip olamayacaklarını, akılcı bilimci eğitimden mahrum bırakılarak er ya da geç sömürge haline getirileceklerini ve dağılıp gideceklerini biliyoruz. Bu dağılmanın en trajik örneklerini komşu devletlerde görüyor ve her geçen gün, dehanızın büyüklüğünü daha da iyi anlıyoruz. 

Tüm barolarımızla ve her gün her saat vatandaşlarımızın hakları için en ön safta mücadele eden on binlerce meslektaşımızla birlikte; kurduğunuz ve bize emanet ettiğiniz laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalması için engeller ne olursa olsun yorulmadan, dinlenmeden, ışıklı yolunuzda yürümeye devam edeceğimizi, görev belgemizin Gençliğe Hitabe'niz olduğunu yüksek huzurunuzda Türk Milleti'nin bilgilerine bir kez daha arz ediyoruz."