Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Ruşen Ayşen Ayılgan yaptığı yazılı açıklamada, “Kamu vicdanını derinden yaralayan bu olayın sorumluları yargı önüne çıkarılarak, sorumluluğu tespit edilenlerin cezalandırılmaları sağlanmalıdır. Vicdani olmadığı kadar hukuka da aykırı olan bu olayla ilgili ihmali ve kusuru olan şahıslar tespit edilmeli, haklarında gerekli soruşturma başlatılmalıdır. Çocuklarımızın geleceğini karartan bu vahim olayın üstü kapatılamaz” dedi.

Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına yazılı açıklama yapan Başkan Av. Ruşen Ayşen Ayılgan, İstanbul Küçükçekmece ilçesindeki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, 2017’de beş aylık süreçte getirilen yaşı 18’in altında 115 hamile kız çocuğunun kayıtlara geçmediği ve polise suç ihbarında bulunulmadığı iddialarını büyük bir üzüntü ve endişeyle takip ettiklerini belirtti. 

“SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILARAK CEZALANDIRILMALIDIR”

Av. Ruşen Ayşen Ayılgan açıklamasında,“Bu çocuklardan 38’inin, 15 yaşından küçük olduğu belirtilmektedir. Hastanedeki hamile çocuklar skandalını ortaya çıkaran memur, hastaneye yılda 450-500 civarında hamile çocuğun getirildiğini belirterek, olayı ortaya çıkarırken görev yeri değiştirildiğini ifade etmektedir.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konuyla ilgili iki hastane görevlisi hakkında ‘suçu bildirmemek’ ve ‘çocuklara cinsel saldırı’ suçları kapsamında iki ayrı soruşturma yürütülmektedir.
Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak olayı büyük bir üzüntü ve endişeyle takip etmekteyiz. Kamu vicdanını derinden yaralayan bu olayın sorumluları yargı önüne çıkarılarak, sorumluluğu tespit edilenlerin cezalandırılmaları sağlanmalıdır. Vicdani olmadığı kadar hukuka da aykırı olan bu olayla ilgili, ihmali ve kusuru olan şahıslar tespit edilmeli , haklarında gerekli soruşturma başlatılmalıdır” diye konuştu.
Hastanenin bu vahim vakaları bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Av. Ruşen Ayşen Ayılgan, “Böylesi durumlarda hastanenin herhangi bir takdir yetkisi olamaz. Türk Ceza Kanunu’nun 104. maddesine göre ;
Madde 104 - (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.  Bu maddeye göre rıza şartı aranmaksızın çocukla cinsel ilişkide bulunmak suçtur.
115 hamile kız çocuğunun tespit edildiği bu olayda, Cumhuriyet Savcılığı'nın gerekli soruşturmayı başlatarak adli tıp uzmanlarına ve sosyal çalışma görevlilerine yaptırdığı incelemeye göre olayı aydınlatması gerekir. Hastanenin Cumhuriyet Savcılığı'na bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi hukuka aykırıdır.
Bu konuda sağlık kurumlarının sorumluluğunu düzenleyen mevzuat hükümleri açıktır:
TCK Madde 280 - (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.
İlgili hastanenin Türk Ceza Kanunu’nun 280. maddesi kapsamında cezai sorumluluğunun bulunduğu açıktır” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ KARARTAN BU VAHİM OLAYIN ÜSTÜ KAPATILAMAZ”

Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak çocuk istismarına yönelik hassasiyetimiz ve topluma karşı görevimiz gereği çocuklara karşı işlenen istismar suçları ile ilgili davaları mağdur çocuk yanında takip ettiklerini vurgulayan Av. Ruşen Ayşen Ayılgan, “Çocuklarımızın geleceğini karartan bu vahim olayın üstü kapatılamaz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza yönelik her türlü ihmal ve istismar olaylarında mağdur çocuk yanında yer aldığımızı ve bu olaylarda çocuk haklarını koruma sorumluluğu bulunanların, hukuka uygun davranarak çocuklarımızın hak ve menfaatlerini korumaları gerektiğini, kamuoyuna saygı ile duyururuz” ifadesini kullandı.