Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,  Suriye’deki son gelişmelerle ilgili Ria Novosti Haber Ajansı Ankara Temsilciliğine demeç verdi.

Suriye Ordusu’nun Münbiç’e girmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Vatan Partisi ve Türkiye’nin amacı Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sağlamaktır. Suriye Devleti’nin tüm topraklarında egemenliğini sağlaması, Türkiye’nin de yararınadır.
Burada kritik sorun, PKK/PYD/YPG silahlı güçlerinin temizlenmesidir. Suriye bunu başardığı sürece hem kendi egemenliğini, hem de Türkiye’nin güvenliğini sağlayacaktır.
ABD’nin çekilmesi ve Suriye’nin Münbiç’e girmesi bütün Batı Asya’nın başarısıdır. ABD bölgeye silahla gelmişti ve yine silahla bölgeden gönderildi. Kimin silahlarıyla? Tabii başta Suriye Devleti ve Ordusu olmak üzere Türkiye’nin, Rusya’nın, Irak’ın ve İran’ın silahlarıyla.
Bütün bu ülkelerin orduları ABD ve İsrail’in sözde Kürdistan, özde İkinci İsrail Planını bertaraf etmiştir.
Bu açıdan Suriye Ordusu’nun Münbiç’e girmesi ve tüm Suriye topraklarında egemenliğini sağlaması Türkiye için de son derece olumludur.

Önümüzdeki dönem hangi gelişmeleri bekliyorsunuz?
Şimdi Suriye Devleti adım adım toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sağlayacak ve kendi geleceğini belirleyecektir. Suriye devleti ve halkı, kendi anayasasını yapacaktır.
Diğer yandan Suriye devleti topraklarında güvenliği sağladıkça, Türkiye’deki Suriyeli misafirlerin önemli bir kısmı da ülkesine dönecektir. Bu Türkiye açısından da önemli bir meseledir, çünkü ülkemiz Suriyeli misafirlerimiz nedeniyle ağır bir ekonomik yük taşımaktadır. Dolayısıyla Suriye Devleti’nin egemenlik ve güvenliği sağlaması Türkiye’ye bu açıdan da önemli fayda sağlayacaktır.

Hafta sonu Moskova’da bulunacak olan Türk Heyeti Rus yetkililerle neyi görüşecektir?
Türk-Rus görüşmelerinde kritik mesele, Suriye’nin PKK/PYD unsurlarını temizlemesidir. Türkiye’nin hassas noktası budur. Suriye’nin örneğin Münbiç’e girip, PKK’yı muhafaza etmesi Türkiye’nin hassasiyetlerine aykırı olur. Suriye Devleti de bu şekilde kendi egemenliğini sağlayamaz.
Dolayısıyla hafta sonu Moskova’da Suriye’nin PKK/PYD’yi silahsızlandırmasının ele alınmasını bekliyoruz.

ABD’nin çekilmesi beklenen bir adım mıydı?
Elbette! Çünkü Türkiye ve Suriye Devlet Temsilcileri arasında Tahran’da görüşmeler yapılıyordu. Biz bunu Vatan Partisi olarak dünya kamuoyuna açıkladık.
Aynı şekilde Rus ve İranlı yetkililer arasında da benzer görüşmeler yürütüldü.
Bütün bu temaslarda Suriye topraklarının ABD askerlerinden çekilmesi görüşüldü. Örneğin Rusya Devlet Başkanı sayın Putin de kısa bir süre önce ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının uluslararası hukuka aykırı ve gayri meşru olduğunu açıkladı.
Benzer açıklamaları İranli yetkililer de yaptı.
Suriye Devleti ve Ordusu ise zaten vatanını terör örgütlerinden ve ABD güçlerinden temizlemek için savaşıyor. Dolayısıyla ABD’nin çekilmesi bütün Batı Asya ülkelerinin hedefiydi ve bu ülkeler bu hedef için ordularını da seferber etti.

ABD bu durumu nasıl değerlendiriyor?
ABD telaş içinde. Çünkü yenildi. Nasıl bakarsa baksın bu coğrafyada yenildi. Buradaki siyasi iddiası, o sözde Kürdistan, özde İkinci İsrail projesini ancak askerle ve silahla yürütebilirdi. Şimdi askerlerini çekerek iddiasını da yitirdi.
Şimdi ABD yeni siyasetler belirlemek zorunda.
Önümüzdeki dönem ABD’nin ağırlığını Doğu Akdeniz ve Ege’ye kaydıracağını bekliyoruz. ABD bu bölgede Türkiye’nin doğal kaynaklarını ve Mavi Vatanı’nı yağmalamak istiyor. Bunun için İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’la bir ittifak kurdu. Bu ittifak namlularını Türkiye’ye doğrulttu ve tatbikatlar bile yapıyor.
Ama coğrafyamızda bir model oluştu. İlk defa Barzanistan’ın bağımsızlık referandumunda görüldü. Türkiye, Rusya, İran ve Irak birleşerek ABD’nin desteklediği bu referandumu engelledi.
Aynı model şimdi Suriye’de de başarılı oldu. ABD’nin çekilmesini sağladı.
Şimdi bu modeli Doğu Akdeniz’e de taşımamız gerekiyor. Çünkü söz konusu olan tüm ülkelerin Doğu Akdeniz’de de önemli, stratejik çıkarları var ve ABD’nin burada hegemonya kurması tüm bu ülkelere tehdit oluşturuyor.