ÝSTANBUL SÖZLEÞMESÝ’NDE ERKEÐÝN EÞÝ, ÇOCUÐUN ANASI KADIN, SADECE BÝR OBJEDÝR | DEMOKRAT MERSÝN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
21:57  MERCAN’DA BÝR ÝLK: ‘GECE GÖZLEM ETKÝNLÝÐÝ’  21:35  ÞEHITOÐLU, DURAK’A TAM DESTEK VERDI  10:14  HALKIN BAÞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BÝRLÝKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜÞÜM ÇALýÞTAYýNA HAZýRLANýYOR   09:59  ÇAKýR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT ÝÇÝN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE ÝLK ADýMýNý ATTý  09:33  TOROSLAR’ýN YENI BAÞKANý YýLDýZ, MAZBATASýNý ALDý  09:31  BAÞKAN ABDULLAH ÖZYIÐIT, MAZBATASýNý ALDý  09:07  A.VAHAP ÞEHITOÐLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIÐI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDýRýSýNýN DÜÞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YýLDýZ’DAN TEÞEKKÜR MESAJý  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENÝDEN ‘BAÞKAN’  20:34  YENIÞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIÐIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEÞILKUÞ’TAN ÝL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYý MILLIYE RUHU FOTOÐRAFLARLA YENIDEN CANLANDýRýLDý  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAÞTý  10:00  BAÞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUÞTU  09:55  BAÞKAN ÖZYIÐIT, “BALýK PAZARý SAYýSýNý ARTTýRACAÐýZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜÞME ODASýNDA YENILEME BAÞLADý 
ÝSTANBUL SÖZLEÞMESÝ’NDE ERKEÐÝN EÞÝ, ÇOCUÐUN ANASI KADIN, SADECE BÝR OBJEDÝR

 

ÝSTANBUL SÖZLEÞMESÝ’NDE ERKEÐÝN EÞÝ, ÇOCUÐUN ANASI KADIN, SADECE BÝR OBJEDÝR

“KADIN”, LGBTÝ+YÝ YAYGINLAÞTIRMAK VE PKK’YÝ RAHATLATMAK ÝÇÝN VÝTRÝN OLARAK KULLANILMIÞTIR. 

 

Av. Ýzzet Uludað'ýn Kaleminden 

     Geçen hafta, Antalya'da Ýstanbul Sözleþmesi'nin feshine karþý yapýlan eylemde, bir kadýnýn yürüyüþ sýrasýnda, kortejin en önünde, bu gerçeði gözümüzün içine sokmak için göðsünü gururla açmasý, bu eyleme diðer yürüyüþçülerin hiç bir tepki vermemesi de, kabullenilmesi de bu yürüyüþün ve ancak Ýstanbul Sözleþmesi’nin esas amacýný ilan etmek, bunu kanýtlamak amacýna yöneldiðini açýkça ortaya koymuþtur. 
     Bu eylem, asla Türk'e ve Türkiye'ye özgü bir eylem biçimi deðildir.
     Zaten bu tür eylemlerin Türk Bayraðý ve Atatürk posteri taþýnmadan gerçekleþtirilmesi de bunu kanýtlamaktadýr.
     Zaman zaman ve hatta 23 NÝSAN’da bile “LGBTÝ’li çocuklar da var. Bunlara da özgürlük!” diye haykýrarak, temsil ettikleri renkli bayraklarý sallayarak yürüyüþler düzenleyen bu anlayýþýn Türk Milleti’nden ne kadar kopuk olduðunu göstermektedir. 
     Bu sözüm ona kadýn (!) haklarý eylemcileri, Atatürk önderliðinde emperyalizme karþý baðýmsýzlýk savaþýnda canlarý pahasýna mücadele eden Türk kadýný hiç deðillerdir. 
Ýstanbul Sözleþmesinde erkeðin eþi, yoldaþý ve çocuklarýn anasý kadýnýn adý da, kendi de yoktur. Burada kadýn, sadece bir seks objesi durumuna itilmiþtir. Bununla da yetinilmemiþ toplumumuzun yumuþak karný olan kadýn kavramý, toplumun temelini oluþturan ailenin ayrýlmaz bir parçasý olmaktan çýkartýlmaya çalýþýlmýþtýr. Küreselleþmenin yapýsý gereði dayattýðý toplumsal bir cinsiyet kavramý ortaya atýlmýþ, milli devletlerin zaafa uðratýlmasý, milletin, ailenin, dinin kiþisel olarak tercih edilmesi sonucu daðýtýlmasý gibi, cinsiyet de kiþisel tercih kategorisine indirilmiþtir. 
     Ýstanbul Sözleþmesi’nde erkek-kadýn, yoktur. Toplumsal ve tercih edilebilir, korunma altýna alýnmasý zorunlu olan eþler, partnerler söz konusudur. 
     Hatta “LGBTÝ+’lý çocuklar da vardýr. Bunlara da özgürlük!” diyerek Türk Ceza Kanunu çerçevesinde açýkça cezai ehliyeti olmaðý saptanan çocuklarýmýzý, cinsel oyunlarýn bir objesi haline getirme çabasý da kampanyalar ile hayatýmýza sokulmak istenmiþtir. 
     Bunlar, Türkiyeli de deðillerdir. Türkiye ile de bir ilgilerinin söz konusu olmadýðý da çok açýktýr. 
     Ýstanbul Sözleþmesi’nin uygulamasý üzerine bu sözleþmenin denetçileri tarafýndan 2018 yýlýnda GREVÝO Raporu yayýnlanmýþtýr. 
     Bu raporun içeriðinde de açýkça görüldüðü üzere, ancak bazýlarýnýn görmek ve Türk Milleti’ne göstermek istemediði gibi, Türk Silahlý Kuvvetleri’nin terör örgütü PKK’nin üzerine yürüme azmini kýrmak, terörü bastýrma mücadelesini karalamak, gözden düþürmek ve birliði tahrip etmek için TSK’yi, emniyet güçlerini ve esas olarak da Türk milli Devleti’ni, PKK ile mücadele sürecinde tacize uðradýðý ve tecavüz edildiði iddia edilen “Kürt kadýn”larý üzerinden vurma, tahrip etme amacý açýktýr. 
     "GREVIO Raporunda, hükümet kararý ile Türkiye’nin güneydoðusunda gerçekleþtirilen askeri operasyonlar ve terörle mücadele operasyonlarýnda, kadýnlarýn taciz, cinsel þiddet ve tehditlere maruz kaldýklarý ve tecavüz edilmiþ ve/veya öldürülmüþ çýplak kadýn fotoðraflarýnýn, emniyet güçleri tarafýndan sosyal medyada korkutma amacýyla paylaþýldýðýný iddia eden ürkütücü raporlara atýfta” bulunulmuþtur. 
     Ýstanbul Sözleþmesi’nin amacý, iþte tam da budur! 
     Ülkemizin kadýný ve toplumsal yapýmýz da dâhil, TSK, emniyet güçleri ve Türk milli devleti baþta olmak üzere bütün maddi ve manevi deðerlerimiz ateþ altýndadýr.  
     Türkiye ve Türk'ün, Türk ya da Kürt kadýnýnýn hayrýna bu sözleþme dâhil Batý’dan gelen bir tek doðru dürüst bir uygulama ve sözleme bulamazsýnýz! Tek amaçlarý, küresel bir dünyada kadýný da, erkeði de doðanýn bir parçasý olmaktan çýkartmaktýr. 
     Esasen bu dayatmacý anlayýþ, ne ülkemizde ve ne de dünyada kadýn ile de ilgili deðildir. 
Bu kadýn (!) haklarý savunucularý, yeryüzünde yaþanan binlerce olay bir tarafa, yakýn geçmiþte ABD’nin Körfez Savaþý sýrasýnda öldürülen, tecavüz edilen, dul ve çocuksuz býrakýlan binlerce Iraklý kadýnlarýn hangi çýðlýðýna cevap verdiler?
     Ýki yýla yakýn bir zamandan bu yana çocuklarý HDP tarafýndan kaçýrýlýp veya kandýrýlýp PKK’nin eline daðda teslim edilen çocuklarýn analarýnýn yürekten fýþkýran feryatlarýný duydular mý?
     Çocuklarýný kaçýrýp ABD’nin kara gücü PKK’ye gönderen HDP’nin kapýsýnýn önünde tuttuklarý nöbet ve mücadele yerinde bir kez olsun, onlarý ziyaret ettiler mi?   
     GARA’da, PKK’nin kaçýrýp yýllardan bu yana esir olarak tuttuðu ve geçtiðimiz ay içinde de, akla, vicdana hiçbir zaman sýðmayacak biçimde hunharca þehit ettiði 13 yurttaþýmýzýn yürekleri yanan analarýný hiç düþündüler mi?
Bu analar, bu yüreði hala kanayan analar, Ýstanbul Sözleþmesi’nin kapsama alaný içine sokulmadýðý ne kadar açýk, deðil mi?
     Ýstanbul Sözleþmesi’ni kabul etmek, bu sözleþmenin altýnda imzasý olmadýðý halde, içeriðini ve temsil ettiði deðerleri çýkarlarýna ve amaçlarýna çok uygun bulan ve bu nedenle de, bu sözleþmeyi fesheden Türkiye'ye haddini (!) bildirmek için açýklamalar yapan, tehditler savuran ABD'nin toplumsal yapýmýza ve iç iþlerimize müdahale için zemin hazýrlamak demektir. 
     Bu sözleþmenin feshi, yerindedir. 
     Emperyalist Batý, hangi sözleþme ile özellikle yeryüzünde verilen ilk baðýmsýzlýk savaþý sonrasý dünyada en ileri haklar tanýnan Türk kadýnýna nasýl bir hak ve özgürlük tanýyabilir ki? 
     BATI, Atatürk'ten ve ülkemizde Cumhuriyet ile yolu açýlan devrimlerden çok mu daha fazla bu milleti ve kadýn haklarýný tanýr ki? 
     Atatürk diyor ki:
     “Avrupa’dan nasihat almak, bütün iþleri Avrupa’nýn emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakým zihniyetler ortaya çýktý. Oysa hangi istiklal vardýr ki yabancýlarýn nasihatleriyle, yabancýlarýn planlarýyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiþtir.” 
     Ve ekliyor: 
     “Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkýþanlar, zehirli sonuçlarla karþýlaþmýþlardýr. Ýþte Türkiye de, bu yanlýþ zihniyetle sakat olan bazý yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyýl, biraz daha çok gerilemiþ, daha çok düþmüþtür."
     Yabancý ve hatta emperyalist bir ülkeden dayatýlan herhangi bir sözleþme ya da nasihat ile doðru yol almamýz asla mümkün deðildir. 
Gördüðümüz gibi, kadýn haklarý için mücadele ettiðini kanýtlamak iddiasý ile yollara düþüp kadýn eylemlerinde kortejin en önünde yürüyerek göðsünü açan, sokak ortalarýnda, sözüm ona kadýn haklarýný (!) savunmak adýna dünyanýn ve milletimizin gözleri önünde kadýn kadýna dudaktan öpüþen eylemciler, ülkemizde kadýn sorununu sadece cinsellik raddesine düþüren, kadýný, insan vasfýndan uzaklaþtýrarak kafes arkalarýnda sadece yataða mahkûm eden bir anlayýþa önderlik (!) edenlerdir.
     Yapmak istedikleri ve yaptýklarý, kadýný sadece cinsel bir obje ve Türk milli Devleti’ni zaafa uðratmak için bir araç olarak göstermektir. 
     Atatürk’ün “'Ey Kahraman Türk Kadýný! Sen yerlerde sürünmeye deðil, omuzlar üzerinde göklerde yükselmeye layýksýn.” dediði Türk kadýnýna bu tutumu yakýþtýrmak, Atatürk’e de, Türk kadýnýna da en büyük hakarettir.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapýlan yorumlarda IP Bilgileriniz kayýt altýna alýnmaktadýr..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA ÝLETÝÞÝM KÜNYE GÝZLÝLÝK ÝLKELERÝ

 
Siteden yararlanýrken gizlilik ilkelerini okumanýzý tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm haklarý saklýdýr. Ýzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayýnlanamaz, kopyalanamaz, kullanýlamaz.

URA MEDYA