Ali Adalıoğlu 

Mersin Büyükşehir Meclisi oldukça renkli geçiyor.

İyi fotoğraf veriyor, diyeceğim ama öyle değil.

Enstantaneyi ayarlayamıyorlar.

Hal böyle olunca bize malzeme çıkıyor.

Yazacak.

Haziran ayı Büyükşehir Meclisi’nin ilk oturumu da böyleydi.

Gündem kısaydı, ama gündem öncesi yapılan konuşmalar Meclise damga vurdu.

Özellikle Cumhur İttifakı meclis üyelerine hayran kaldım!

Sanki Mersin Büyükşehir Meclisi’nde değil de TBMM’nde konuşuyorlar.

Ve de Büyükşehir Meclis üyesi değil de milletvekili sanırsınız!

AKP’liler bunu çok yapıyor.

AKP Grup Başkanvekili Zafer Şahin Özturan işi Mustafa Gültak’tan devralmış gibi.

Mikrofon ve telefon elinden hiç düşmüyor.

Bilge Mahmut Tat’ı geçti vallahi!

Neymiş efendim Merkezi Hükümet Mersin’i yatırma boğmuş!

Milyarlarca liralık yatırım yapmış Mersin’e.

Mersin güllük gülüstanlıkmış!

Yatıp kalkıp Bay Başkan’a dua etmemiz gerekmiş!

Bu arada Özturan ha bire Seçer’i eleştirmeyi de ihmal etmiyor.

En doğal hakkı.

Arada bir teşekkür de ediyor.

Hızını alamayıp, eleştirisini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na kadar götürüyor!

CHP’ye vurunca Bay Başkan’ın gözüne girecek.

Bay Başkan’ın gözüne girdin mi işlem tamam demek.

Milletvekili de olursun, belediyle başkanı da.

Tabi ki Bay Başkan Mersin Büyükşehir Meclisi’ni izler ve görürse.

Ya da kuşlar, Bay Başkan’a durumu iletirse.

Belli ki Özturan’ın siyasette hedefi büyük…

Allah yolunu açık etsin.

BORU ÇAMURA SAPLANDI

Bir petrol şirketinin Ataş İskelesi- Kazanlı arasına boru döşeme sevdası bu kez çamura saplandı.

Akdeniz Belediye Meclisi’nde oybirliğiyle reddedilen, ancak Büyükşehir Meclisi’nin önceki toplantısında Cumhur İttifakı’nın oylarıyla geçen boru döşeme işi Seçer’in vetosu sonrası bir kez daha Meclise geldi.

Cumhur İttifakı 44 oyu olmasına karşın salt çoğunluk olan 40’ı bulamadı!

Yani, birileri çamura yattı.

Sonuç mu?

Rant uğruna döşenecek borular birilerinin elinde kaldı.

Böylece Akdeniz’in yanlış hesabı Bağdat’ dan değil, ama Vahap Seçer ve Mersin Büyükşehir Meclisi’nden döndü.

Cumhur İttifakı Meclis üyeleri de büyük bir vebalden kurtuldu!

Ne diyelim?

Geçmiş olsun!

Sözün ÖZÜ;

Hep söylerim Mersin Türkiye’nin aynasıdır, diye.

Büyükşehir Meclisi’nde bunu bir kez daha tanık oldum.

Cumhur İttifakı’nın genel siyasette yaşadığı sıkıntı Mersin’e de yansıyor.

Bunun anlamı; yolun sonu görünüyor!

Türkiye Mafya, Siyaset, Medya ilişkisinin çürümüşlüğünü yaşarken, büyükler sessiz kalıyor, küçükler konuşuyor!

Ama, nereye kadar?

Kim inanacak sözlerine?

Kendileri de bunun farkında.

Pireyi deve yapmaya çalışıyorlar.

Onda da duvara tosluyorlar.

Tıpkı, Mersin’e yaptıkları Millet Parkı gibi.

Abidin Yağmur kardeşim olayı çok iyi anlattı.
Ağa ve marabanın hikayesini de ekleyerek.

Hem haberinde hem de köşesinde.

Güneş balçıkla sıvanmaz, derler.

Aynen öyle.

Son SÖZ;

Cumhur İttifakı’nda kazan kaynamaya başladı.

Özellikle de AKP’de.

Hem de fokur fokur!

Ateşin altına odun atmaya gerek yok.

Kendileri atıyor zaten!

Çünkü, hepsinin hesabı ayrı!

Kimi milletvekilliği, kimi ilçe belediye başkanlığı, kimi de Büyükşehir’e oynamaya çalışıyor!

Ancak, sahne yanlış!

Orkestra uyumlu değil!

Ve de film çekerken enstantaneyi ayarlayamıyorlar.

Fazla ışık da az ışık da filmi bozar.

Ortaya “fuluğ” bir fotoğraf çıkar.

Ki, ondan da bir şey anlaşılmaz!