Avukat İzzet Uludağ

Son günlerde görüldüğü gibi emperyalist ABD ve TÜRKİYE arasındaki sorunların görüşmelerle, müzakerelerle çözülebileceğini umanlar, Türkiye’nin ABD’ye teslim olmasını umutla bekleyenler her görüşme sonrasında büyük hayal kırıklığı yaşadılar.

Daha da çok yaşayacaklar!

Türkiye ve ABD'nin arasındaki sorunlar ve çelişkiler, stratejiktir ve hatta antagonisttir, kolay çözülemez. Diplomasi ile hiç çözülemez!

Bu sorunlar, ancak ABD’nin yenildiği şartlarda tamamen çözülür.

Çünkü ABD, bölgemizde İsrail'in korunması için planlanan ne sözde bağımsız bir KÜRDİSTAN kurması için PYD/PKK/HDP'ye verdiği destekten, ne de Doğu Akdeniz'de ve Kıbrıs'ta, Suriye'de Türkiye'ye sorun çıkarmaktan vaz geçer.

Soru şu:

Türk millî Devleti, bu sorunları görmezden gelerek ABD'ye teslim olur mu?

Olamaz.

Olmadı da.

Türkiye, yeniden Atatürk rotasına dönmüş ve yolunu esas olarak emperyalist ABD karşıtı yeni kurulan mazlumlar dünyasına çevirmiştir.

Asla teslim, olmayacaktır.

Elbette bugün hükümette olan AKP'nin içinde az sayıda da kalsa da; CHP'nin başını çektiği “yaratıcı yıkıcılık” ilkesine uygun bir çizgi izleyen muhalefet içinde ve özellikle üst yönetimlerde Türk millî Devleti'nin teslim olmasının hayalini kuranlar, bunun için dualar edenler, HDP'ye kapatılmasın diye siyasi taklalar atarak kol kanat gerenler, ABD'nin kurduğu sözüm ona "Türk Demokrasi Projesi" içinde yer alan gazete ve televizyonlar, siyasi parti üst yöneticileri ve umutlarını ABD/NTO ve BATI’ya bağlamış kuruluşlar da az değil.

Ama Türk Milleti, son anketlerin de gösterdiği gibi ABD ve NATO'nun karşısında bağımsızlık için, HDP’nin kapatılması Türkiye Cephesi’nde konuşlanmaktadır.

Güç kaynağımız, tek güvencemiz ve tek dayanağımız olan yüce Türk Milleti'dir.

Öyle de olmalıdır.

Atatürk'ün Bağımsızlık Savaşı'nda ve devrimler sürecinde Türk Milleti'ne güvendiği gibi!