Okulların yüz yüze eğitime geçmesiyle birlikte yeniden hizmet vermeye başlayan okul servisleri, araçlarını yenileyebilmek adına ÖTV konusunda destek bekliyor. Okulların kapalı olduğu 18 ayda ciddi ekonomik sıkıntılar yaşayan sektör temsilcileri toparlanmanın desteklerle mümkün olabileceğine dikkat çekiyor. 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), 17 No’lu Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Selçuk Kılıç, Başkan Yardımcısı Ercan Terzier, Meclis Üyeleri Mustafa Özdamar ile Sinan Koç ve Komite Üyesi Şahin Yılmaz sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Servislerden minibüslere taksilere kadar yolcu taşımasının tüm dallarında yaşanan gelişmeleri ele alan Komite Üyeleri, sorunları ve çözüm önerilerini sıraladı. Gerek hükümetten gerekse yerel yönetimlerden beklentilerine de değinen sektör temsilcileri, özellikle covid salgını nedeniyle yaşadıkları ekonomik kayıplara dikkat çekerek önümüzdeki toparlanma sürecinde gerek yerel yönetimlerin gerekse hükümetin sektöre biraz daha anlayışlı yaklaşmasını beklediklerini söyledi. Toplu taşıma yaptıklarını hatırlatarak salgının yayılma hızının azaltılması için önerilerini de sıralayan Komite Üyeleri, özellikle minibüslerde para kullanımının kaldırılıp kart kullanımına geçilmesinin önemine dikkat çekti. Toplu taşımada daha kaliteli hizmet verilmesi adına yapılabilecekler de ele alınan konular arasında yer aldı. 

Kılıç: “Nakit para yerine kart sistemi yaygınlaştırılmalı”
17 No’lu Meslek Komitesi Başkanı ve Yeni Mahalle Sanayi Çarşısı Yeni Pazar Siteler Minibüsçüleri Yeni Hal Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Selçuk Kılıç, covid sürecini değerlendirdi. Maskesiz yolcu kabul edilmediğini, şoförlerin de bu kurala dikkat ettiğini kaydeden Kılıç, “Ancak bulaşı önlemek için yalnızca maske yeterli değil. İnsanlar arasındaki temasın ana kaynağı para” diye konuştu. Para ödenirken elden ele uzatıldığını, şoförün para üstünü gönderirken aynı işlemin yeniden tekrarlandığını hatırlatan Kılıç, “Bizim talebimiz en kısa sürede toplu taşıma araçlarında nakit para kullanımından vazgeçilip kart sistemine geçilmesidir” dedi. Para alışverişinin ortadan kalkması ile birlikte şoförün dikkatinin dağılmasının önüne de geçilebileceğini belirten Kılıç, “Para üstü verebilmek adına zaman zaman şoförün dikkati dağılabiliyor. Bu uygulama sadece koronanın yayılmasının önüne geçmekle kalmaz, kaza oranlarını da azaltır” değerlendirmesini yaptı. Kamera sisteminin artık oturduğunu, bunun da taşımada kaliteyi artırdığını ifade eden Kılıç, şoförlere kılık kıyafetten sakal tıraşına, müşteriye davranışlarından trafik kurallarına kadar birçok alanda eğitim verilmesi halinde kalitenin çok daha üst seviyelere taşınabileceğini söyledi. Kılıç, “Bu uygulama aktif olarak gerçekleşse Mersin, Türkiye’ye örnek olabilir” değerlendirmesini yaptı.  

Terzier: “Ticari taksilere talep arttı”
Komite Başkan Yardımcısı ve Sahil Taksi Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Ercan Terzier ise ticari taksilere yönelik değerlendirmeler yaptı. Korona süreciyle birlikte insanların toplu taşıma yerine ticari taksileri tercih etmeye başladığını bildiren Terzier, sektörün iş hacminin yaklaşık yüzde 50 arttığını söyledi. Tüm araç ve durakların dezenfekte edildiğini bildiren Terzier, güven içinde binilebileceğini vurguladı. Sektörün daha iyi hizmet verebilmesi adına beklentilerini de sıralayan Terzier öncelikle ticari taksilerde çalışan şoförler için de aynen okul servislerinde olduğu gibi sabıka kaydına bakılmasının önemine değinip ardından özellikle gece verilen hizmetin kalitesinin artırılabilmesi adına şoförler arasında trafiğin mutlaka alkol hatta uyuşturucu kontrolü yapması gerektiğini söyledi. Denetimlerin her zaman kaliteyi artıracağını kaydeden Terzier, bu sayede disiplinli çalışan firmalarla sorunlu firmaların birbirinden ayrılacağını, müşterinin de daha kaliteli ve güvenli hizmet alabileceğini belirtti. “Hizmet verdiğimiz kişiler insan. Can taşıyoruz. Bunun için de müşterimiz bindiği araca ve şoförüne güvenebilmeli” diyen Terzier, şoför eğitimlerinin önemine de dikkat çekti. Terzier kalitenin artması için araç konforuna da dikkat çekerek sektöre özel ÖTV’siz araç teşviki talebinde bulundu. 

Özdamar: “Korsan araçlar denetlenmeli”
Meclis Üyesi ve Özdamar Taşımacılık Sahibi Mustafa Özdamar ise S plakalara değindi. Büyükşehir Belediyesi’nin zorunlu uygunluk belgesi adı altında para aldığını ve her güzergaha veya şoför değişikliğinde para almaya devam ettiğini bildiren Özdamar, “Bu uygulama ciddi bir külfet. Güzergah için ismini verdiğimiz şoför hastalanıp da yerine yeni bir şoför tayin etmemiz durumunda ceza yazılıyor. Oysa tek bir belge şirkette sigortalı tüm şoförler için geçerli olmalı” dedi. S Plakalardan önce sigortasız şoför çalıştıran, korsan araçların denetimine ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Özdamar, son dönemlerde artan S Plaka denetimleriyle araçlara ciddi cezalar verildiğini söyledi. Okulların açılmasıyla servis kullanımının yoğunlaştığını ve zorunlu uygunluk belgesine uyulmaması gerekçesiyle araçların trafikten men edildiğini kaydeden Özdamar, “Bir aracı geri almak için 15 gün evrak işlerinin takip edilmesi gerekiyor. Ciddi bir zaman kaybı. En azından bir ay firmalara fırsat tanınması gerektiğine inanıyorum” dedi. HES Kodu uygulamasının başlamasının ise bir miktar yoğunluk getirdiğini belirten Özdamar, “Ancak bu da yerinde bir uygulamadır” diye konuştu. 

Koç: “Ticari araç alımlarında ÖTV sıfırlanmalı”
Meclis Üyesi ve Mersin Koç Turizm Sahibi Sinan Koç da yüz yüze başlayan eğitim süreci sonrası servislerde yaşanan gelişmeleri değerlendirip sektörün taleplerini bildirdi. 
Yeniden kapanma durumunda servis araçlarının çok ciddi sıkıntı yaşayacağını vurgulayan Koç, “Umudumuz vaka artışının azalmasıdır. Her şeyi hükümetten beklemek yerine firmalar olarak bizler de elimizden geleni yaparak kurallara uymalıyız” ifadelerini kullandı. Kapanma sürecinin yeniden yaşanmaması için belirledikleri kuralları ise Koç şöyle sıraladı: 
“Öncelikle araç içindeki öğrenci ve personelin kesinlikle maskelerini takmasına özen gösterilmeli. Şoför ve hosteslerin yanı sıra riskli gruplardaki çocuklar da aşılarını olmalı. Araç içinde oyun oynanmasına hostesler kesinlikle izin vermemeli. Araçlardaki yedek maske, kolonya ve dezenfektan eksik edilmemeli. Klima çalıştırmak yerine cam açılmalı.”
Ardından hükümetten değinen Koç, “2016 yılı öncesi araçlarda sensör, üç nokta emniyet kemeri ya da engelli rampası gibi donatılar yok. 2016 sonrası araçlara fabrika çıkışında eklendi. Geride kalan 18 aylık ekonomik kayıplar nedeniyle firmaların araçlarına bu donatıları taktırması büyük külfet. Sorunun çözümü için ticari aracını yenilemek isteyen sektör temsilcileri için ÖTV sıfırlanmalı” dedi. Ayrıca şoförlere sigorta desteği ya da ÖTV’siz akaryakıt desteği verilebileceğine de işaret eden Koç, bu dönemde verilecek desteklerin sektör adına önemini vurguladı. 

Yılmaz: “Belediye şoförlere çalışabilir kartı verebilir” 
Komite Üyesi ve Yılmazlar Altuntur Turizm Taşımacılık Sahibi Şahin Yılmaz da gerek şehirlerarası taşımada gerekse şehir içi toplu taşımada kaliteyi artırmak adına eğitimin önemine değindi. Eğitimlerin dışarıdan alınması yerine belediye, zabıta ve trafik işbirliğinde verilebileceğini vurgulayan Yılmaz, müşteri ilişkilerinden öfke kontrolüne kadar her alanda eğitim verilmesi sonrası belediye tarafından o kişinin çalışabileceğine dair kart verilebileceğini anlattı. Şoförün çalışması için yalnızca ehliyet ve SRC’sine bakıldığını bildiren Yılmaz, sabıka kaydının da mutlaka bakılması gereken kriterler arasında yer alması gerektiğini sözlerine ekledi.