Kaç gündür aklımdaydı, ziyaretine gitmeyi düşünüyordum. Az önce vefat ettiğini öğrendim. Çok üzüldüm. Keşke ziyaretimi ertelemeseydim. Çok değerli bir insandı benim için. Çok uzun zamandır içinde kaldığı siyaset çarkına rağmen saflığını, dürüstlüğünü, efendiliğini koruyan ender insanlardan biriydi. Gerçek bir parti büyüğü idi. Herkesin abisiydi. Meclis üyeliği yaptı, ilçe başkanlığı, il Başkanlığı yaptı. Çizgisini, tavrını hep korudu. Bir çok iyi insan gibi onun da kıymeti yeterince bilinmedi. Ama bundan sonra Hüseyin Toksoy abi ve onun gibileri çok arayacağız biliyorum. Toprağın bol olsun Hüseyin abi. Rahmet içinde ol…

--

Cumhuriyetin kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Bu doğru. Peki gerçekten Cumhuriyet kuruluş amaçlarına ulaştı mı, Cumhuriyet'in hedefleri gerçekleşti mi? Mesela tam bağımsız bir ülke miyiz, her türlü etnik ayrılıkları aşarak milletleşebildik mi, şeyhlerin, şıhların, dervişlerin egemenliğinden kurtulabildik mi, kabilecilik, kavimcilik ve aşiret ilişkileri kaldırıldı mı, insanlar arasında biat, itaat, hamilik, sadakat ilişkilerini kaldırabildik mi, vijdanı hür, aklı hür, irfanı hür insanların toplumu olabildik mi, herkese parasız eğitim, parasız sağlık hizmeti verebildik mi, Atatürk'ün tanımıyla Cumhuriyet'i kimsesizlerin kimsesi yapabildik mi? Değilse, o zaman kutlanacak değil, yeniden kurulacak bir Cumhuriyet var demektir. Cumhuriyetçilerin bugün görevi Cumhuriyeti yeniden kurmaktır.

--

Cumhuriyet tek bir kelime ile ifade edilecek olsa eşitlik derim. Cumhuriyet kanun önünde eşitliktir. Fırsat eşitliğidir. Kadın erkek eşitliğidir. Mezheplerin ve etnik kimliklerin ötesinde tüm yurttaşların eşitliğidir. Cumhuriyette şıh olmaz, seyit olmaz, şeyh olmaz. müritlik olmaz. Biat, itaat, sadakat ve himaye ilişkileri yoktur. Sadece ve sadece hak ve görevlerinin bilincinde olan özgür bireyler vardır. Atatürk tam da işte bunu amaçlamıştır. Böyle bakınca Cumhuriyet korunmaktan çok yeniden kurulması gereken noktadır. Bu ülkede henüz tam anlamıyla Cumhuriyet yoktur çünkü. Mücadele edilmesi gereken bir Cumhuriyet vardır… Eğer olunacaksa, sağcı veya solcu değil, önce Cumhuriyetçi olunacak…Çünkü Cumhuriyet olmadan demokrasi de olmaz, özgürlük de olmaz..

--

Dünden beri, zihnimi Askerlerimizin donma olayından kurtaramıyorum. Aklım almıyor. Kars'ta askerlik yaptım, -35 dereceyi bilirim. Sürekli arazideydik.. Donma olayını duymadık. Askerlik tedbir demektir. İhtimallere yer yoktur askerlikte. Burada büyük ihmal ve suç var, bunlar bulunup cezalandırılmalıdır. Vurularak ölmeyi anlarım da, donarak ölmeyi asla.

Daha önce de yazdım, istesek de istemesek de askerin işi öldürmektir, ölmektir..Ama pisi pisine değil. İnsanın canını en çok bu acıtıyor.

--

Andımızı ırkçı bulanlar, gelin daha samimi olun, okul duvarlarındaki " Ey Türk Gençliği ile başlayan Atatürk'ün gençliğe hitabesini de kaldıralım, yasaklayalım, okutmayalım.. Hatta gelin Bayrağımızın ismini de değiştirelim, " Türk Bayrağı" demeyelim. Daha devam ederiz böyle, tek tek değil, bu ülkenin isminden başlayarak bütün taleplerinizi birden söyleyin, yormayın bizi.