Son birkaç yıldır Mersin’de yaşayan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ı sık sık ziyaret eder, Aydınlık ve Ulusal Kanal için söyleşiler yaparız. Bizim dışımızda çeşitli kitle örgütlerinden insanlar da onu yalnız bırakmazlar. Son ziyaretimizde de Tarsus Cengiz Topel Lisesi 1971-72- 73 yılı mezunları orada idi. Bazıları torunlarıyla ve çiçek buketleriyle gelmişti. Hepsinin elinde ise imzalatmak üzere getirdikleri kitaplar vardı. Sümer Kraliçesine rahatsızlık vermemek için beşer kişilik guruplar halinde eve girdiler.

Sümerolog Çığ, 45 yıl sonra bir araya gelen liselilere “Çok sevindim, çok iyi yapmışsınız. Ne yazık ki benim arkadaşlarımın hiçbirisi artık hayatta değil. Siz bunun değerini bilin ve birbirinizden kopmayın” dedi. Çocukları çok seven Çığ, torunlardan birisinin “Bu kitapları kaç saatte yazdınız?” sorusuna gülerek “Çalışma hayatım boyunca biriktirdiklerimi ancak emekli olduktan sonra yazabildim. Bu da 20 yılımı aldı” cevabını verdi. Bir diğer çocuğun “Yaşam hayatınızda hiç zorluk çektiniz mi?” sorusuna da “Yaşam hayatı denmez. İki kelimenin anlamı aynı, sadece birisini kullanacaksın” diye uyarıda bulunduktan sonra ilave etti: “Çekmez olur muyum? Hayatta hem güzellikler, hem de zorluklar vardır. Önemli olan zorluklar karşısında pes etmemek, onların üstesinden gelebilmektir. Mustafa Kemal kadar kimse zorluk çekmemiştir. Ama o, çok okuduğu ve çok çalıştığı için zorlukların üzerine azimle gitti ve başardı. Size önerim çok okuyun ve çok çalışın”

“Sümerleri yazmak nereden aklınıza geldi?” sorusunu “Ben öğretmendim. Daha sonra Yüksek okulda Çivi yazıları konusunda eğitim gördüm ve Sümer tabletlerini çözümledim. Atatürk özellikle Sümer ve Eti’ler üzerinde araştırmalar yapılmasını istiyordu. Yeni nesiller Sümerler ve Eti’leri tanımalıydı. Sümerler 5000 yıl önce yazıyı bulmuşlardı. Uzun bir araştırmadan sonra Sümerlerin kökeninin Türk olduğunu ispatladım. Daha sonra bir Türkmen araştırmacı da benim tezlerimle uyumlu makaleler yazdı. Bu çalışmaları sıkılarak değil zevkle yaptım ve işimi çok sevdim” diye cevapladı. “Atatürk ve arkadaşları ile şimdiki politikacıları karşılaştırabilir misiniz?” sorusuna da “Onların tırnağı bile olamazlar” şeklinde cevapladı.

Ziyaretçiler gittikten sonra kendisine yorulup yorulmadığını sorduk. “Biraz yoruldum ama çok da mutlu oldum. Özellikle gençlerin kitap okumasına çok seviniyorum” dedikten sonra ilave etti: “Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesini kutluyorum. Çok önemli bir görev yerine getiriyorsunuz. Bu ortamda bu yayınları ayakta tutmak çok zor ve siz bu zorluğa direniyorsunuz. Yurttaşlarımız bu yayın organlarının bu gün ülkemiz için ne anlama geldiğini bilsinler ve sahip çıksınlar”

Yusuf Çelik-Mersin