Şahin Mengü; Doğruları Söylemekten Kaçmamak Lazım | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:21  BAŞKAN SEÇER, ‘TARSUS KARBOĞAZI ÇEVRE FESTİVALİ’NE KATILDI  10:10  GEZEGENEMİZİ KURTARMAK İSTİYORSAK DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEĞE GEÇİŞ KAÇINILMAZDIR  21:40  GAZETECI A. VAHAP ŞEHITOĞLU, KıZ KARDEŞINI KAYBETTI  21:57  MERCAN’DA BİR İLK: ‘GECE GÖZLEM ETKİNLİĞİ’  21:35  ŞEHITOĞLU, DURAK’A TAM DESTEK VERDI  10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı 
Şahin Mengü; Doğruları Söylemekten Kaçmamak Lazım

 

Şahin MENGÜ yazdı...

Ülke yangın yerine dönmüş, terör büyük kentlerden sonra Karadeniz sahillerine ulaşmış, sanki böyle vahim bir tablo yaşanmıyormuşçasına, adamın biri başkanlık derdinde, biri de,  kendisine her türlü hakareti yapan Saray darbesiyle görevinden uzaklaştırılmış başbakan müsveddesine “helallik” vermek peşinde.

Biri hukuku, demokrasiyi ayaklar altına alıyor, öbürü çıkıp, Anayasa’ya aykırı ama dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişikliğine evet diyeceğiz diyor.

Tabii o zaman Saray’da oturanın hiçbir anayasaya aykırı davranışına ses çıkartılamıyor, çıkartılsa da kimse ciddiye almıyor.

Saray’da oturan ve ona biat etmiş siyasi hareket,zamanında terör örgütüne yardım yataklık ederek, ülkeyi kaosa sürükleyip  Anayasa’da tarif edilen “olağanüstü hal ilanını gerektirenden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması……”  na sebep olmuş ve sadece tükürdüğünü yalamamak için, sıkı yönetim ilanından kaçınıyor.

Muhalefet bunu bile açık yüreklilikle söyleyemiyor.

Son bir yıla bakın, toplu katliamlarla kaç günahsız sivil hayatını kayıp etti, kaç tane şehit verdik.

Tayyip Erdoğan ve şürekâsının bunları görmezden gelmesinin tek sebebi var, o da,”ülke parlamenter rejimle yönetilemiyor”, ancak başkanlık sistemiyle yönetilebilir düşüncesini,  halka kabul ettirmek.

Bu oyun bile halka doğru dürüst anlatılamıyor.

Yaygın terör  olaylarının bu noktaya gelmesinde, terör örgütüne yaranmak için söylenen  eşit vatandaşlık, Yerel Yönetimler Özerklik Şartına Konan çekincelerin kaldırılacağı yolundaki anlatımların da katkısı var elbette.

 Bunları söylemek yerine, iktidara gelindiğinde, yolsuzlukların hesabının sorulacağına, çalanın yanına kar bırakılmayacağına,  inandırmak lazım milleti; artık burjuva namusuna sahip büyük servet sahiplerinin   bile kabul ettiği, paylaşımdaki  adaletsizliği ortadan kaldırılacağını söylemekten korkulmaması lazım.

 Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımıza, iktidara gelindiğinde, o bölgede yüzyıllardır yöre halkının kanını emen   feodal düzenin, köylüler, çalışanlar lehine düzeltileceğini anlatılması gerekiyor.

Çiftçinin nasıl önünü açılacağı anlatılmalı, akılları hiçbir şeye ermiyorsa, 1926 yılında çıkmış 752 sayıl çiftçiye kullandığı mazot için uygulanan vergi iadesi yasasını, günümüz Türkçesine uyarlayarak tekrar gündeme getirmeliler.

Devrimci, halkçı olmak, kişisel ve parti çıkarlarından önce ülke yararlarını savunmak demektir; eğer  ülkenin bu günlerde  yaşadığı kaostan kurtulması için sıkıyönetime ihtiyacı varsa, ki var, bunu açık yüreklilikle dile getirmek lazım. Yani doğruları söylemekten kaçmamak lazım.

  Bugünkü şartlarda terör bölgesinde İl İdaresi Yasasının verdiği yetkilerle, Mülki İdare Amirlerince göreve çağrılan askerlerin yarın zor durumda kalacaklarını açık açık anlatmak lazım.

Laikliği sadece “Din ve Vicdan Özgürlüğü” ne indirgemeye çalışmak Tayyip Erdoğan’ın peşine takılmaktır. Laiklik demokrasidir, düşünce ve ifade özgürlüğüdür, ortak kültür demektir, din ve devletin ayrılması demektir, dince kutsal değerlerin siyasete alet edilmemesidir, yani Salı grup toplantılarında Cuma Hutbesi kıvamında konuşmamaktır.

Laiklik; devrimciliğin ön koşuludur, çünkü laikliği kabul etmemiş bir toplumda, bilimin ve çağın gereklerinin gerisinde kalmış kurumları değiştirmenin tartışması bile yapılamaz.

Laiklik; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, küçük hanımefendiler, küçük beyefendiler yetiştirerek aydın bir toplum yaratmaktır.

Halkçılığında ön koşuludur, çünkü bir din devletinde halkın istedikleri değil, dinsel seçkinlerin düşünceleri önemlidir.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA