Bu darbe girişimi, TSK komuta zinciri dışında yapılmıştır.
Darbeyi tezgâhlayan, Fethullah GÜLEN CEMAATİ’nin TSK içinde yuvalanmış, damarlara kadar sızmış güçleridir.
Bu cemaat, bu yapı esas olarak ülke içinde nesnel olarak varlığını sürdüren her hangi bir cemaat veya tarikattan faklıdır. Onu farklı kılan en esaslı özellik, tarihi bir süreç içinde şekillenmek yerine Türkiye’nin Nato’ya girmesi sonrasında bir görev ile kurulmasıdır.
Bu cemaatin kurucusu, halen ABD’de yaşayan ve onun kanatları altında yaşayan Fethullah GÜLEN’dir.
Bu örgüt, devlet içinde gizli bir faaliyet ve damarlara sızma yeteneği sayesinde güç elde edebilmiştir. Geçmişte de sadece AKP hükumetinden değil pek çok hükumetten yararlanmış ve gücüne güç katmıştır. Ama esas güç aldığı odak, herkesin bildiği gibi ABD'dir. Ki esas tehlike de buradan gelmektedir.
Darbe de ABD ile ilgilidir.
Yoksa Fethullah GÜLEN Cemaati’nin bizim hiçbir derdimizi çözmek gibi bir niyeti asla yoktur.
Ne laiklik ve ne de cumhuriyet umurundadır.
ABD ne istiyorsa Cemaat’in de istediği odur.
Kısacası BOP’dir.
Bağımsız bir KÜRDİSTAN ve parçalanmış bölge devletleri!
Bu proje çökmektedir. Recep Tayyip ERDOĞAN, bu BOP’nin eş başkanlığından anladığımız kadarı ile ayrılmıştır.
Bu projeyi yeniden hayata geçirecek bir güce ihtiyaç vardır.
2007 yılından sonra yöneltilen kumpas ile TSK zaafa uğratılmış, kozmik odalarına girilmiştir. Tasfiye edilen subayların yerine bu cemaate bağlı kişiler atanmıştır.
Ama bu7na rağmen TSK’yi ele geçirip bütünüyle bir darbe yapmak da mümkün olamamıştır.
Zaten TSK, düne kadar açılımı savunan AKP’ye rağmen 24 Temmuz 2015 tarihinden sonra BOP’nde ABD’nin kara gücü rolü oynayan PKK’ye ağır darbeler indirmiş ve Suriye’nin kuzeyinde bir KÜRDİSTAN kurulmasına karşı direnmiştir.
Bu arada AKP ile arası açılan Cemaat’e operasyonlar her alanda başlamıştır.
Ergenekon, Casusluk ve Balyoz vb davalarda sahte delillerle subayları ve dolayısı ile TSK’yi ve Türk milli devletini zaafa uğratan savcılar ve hâkimler hakkında soruşturma başlatılmış, tutuklamalar devam da etmektedir.
Ağustos Şurası’nda tasfiye edilecek bu örgüte bağlı çok sayıda subay vardır. Bu tasfiye Cemaat’in TSK ve devlet içinde önemli ölçüde gücünü kıracaktır.
Son aylarda darbe söylentisi de ortalığa bu amaçla yayılmıştır.
ABD, 1971 12 Mart’ı ve 1980 12 Eylülü’nde olduğu gibi güçlerini her ne pahasına olursa olsun sahneye sürmüştür.
Yarın daha da geç olacaktır çünkü. Telaş buradadır.
Bu darbe girişimi de bölgede sıkışan ABD ve kara gücü PKK'nin ve yakın bir zamanda hukuki sürece teslim olacak olan ve Ağustos Şurası'nda tasfiye edilecek olan Fethullah GÜLEN'in son atağıdır.
Son istasyonu dün gece kaçırdılar kanaatindeyim.
Mesele, milli devleti ele geçirme meselesidir.
Biz Altı OK'u terk edince bu gün AKP'nin alternatifi Fethullah Cemaati gibi görünse de yanıltıcıdır. Fethulah GÜLEN Cemaati'nin halk içinde iktidar alternatifi olmasına yetecek bir gücü asla yoktur.
AKP ile ve uyguladıkları ile milli zeminde, bu vatan toprağında demokratik yollardan ve Atatürk ile ALTI OK Programı’na dayanarak iktidar mücadelesi devam edecektir.
Şimdi geride kalan enkazı temizlemek ve milli iradeyi hâkim kılmak zamanıdır.
Bunun için de aynen 1919’da olduğu gibi TSK ile milletin el ele vermesi ve bu tür kalkışmalara karşı bir hat oluşturmasıdır.
İyi düşünün!