Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mustafa Kemal Atatürk'e gazilik unvanı verilişinin yıl dönümü olan '19 Eylül Gaziler Günü' münasebetiyle yayınladığı mesajında, "Şehit nurlanmış, gazi onurlanmış askerdir. Nurumuz ve onurumuzsunuz" dedi.

"Huzurumuzu onlara borçluyuz"

Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin bugün huzur içinde yaşamasını, geçmişte vatan uğruna canını vermekten kaçınmayan şehit ve gazilere borçlu olduğunu vurgulayan Kocamaz, tarihin altın sayfalarında yerini alan Türk milletinin, geçmişten günümüze kadar tarihte hürriyet ve bağımsızlığı uğruna en zorlu mücadeleyi veren ve bu uğurda canını feda etmekten kaçınmayarak tüm dünyaya örnek olmuş bir millet olduğunu kaydetti.

Kocamaz, "19 Eylül tarihinin milletimiz için önemi büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İstiklal Savaşı'nda gösterdiği olağanüstü gayretleri ve cephedeki üstün başarıları nedeniyle, 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 'Mareşal ve Gazilik' unvanıyla onurlandırılmıştır. O tarihten bugüne sayısız şehit ve gazi veren milletimiz, 19 Eylül'de vefa borcunu bir nebze de olsa ödeyebilmek için bu günü 'Gaziler Günü' olarak kutlamaktadır. Bu şeref dolu günde başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan ve millet uğruna gözlerini kırpmadan şehadete eren şehitlerimizi ve canını siper etmiş tüm gazilerimizi şükranla anıyorum" ifadelerini kullandı.

"Şehitlik ve gazilik bizim güç kaynağımızdır"

Ülkenin içinde bulunduğu zor şartlardan kurtulabilmesi için tarihte gösterilen fedakarlıklara bakmak gerektiğini belirten Başkan Kocamaz, mesajında şu ifadelere yer verdi: 

"Şehitlik ve gazilik, tarih boyunca Türk milleti için manevi bir güç kaynağı olmuştur. Bugün, şehit ve gazilerimizin gösterdiği fedakarlıklar sayesinde huzur içinde yaşayabiliyor, geleceğimize onlar sayesinde güvenle bakabiliyoruz. Bağımsızlığımız, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ile birlik ve beraberliğimizin korunması için onların gösterdiği kahramanlıkları hafızalarımızdan silmemiz mümkün değildir. Tarihten gereken dersi almamış olan bir takım şer odakları ise ülkemizdeki huzur iklimini ve vatanımızın bütünlüğünü bozmak için günümüzde de geçmişteki oyunları yeniden sahneye koymaya çalışmaktadır. Özellikle son dönemlerde gerek 15 Temmuz darbe girişiminin muhatabı FETÖ, gerekse PKK ve IŞİD benzeri terör örgütleri, ülkemizde kaos ve kargaşa yaratmak için tüm güçleriyle saldırıya geçmiştir. Bu hain odaklara, Türk'ün Başbuğ'u Bilge Kağan'ın isyancılara gönderdiği 'Bir bak tarihe, Türk'e başkaldıranların sonu ne olmuş' mesajı ile seslenmek doğru olacaktır. Çünkü, bu topraklar can verilerek vatan oldu, bu bayrak kan verilerek al oldu. Bugünlere büyük mücadeleler verilerek gelindi. Hala vatanımızın birliğini ve dirliğini bozmaya çalışanlar, bir karış toprak için hayatlarının baharında şahadet şerbeti içen gencecik çocuklarımızı ve yaralı gazilerimizi unutmasınlar. Bizler de bu bilinçle milletimizin bağımsızlığı ve vatanımızın bölünmez bütünlüğünü borçlu olduğumuz şehit ve gazilerimizi bir gün değil, her gün hatırlamak ve onların aziz hatıralarına saygı göstermek durumundayız. Bu kahramanlık ve fedakarlıkları gelecek kuşaklara anlatmak da bizlerin asli vazifesi olmalıdır. Ben tekrar bu anlamlı günde başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi ve hayatını kaybetmiş gazilerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan tüm gazilerimize de bir kez daha saygı ve şükranlarımı sunuyorum."