Devlet YARALI KEKLİĞİN Peşini Bırakmıyor | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Devlet YARALI KEKLİĞİN Peşini Bırakmıyor

 

Asıl adı Mustafa Uysal. Mersin’in Bozyazı ilçesi Dereköy’e bağlı bir mezrada yaşıyor.

Devlet YARALI KEKLİĞİN Peşini Bırakmıyor

Asıl adı Mustafa Uysal. Mersin’in Bozyazı ilçesi Dereköy’e bağlı bir mezrada yaşıyor. Onu herkes Yaralı Keklik olarak biliyor. Başına gelenleri “Devlet Yaralı Kekliğin Peşinde” başlığıyla 30 Mart 2014 günlü Aydınlık’ta anlatmıştık.
Başına Neler Gelmişti?
Eski kaymakam Mehmet Kamil Sağlam ve Gıda Tarım ve Hayvancılık ilçe müdürü Savaş Çelik’in de aralarında olduğu İlçe Tahkim Kurulu toplanarak Mustafa Uysal’ı çiftçi destekleme ödemelerinden 5 yıl süreyle men etmişti. Uysal, hem yerel mahkemelerde hem de Danıştay’da kararı iptal ettirmesine rağmen gereken ödemeler halen yapılmadı.
Hayvancılık desteği alabilmesi için hayvanların sayımını yapmak üzere gelen memurlar 80 koyununu küpeleyerek Mustafa Uysal’ın koyun besiciliği yaptığını tespit etmişlerdi. Ama bir kaç gün sonra gelen yazıda koyun sayısı 156 olarak geçiyordu.  Neden mi? “Oğlumun sayesinde sağlık hizmeti görüyordum.  Koyun sayısı 150’yi geçerse o hizmeti göremiyorsun. Amaç, beni sağlık hizmetinden mahrum bırakmak” demişti.
Kendisinin ilçede olduğu bir gün Tarım müdürlüğünden aşılama için gelen görevliler sadece 12 koyunu aşılayıp gitmişlerdi. Bir süre sonra gelen bir yazı ile “koyunlarını aşılatmadığı için” kendisine 6.500 TL ceza kesildiğini ve tarlalarına haciz konulduğunu öğrenmişti.
Jandarmaya ihbar geliyor “28 ağaç kesilmiş”. Zanlı kim? Tabii ki yaralı keklik! Mahkemede o zaman kırık olan bacağını göstererek “Hâkim bey ben bu ağaçları nasıl kesebilirim, testere nerede, kesilen ağaçlar nerede?” deyince o davadan da beraat etmişti.
Alanya’da Mustafa Uysal isimde bir kişi trafik suçu işlemiş, 4 bin TL ceza kesilmiş ama kabak gene bizim yaralı kekliğin başında patlamıştı “Benim ehliyetim yok, bisiklet kullanmasını bile bilmem, üstelik hayatımda hiç Alanya’ya gitmedim” deyince “Onu biz de biliyoruz. Senin asıl suçun devamlı dilekçe yazıp devlet görevlilerini şikâyet etmek” cevabını almıştı.
Gün gelmiş, Kaymakam başka yere tayin olmuştu. “Yeni kaymakam seni çağırıyor” dediler, gitti. “Odaya girdiğimde birçok ilçe müdürünün de orada olduğunu gördüm. Beni oturtmadı ve ‘Giden meslektaşımı ve bazı ilçe müdürlerimi şikâyet etmişsin, niye uğraşıyorsun?’ dedi. Ben de ‘Efendim, ben onlarla uğraşmıyorum. Onlar benimle uğraşıyor’ diyecek oldum ama daha lafımı bitirmeden beni kovdu. Meğerse giden kaymakam “Sana bir yaralı keklik bırakıyorum, süründür” demiş. O günden beri hangi daireye gitsem ‘gel bakayım yaralı keklik’ diyorlar.
Asıl Dert neydi?
Ahmet Şerif Gümüş adında bir işadamı Bozyazı’nın şirin beldesi Tekmen’in denize sıfır Sazlı yokuş mevkiinde hazineye ait 24 bin metrekare alan üzerine sera kuruyor. Hazine, işgalci hakkında dava açar. 2008 yılında bilirkişi arazi üzerinde inceleme yapar ve raporunda arazinin orman vasfını koruduğunu, 2B statüsüne alınamayacağını belirtir. Gönderilen aracılar ve rüşvet teklifleri işe yaramayınca tehditler savrulur.  O da sökmeyince, mahkeme işgalciyi haksız bulur. İşgalci Yargıtay’a başvurur ama Yargıtay da yerel mahkemenin kararını onaylar. Peki bu olayın yaralı keklikle ne ilgisi vardı?
Dolan gözleriyle cevapladı: “O bilirkişi benim oğlumdu”
Yani tüm suçu namuslu bir evlat yetiştirmekti. Merak edenler için söyleyelim: O arazi 2B kapsamına alındı ve yağma Hasan’ın böreği oldu.
Yaralı Keklik Dün Gene Kapımızı Çaldı
Masanın üzerine yığdığı evrakları göstererek “ Şunlara bakın! Kimi savcıdan, kimi kaymakamlıktan gelmiş. Cumhurbaşkanlığından gelen bile var. Komşularım peynir kuruyor, pekmez yapıyor, hayvanlarına yem topluyor, ben ise bu evraklarla uğraşıyorum. Durmadan dava açıyorlar. Davaları kazanıyorum, tekrar açıyorlar. Cumhurbaşkanına da yazdım. Gelen cevapta ‘Başvurunuz ilgili Bakanlığa havale edildi’ deniyor. Bir yıl oldu, hala haber yok.  Sizden başka gidecek yerim kalmadı” dedi.
“Köy Tüzel Kişiliğine Ait Taşınmaza Tecavüz” ve “İftira”
“Köy tüzel kişiliğine ait taşınmaz” dedikleri, Yaralı Kekliğin evinden 200 mt uzaklıktaki bir çeşme. Önceki yazımızda anlatmıştık. Üç yıl öncesine kadar devamlı akan, köylülerin yanı sıra kurdun- kuşun ve de yangın göletinin su ihtiyacını gören bu çeşme artık akmıyor. Çünkü 2 Temmuz 2013 tarihinde bir ekip çeşmenin bitişiğindeki göleti kazmaya başlıyor.  “Ne yapıyorsunuz” diye soran yaralı kekliği oradan kovuyorlar. İşin ilginci 19 gün süren bu kazı çalışmaları gündüz değil gece yapılıyor. Gizli yapılan bu çalışma köyde bazı dedikodulara da yol açmış. Ne için yapıldığını bilemeyiz ama kazıların devletin ekibi ve dozeri ile yapıldığı herkesçe biliniyor. Durum bu iken yaralı keklik eski Kaymakam Mehmet Kamil Sağlam ve Müdür Savaş Çelik tarafından suçlu ilan edilerek mahkemeye veriliyor. Ve gene kazanıyor.
Çeşme davası tutmayınca aynı kişiler “şahıslarına iftira atıldığı” için başka bir dava daha açıyorlar. Anamur 1. Asliye Ceza mahkemesi davayı reddedince 2. Asliye mahkemesine halen sürmekte olan bir dava daha açarlar.
Son Çareleri “Tımarhane”, Hırsızlık ve Hayvan Katli
“Bu davalar süresince başıma gelmeyen kalmadı. 13 Mart 2016 günü de Jandarma beni alıp Anamur’a götürdü. Mahkeme başkanı ‘Cezai ehliyetinin olup olmadığını anlamak için seni Adana’ya hastaneye göndereceğiz, ama üç gün sonra’ dedi. Ben de ‘Üç gün burada ne yaparım? Gideyim, üç gün sonra geleyim’ dedim ama kabul etmedi. Üstelik her gün gelip tekmil vereceksin dediler. Nasıl bir tesadüfse aynı akşam mezradaki evime hırsız girmiş. 26 damızlık koyunum çalındı, köpeklerim zehirlendi. İkisi maalesef öldü, birini kurtarabildik. Eşim yalnız olduğu için korkusundan evden çıkamamış, hala şokunu yaşıyor. Gidip şikâyette bulundum. ‘Şahidin var mı? Bekçi tutsaydın’ dediler.
Tüm bunlardan sonra yaralı kekliği Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine de götürmüşler. Hastane raporu “Akıl hastalığı yoktur” yönünde. Ama tehditler devam ediyormuş. “Seni tımarhaneye tıkıncaya kadar hastane hastane dolaştıracağız” diyorlarmış.
Yetkililere sesleniyoruz! Türkiye Cumhuriyeti “dağ başı” mıdır? Değilse birisi bize anlatsın: Devlet’in Yaralı Keklikle derdi ne?

Yusuf Çelik-Mersin



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA