Vatansız solun ihanet tarihi | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Vatansız solun ihanet tarihi

 

Attilla Hakan Ganimgil

Vatansız solun ihanet tarihi

Fransız Komünist Partisi’nin yayın organı L’Humanité şu başlığı atar: ‘Hitler’e direnmek ihanettir. Bizim savaşımız burjuvaziyledir.’ Fransa’daki tüm gazetelerin basımının yasaklandığı işgalin ilk günlerinde, bu başlığı ve tavrı nedeniyle, L’Humanité basılmasına, işgal komutanlığı tarafından izin verilen tek gazete olur

 
Attilla Hakan Ganimgil

ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin, Batı Asya’da kalıcı tahakkümünü sağlamak için; bölgede yer alan İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi ulus devletlerin parçalanması; bu parçalanmanın ön aşaması olarak sırasıyla, Suriye’de “Amerikan Koridoru’nda” PKK / PYD’ye bir devletçik kurulması; bu devletçik için, Türk ordusunun koridora müdahale etmesinin engellenmesi; bu müdahalenin durması için Türk ordusunun operasyonlarını durduracak ABD’den talimat alacak bir hükümetin kurulması için; iç cephede kaos yaratacak sokak hareketlerinin başlatılması; bu sokak hareketleri için, 12 Eylül ile birlikte genetiğiyle oynanmış emperyalizm ve yurtseverlik bilincini yitirmiş, özel olarak imal edilmesi, vatansız bir tür solun harekete geçirilmesi, bir domino etkisiyle ülkemizin gündemine sokulmuştur.

Emperyalizmin en yoğun saldırılarının yapıldığı dönemlerde, emperyalizmle mücadele yerine “emek-sermaye” çelişmesini öne çıkarma, bu ihanetin ucuz kamuflajıdır. Bulunduğumuz çağda, emperyalizmin safında yer alma ihanetini, hiç bir teorik yama örtmez. Bu ihanet sadece ülkemizde ortaya çıkmadı, yakın tarihte, emperyalizme karşı milli bağımsızlığını korumaya kararlı bir çok ülkede gerçekleşti.

ARJANTİN DARBESİ

1952’de iktidara gelen, Arjantin devlet başkanı Juan Peron, ABD ve İngiltere’ye karşı kararlı bir duruşla, Simon Bolivar’ın düşü “Latin Amerika Birliğini” kurmayı tasarladı. Ekonomik alanda Arjantin’i devletçiliğe dayalı bir sanayileşme sürecine soktu. Demiryollarını, Ulusal Banka’yı ve dış ticareti millileştirdi, işçilerin gelir düzeyi yükseltilirken, onların işletme kârlarına ortak olmaları sağlandı, 60 yaşın üstündeki işçilere emeklilik hakkı tanındı, kadınlara oy hakkı verildi. ABD, arka bahçesi Latin Amerika’da egemenliğinin sarsıldığını görünce, her zamanki yöntemi olan “psikolojik savaş”ı Peron’a karşı başlattı.

Amerikan Look dergisi, Peron’u masasının çekmecelerinde Hitler ve Mussolini’nin resimlerinin yanı sıra Patagonyalı yerli kızların fotoğraflarını bulunduran bir sapık olarak tanıttı. Bu arada ABD, Peron’u devirmek için operasyonel adamı Spruielle Braden’i büyükelçi olarak Arjantin’e atadı. Büyükelçi Braden, ilk olarak büyük demokrasi havarisi Arjantin Komünist Partisi’yle görüşüp, Peron’a karşı yoğun sokak eylemlerine girmeleri konusunda anlaştı.

ABD Büyükelçisi Braden “demokrasi” için ABD ve İngiltere öncülüğünde, Komünist Parti’den, muhafazakârlara ve büyük toprak sahiplerini “Demokratik Koordinasyon Kurulu” adı altında birleştirdi. Peron’un, büyük çiftliklerde ve şeker kamışı tarlalarında köle gibi çalıştırılan, toprak işçisini, emeklilik ve sendikaya kavuşturan yasaları çıkarması, büyük toprak sahipleri tarafından baş düşman ilan edilmesine yetti.

Milli ekonominin inşasına karşı çıkan Buenos Aires Borsası, ekonomik politikalara karşı bildiri yayınladı. Çiçek hastalığına karşı, çocuklara zorunlu aşı kampanyasına “vaftiz yeterlidir aşıya gerek yok. Hristiyanlık elden gidiyor” gerekçesiyle gerici kilise çevreleri ile “demokrasi talebi”ni öne çıkaran Arjantin Komünist Partisi, 19 Eylül 1945’de başkentte -ABD büyükelçisi Braden’in organizasyonu- ‘Anayasa ve Özgürlükler Yürüyüşü’nde birleşti.

Büyükelçi Braden’in Rolü

ABD’nin yarattığı kaos ortamında, bir grup asker darbe yaparak yasal hükümet üyelerini ve Peron’u tutukladı. İşçi sendikalarının yaygın grev dalgasıyla, 17 Ekim 1945’de Peron serbest bırakılmak durumunda kaldı. ABD başkonsolosluğunun dizayn ettiği “komünistler” ve sağcılardan oluşan muhalefet cephesine rağmen Perón, sendikaların desteğiyle Şubat 1946’da başkanlığa seçildi.

Tüm Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi, ülkesinin baş çelişmesini ve baş düşmanın saptayamayıp, kendi ülkesine ve işçi sınıfına ihanet etmiş olana “emek-sermaye çelişmesi” tutkunu Arjantin “Komünist” Partisi, itibarının yeniden sağlamasına, hizmetleri karşılığı ABD büyükelçiliği katkıda bulunmuş mudur bilmiyoruz?
 
Lakin, sonraki yıllarda Büyükelçi Braden’in, Latin Amerika’nın kanını emen United Fruit Company’nin maaşlı lobicisi olarak görev yaptığını ve Guatemala’da Başkan Jacobo Arbenz Guzman bu güçlü şirketin sömürüsüne engel olmasına, 1954 yılında tasarlayıp, Guatamela’da yeni benzer bir darbe gerçekleştirdiğini biliyoruz...

BOLİVYA’DA DİREĞE ASILAN BAŞKAN

Latin Amerika’da Ulusal bağımsızlık kavramının bir düş olmaktan çıkması, ulusalcılık, ateşinin tüm Latin Amerika’ya yayılmasını sağladı.

Zengin maden yataklarına sahip Bolivya’da, vergi dahi ödemeden madenleri yağmalayan -kökü dışarda olan- şirketlere vergi koymaya çalışan Devlet Başkanı Gualberto Villarroel bir dizi reformla işçi ve köylülere sosyal haklar sağladı.

Beyazlarla Kızılderililerin, nikâhlı eşlerle nikâhsız eşlerin, meşru çocuklarla ve nikâhsız doğan çocukların eşitliğini sağlaması, Ahlak Derneği, Papaz Anaları Birliği gibi kilise gericiliğini, “demokrasi” istemiyle de “solcu” ve “komünistler” ve paralı tetikçiler ABD tarafından alanlarda birleştirildi. ABD, Arjantin’deki senaryoyu Bolivya’da uygulamaya koydu.

21 Temmuz 1946 günü ABD Başkonsolosluğu emrindeki sokak muhalefeti, ana akım medya desteği ile Başkanlık Sarayı’na saldırıp, Başkan Villaroel ve hükümet üyelerini katletti. Villaroel’in çıplak cesedi meydandaki bir sokak lambası direğine asıldı.

Kendini “Zengin düşmanı değilim ama yoksulların dostuyum” diye tarif eden Villarroel, El Presidente Colgado (“Asılan Başkan”) namıyla, bir şehit ve kahraman olarak Bolivya halkı tarafından saygıyla anılmaktadır.

FRANSA’DA HİTLER’İ ALKIŞLAYANLAR

14 Haziran 1940 günü Hitler’in orduları, Paris’e tek kurşun atmadan girdi. Fransız hükümeti, hiç bir direniş gösterilmemesini, Paris’in hasar görmemesi gerekçesiyle açıklar. Bu aynı zamanda, Fransa hakim sınıflarının işbirlikçi tavrını da ortaya koyar. Her şeye rağmen, sol çevrelerde, Hitler’e karşı silahlı direniş fikri yaygındır. Hitler ordusunun Paris’e girdiği gün, direnme talebine karşı, Fransız Komünist Partisi’nin yayın organı L’Humanité şu başlığı atar “Hitler’e direnmek ihanettir. Bizim savaşımız burjuvaziyledir.” Fransa’daki tüm gazetelerin basımının yasaklandığı işgalin ilk günlerinde, bu başlığı ve tavrı nedeniyle, L’Humanité basılmasına, işgal komutanlığı, tarafından izin verilen tek gazete olur. Bu yayın süresi içinde Vichy Hükümetine muhalefet etmesine rağmen, Alman işgaline karşı çıkmaz. Daha çok hayat pahalılığı, gıda kıtlığı, tedarik sorunları ve düşük ücret gibi konuları ele alır. Kısa bir süre içinde FKP içinde yurtsever bir grubun silahlı direnişe önderlik etmesi ile gazete Naziler tarafından kapatılır. FKP’nin önde gelen isimlerinden Jaques Duclos, Paris’te gazetenin yeniden yayınlanması için işgal yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirir.

Bu görüşmeler başarısızla sonuçlanır. Direniş (Resistance) hareketi FKP yönetiminde kısa zamanda etkili olur, L’Humanité yasa dışı olarak basılıp, dağıtılır. Kurtuluşa kadar 317 sayı ile direnişin gazetesi olur. FKP’nin işgalci Nazi ordusu yetkililiyle, varlığı inkâr edilen görüşmelerin tutanağı Denise Ginollin adlı bir FKP üyesinin, resmi parti arşivini yakalatmasıyla gün ışığına çıkar. Belgelere göre Alman yetkililer Von Ribbentrop, Otto Abetz ile FKP adına Maurice Treand bu görüşmede bulunur.

20. yüzyılın belası, emperyalizmi göz ardı eden, bu baş düşmanı göremeyen ideolojik tutum, Nazi işbirlikçiliğinden, CIA’nın operasyon elemanlığına kadar uzanan bir ihanet siciline sahiptir...  

Aydınlık Gazetesi 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA