Kentsel dönüşüm nedense hep insanlara soğuk gelmiştir.

Deprem gerçeğini biliriz ve bunu bile bile o binadan çıkmayız.
Çarpık kentleşme hepimizi rahatsız eder ama buna rağmen ‘dönüşüm şart’ denildiğinde
kafamız hep kurcalanır.
Bunu ya iyi anlatamıyoruz ya da bu konuda kimseye güvenmiyoruz.

***
Geçtiğimiz günlerde Mersin’in merkez Akdeniz Belediyesinin, Kentsel Dönüşüm ve Gelişim
Projesini Bahçe, Barış ve Mahmudiye mahallelerinden başlatılacağı haberlerini geçtik.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile imzalanan ön protokole göre, toplam 46,5 hektar alanı kapsayan Kentsel Dönüşüm Projesinin ilk etabı Bahçe ve Barış mahallelerinde gerçekleşecek.
Yetkili müşavir firma eliyle yürütülecek.
TOKİ ile belediye yetkililerinden oluşan bir komisyon tarafından da denetlenecek olan bu çalışmada,
3 bin 308 bağımsız bölümün hak sahibi durumunda olan 4 bin 905 vatandaş ile görüşülecek.
Komisyon çalışmalarına paralel olarak TOKİ tarafından kentsel dönüşüm ve gelişim alanının zemin etüt işlemleri yaptırılacak.
Buraya kadar her şey kulağa hoş geliyor.
Hoş geliyorsa insanlar niye ikna olmakta zorlanıyor?
Yanlış işin neresinde?
Konuştuğum bazı kişiler hem istekli hem de tedirgin.
Proje baktıklarında tedirgin olacakları bir şey yok.
Herkes evine yine kavuşacak;
Memlekette hem depreme dayanıklı evler yapılacak hem de çarpık kentleşme ortadan kalkacak.
Sanırım sorun, bizde her şeyin anlatıldığı gibi sonuçlanmamasından kaynaklanıyor.
Bu güvensizlik ve tedirginlikte bundan dolayı.

***
Şu gerçeği unutmamalıyız…
Mersin’in birçok mahallesinde kentsel dönüşüm şart.
Bugün 30-40 yaşına gelmiş binalar var.
Birçoğu da depreme dayanıklı değil.
Üstelik bu binalar öyle varoşlarda filan değil, Yenişehir ilçesinin birçok mahallesinde var.
Yaraya neşter şart.
Yeter ki kalıcı ve kesin çözüm olsun.

Serkan TULTAK
11.05.2017 serkantultak@gmail.com