Çanakkale’de Mehmetçik karavanası | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Çanakkale’de Mehmetçik karavanası

 

Manisa’da askerlerimizin üst üste gıda zehirlenmesine uğraması, Türk Ordusu’nun iaşe ve sağlık hizmetlerini gündeme getirdi.

ERCAN DOLAPÇI 

Yarbay Mustafa Kemal Bey: Kanlı muharebelerin sürmesi ve bu sırada birçok buhranlı halin ortaya çıkışına rağmen, iaşemiz hiçbir sekteye uğramayarak, asker mükemmel ve düzenli olarak beslenmiştir

Manisa'da askerlerimizin üst üste gıda zehirlenmesine uğraması, Türk Ordusu'nun iaşe ve sağlık hizmetlerini gündeme getirdi. MÖ: 209'a dayanan geçmişiyle büyük savaşlara giren ordumuz, her türlü sıkıntıya rağmen zaferlere imza attı. Son büyük zaferlerinden biri olan Çanakkale'de 9 ay savaştı, alınan tedbirlerle bulaşıcı hastalığa tutulmadı, aç açıkta da kalmadı. Hele gıda zehirlenmesine hiç uğramadı... Kendi yemeğini kendi yaptı, görev aşkıyla gece gündüz çalışan doktor ve hemşirelerle de sağlık hizmeti aldı. Bütün bu düzen, ordumuzun binlerce yıllık geleneğindeki kurumlaşmayla sağlandı. Oysa şimdi onun hizmetleri 'kâr' amacıyla özelleştiriliyor. Yeni düzen kısa sürede dökülmeye, Mehmetçiğin hayatı savaşmadan tehlikeye girmeye başladı. İşte Çanakkale örneği:

MENZİL MÜFETTİŞLİĞİ SEFERBERLİĞİ

Çanakkale Savaşı'nda sorumluluk 5'nci Ordu Komutanlığı'nındı. İkmal Şube Müdürü Muavini Kurmay Yarbay Behiç (Erkil) Bey bu işin başındaydı. Komutanlık canla başla çalışır. Çanakkale'deki Mehmetçik'in silah, cephane ve karnını doyuracak, sırtını sıcak ve serin tutacak ikmal malzemelerini temin edip onun emrine verir. Osmanlı Ordusu idari ve lojistik ihtiyaçlarını öncelikli olarak yurt içinden temin eder. Olmayanları ise müttefiğimiz Almanya ve Avusturya-Macaristan'dan temin eder. Hizmetler için 12 yerde nokta komutanlıkları, dokuz yerde iskele komutanlığı,12 yerde erzak ambarı, iki yerde ekmekçi takımı, dört yerde çayhane, 10 adet arabalı erzak nakliye katarı, altı adet mekkareli nakliye katarı, iki adet cephane kolu, Akbaş'ta cephane deposu ve istihkâm deposu, ayrıca Ilgar Dere, Gelibolu ve Bergaz (Umurbey)'da birer cephane deposu kurulur.

EŞEKLERLE YEMEK TAŞINIYORDU

5'nci Ordu'nun yiyecek depolarındaki yiyecek durumu her dönem için yeterli düzeydedir. İaşe mevcudunun 194 bin personel ile 40 bin hayvan olduğu 23 Mayıs 1915 tarihinde stok seviyesi şöyledir: 20,5 günlük ekmeklik, 13 günlük yemeklik, 39,5 günlük yem ihtiyacını karşılayacak malzeme. Ayrıca ordu ve kolordu dağıtım merkezlerinde birer aylık, birlikler üzerinde de 20 günlük yiyecek stoku bulunur. Cephede bu konuda en önemli sorun yemeklerin pişirilmesidir. Bombardımanlar nedeniyle mutfaklar gerilerde, dere yataklarında kurulur ve buralarda pişen yemekler cepheye nakledilmeye çalışılır. Küçük eşekler bu işte kullanılır. Bundan dolayı tek aksama sıcak yemek yeme sorunudur. Erlere sabahları sıcak çorba içirilmesi üzerinde hassasiyetle durulur.

MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN KESİN EMİRLERİ

19 Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey, bu konuda 17 Mayıs 1915 günü yayımladığı raporda şunlara değinir. "Erlere bilhassa sıcak yemek yedirilmesi hususunda çok fazla önem verilmiş... Kanlı muharebelerin sürmesi ve bu sırada birçok buhranlı halin ortaya çıkışı sebebiyle olması tabii olan daha büyük zorluklar içinde dahi, iaşemiz hiçbir sekteye uğramayarak, asker mükemmel ve düzenli olarak beslenmiştir. Bu hususta bizzat meşgul olarak kıta kumandanlıklarından günlük iaşe raporları istemek suretiyle, iaşe vaziyeti her gün teftiş ve gözetim altında bulundurulmaktaydı.

Sağlık işlerine gelince: Hamdolsun pek dar bir saha dahilinde pek çok kıtanın toplanmasına ve bu saha dahilinde birçok cesedin varlığına rağmen, hiçbir bulaşıcı hastalık vuku bulmamış ve bilhassa en çok yaralımızın bulunduğu ilk günler, yalnız 19. Tümenin bir tek sıhhıye vasıtasıyla alınan tedbirler ve sarf edilen çalışma sayesinde sıhhi tedavi teşekküre değer bir şekilde devam etmiştir. Harp mıntıkasında kâfi miktarda suyun olmayışına karşı çeşitli yerlerde kuyular açılarak ve tulumba tedariki ve kullanımı sayesinde sıhhi bir şekilde gerek hayvanların ve gerek erlerin su ihtiyaçları temin edebilmişti. Cephenin ikmal eksikliği de, en buhranlı muharebeler ve düşman donanmasının en cehennemi ateşleri zamanında bile iyi bir şekilde sağlanıp yerine getirilmiştir." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, C.1, 4. Baskı, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2009, s.371-372.)

Mustafa Kemal Bey'in, Çanakkale Günlükleri ve günlük emirlerinde dikkat çeken husus, hücuma kalkmadan önce Mehmetçiğin karnının mutlaka sıcak yemekle doyurulmasıdır. Buna diğer konutanlar da dikkat eder.

'ASKER YEMEKTEN HOŞNUTTU'

Mutfakların cephe gerisinde olması nedeniyle, bazen yemek saatleri aksar; bazen de sıcak yemekler soğur. Bunun dışında önemli bir sorun çıkmaz. Erlere günlük 3 bin kalori hesabıyla yemek verilir. Taze sebze ve meyve yeterince verilemediğinden zaman zaman iskorbüt hastalığı (Sebze ve meyve yememekten kaynaklı C vitamini eksikliği) ortaya çıkar. Cephenin günlük erzak ihtiyacı 400 ton civarındadır. Yarımada da her gün en az 300 civarında kasaplık hayvan kesilerek yemeklerde kullanılır. 71. Alay 10. Bölük Teğmeni İbrahim Nacı anılarında şunları yazar: "İaşe ise pek mükemmeldi. Asker bazen günde üç defa yemek yiyordu." Alman subayı Albay Hans Kannengiesser de şunları belirtir: "Askerler yemeklerden çok hoşnuttu." (Mustafa Kemal Tutkun, Çanakkale Ruhu 1915, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2015, s.597.)

GÜNDE 900 GRAM EKMEK

 

3'ncü Kolordu ve Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa da bu konuda şunları söyler: "Çanakkale'de ordumuzun çok iyi beslendiği malumdur. Cephane bakımından olmasa bile, giyecek ve bilhassa yiyecek bakımından Türk askerinin mükemmel durumda olmasını sağlamıştır."

Yarbay Cemil (Conk) Bey de şunları yazar: "Her ere günde 900 gram ekmek verilirdi. Sıcak yemeklere gelince; pirinç çorbası, etli fasulye, etli nohut, bulgur pilavı, kuru bakla ve hoşaf, çerez olarak da kuru üzüm ve kuru fındık verilirdi. Zaman zaman da tütün dağıtılırdı." (age., s.598.)

Birliklerin yiyecek maddeleri ikmali, yemeklerin pişirilmesi, dağıtılması ve yenmesi Haziran ayına kadar önemli bir sorun çıkmadan yürütülür. Ancak bu tarihten itibaren Marmara'da artan düşman denizaltı faaliyeti, bölgeye yeni birliklerin sevk edilmesi ve birliklerin sık sık yer değiştirmeleri sonucu, gerek ikmalde gerekse diğer faaliyetlerde önemli aksaklıklar ortaya çıkar.

Temmuz 1915'de Güney Grubu Komutanı Vehip Paşa, "Erler yeterli ölçüde gıda alamıyorlardı" tespitini yapar ve bunun giderilmesi için seferber olunur. Vehip Paşa, 3 Ağustos 1915 günü Ordu Levazım Reisliğine gönderdiği mektupta ise erzak, yemek eksikliğinin askerlerin moraline olumsuz etki yaptığını belirterek, "Erimizin güç ve cesareti, midesindedir. Mideye hizmet etmek gerekir. Yüksek emirlerinizi dilerim" der. (age., s.600.)

BAŞKOMUTANIN YİYECEK EMRİ

Birleşik Filo'nun, boğaz giriş tabyalarına taarruza başladığı gün (19 Şubat 1915), Çanakkale'de bulunan Başkomutan Vekili Enver Paşa, son savunma menzilleri içinde en azından üç aylık yiyeceğin depo edilmesini emreder. Tayinat ve Yem Kanunu'na göre bir erin günlük payı 600 gram un, 250 gram et veya 125 gram kavurma, pastırma, sucuk veya konserve et, 86 gram nohut, kuru fasulye, sebze ve konserve veya yaş sebze verilir. Ancak bunların sağlanamaması halinde, günlük istihkak (hak ediş) daha da azaltılır. Günde 250 gram verilmesi gereken et, 62 grama ve daha sonra 31 grama kadar düşer. Buna rağmen askerimiz bu cephede hiçbir zaman aç açık bırakılmaz... (Birinci Dünya Harbi'nde Türk Harbi, V. Cilt, Çanakkale Cephesi Harekâtı, 1'nci, 2'nci ve 3'ncü Kitapların Özetlenmiş Tarihi (Haziran 1914-9 Ocak 1916), İkinci Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara, 2002, s.237.)

BİTE KARŞI MÜCADELE

Cephede en önemli sıkıntılardan biri de bit salgınıdır. Önlemek için, seyyar etüvlerin birliklere verilmesine çalışılır, yetmediği yerde elbise ve eşyaların, sahra fırınlarından ve hatta ekmek fırınlarından geçirilmesi önlemlerine başvurulur.

SAĞLIK HİZMETLERİNDE MUCİZE

Savaşlarda en önemli hizmet kuşkusuz sağlık hizmetidir. Çanakkale'de de bunun için başlangıçta 10.530 yatak kapasiteli 16 sabit hastane, toplam 4.100 yatak kapasiteli seyyar hastane ve altı adet de hastane gemisi kurulur/temin edilir. Ulaşımın en önemli aracı hayvanlar için ise veteriner tesisleri olarak üç hayvan hastanesi kurulur. Savaş sırasında cepheden 110.220 yaralı, 70.939 hasta hastanelere sevk edilir. 61 doktorun görev yaptığı 9.950 yataklı 14 hastane de; 8.5 ay zarfında 48.268 hasta, 22.619 yaralı tedavi ve sevk edilir. Hastalarda %11.6 yaralılarda ise %2.7 gibi düşük bir ölüm oranıyla neredeyse bir mucize gerçekleşir.

İNGİLİZLER HASTANE BOMBALADI

Bir hücumda binlerce şehit ve yaralı verdiğimiz günlerde, bazen sargı bezi bile bulmakta zorluk çekilir. Yaralılara yer bulunamadığında ise başka illerdeki hastanelere nakledilir. Mehmetçik yaralı düşman askerini sırtına alıp sargı yerine yetiştirirken, yasak olmasına rağmen İngilizler uçak ve gemi toplarıyla hastaneleri bombalar. 1 Mayıs 1915 günü Eceabat'ta 2 bin 500 yaralıyı barındıran hastaneyi topa tutan İngilizler, bunların çoğunun şehit olmasına neden olur. Sağlık hizmetleri herşeye rağmen insan üstü gayretle verilir ve gönüllülerin de büyük katkısı olur. Doktorlar gece gündüz çalışarak en ağır ameliyatları kimi gün narkozsuz gerçekleştirir. Hastanelerin kapasitesinin artırılmasında sivil halkın katkısı büyük olur. Bölgedeki köylüler, elindeki yatağını bile orduya verir. (age., s.242-243.)

Aydınlık Gazetesi 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA