Yıllardan bu yana, elime her fırsat geçtiğinde, her fırsatta ve her konumda, radyo ve televizyon dahil Mersin'de çok uzun zamandan bu yana Mersin'de belediye otobüsü kullanan yolculara hizmet (!) veren duraklarla ilgili olarak düşüncemi belirtmiştim.

Aslında bir otobüs yolcusu olarak feryat etmiştim.

Otobüs durakları, MERSİN'in ne kış ve ne de yaz iklim koşullarına uygun olmayan bir düzen ile halka sözüm ona hizmet versin diye yaptırılmıştır.

Kışın, Mersin'e düşen güçlü yağmur altında, ne zaman geleceğini de asla bilemeyeceğiniz otobüsünüzü beklerken bu duraklara asla donunuza kadar ıslanmadan sığınamazsınız. Durağın hangi tarafında olursanız olun, bu yağışın sizi bir aptal gibi ıslatmasından da kurtulamazsınız.

Hele bir de yaz gelince!

Durağın altı önünden, yanından ya da arkasından daha kahredici ve hatta kalp hastası iseniz öldürücüdür. Bu durumda her yolcu, en yakında bulunan var ise, bir ağaç altı arar durak altında sıcak çarpmasından ölmemek için.

Bu durakların hem tavanı ve hem de yan ve arka camları, güneşin yakıcılığını sınırsız bir biçimde artırır. Hatta ben zaman zaman düşünmüşümdür, MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, bu durakları neden kenti AYDINLATMAK için bir güneş enerjisi üreticisi olarak kullanımı akıl etmez diye.

Bir keresinde yine MERSİN'in öldürücü sıcağında yolcuların sığınacak bir ağaç altı aradığı günlerde otobüslerde de telefon numarası da bulunan MERSİN BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESI'nin ÇAĞRI MERKEZİ'ni aradım. Karşıma çıkan kızcağıza, kim olduğumu söyledim, hatta belki etkisi olur diye radyo programcısı olduğumu da ilave ettim. "Bu durakların yolculara yazın ve kışın doğru dürüst sığınacak ve korunacak bir alan yaratmadığını, bunu sağlayacak bir tavan ve yan ve arka camlar kullanılmadığını, yaşlı ve engellilerin rahatça OTURABİLECEKLERİ kullanışlı bir bankın durak içinde bulunmadığını, bunların düzeltilmesi gerektiğini, kısacası hangi amaçla aradığımı açıkça söyledim ve ilgililere bu konuda bir şeyler yapmaları gerektiği konusunda şikayetimi ilettim.Hatta kelime kelime ne hakkında şikayetçi olduğumu da bu kızcağıza yanlış anlamasın diye not ettirdim."

Bir süre sonra telefonuma gelen mesajda "şikayetimin alındığını ve ilgilenileceğini" bildirir bir de mesaj geldi. Şaşırmadım desem yalan olur.

Bir gün sonra da şikayetimle ilgilenildiğini ve durumun düzeltildiğini ya da şikayet konusu sorunun halledildiğini bildirdiler. Bu mesaj geldiğinde, inanın tesadüfen belki de, aynı durakta bekliyordum ve durakta değişen hiç bir şey yoktu. Otobüslerini bekleyen insanlar aşağıda da gördüğünüz resimdeki gibi ve hatta bu durağın arkasına kendilerini güneşten korumaya çalışan yolcular kadar şansları olmadığından her yerlerinden ter akarak durak altı dışında birbirlerinin gölgesine yapışıyorlardı.

Aşağıdaki resim, Mersin Üniversitesi Hastanesi duraklarında çekilmiştir. Hastalar ve yakınları, yine ne zaman geleceği belli olmayan otobüsleri beklemek için durakların altında buldukları yarım metre kare gölgeye sığınmaya çalışmaktadırlar. Bunların içinde büyük bir olasılıkla kalp ve tansiyon hastaları, yaşlılar ve çocuklar da vardı.

Bu konuyu MERSİN RADYO KLİKYA'da da programcı arkadaşım Süleyman ÇELİKCAN ile defalarca konu etmiştik. Sanırım radyonun sesi Belediye duvarlarını aşıp ilgili kulaklara ulaşamadı. Yaz bitmeden, belki kulaklar değil de vicdanlar dıyar diye bbu kez de buradan çağrı yapıyorum:

Bu durakları MERSİN'in kışının yağmurları ile yazının yakıcı güneşini göz önüne alarak kullanışlı olarak yeniden tasarlayacak bir firmaya ihale edin.

Hem MERSİN halkı ve hem de iş adamları kazansın!

Yazıyı bitirmeden, MERSİN'in geçmişinde Atatürk Caddesi'nde tur atmaya çıkan halkın güneşten bizar olmaması için bu caddenin her iki tarafına üstü üzüm asmaları ile kaplı PERGOLALARI yapan - bugün yerinde yeller esse de- o günkü zor koşullarda çalışan Mersin Belediyesi Yetkililerine teşekkürü bir borç bildiğimi söylemek isterim.