Kent kültürü üzerine bilinmeyenleri cevaplamak ve unutulmaya yüz tutan kent kültürünün yaşatılması adına çaba sarf eden Mersin Büyükşehir Belediyesi, ilk defa düzenlenen söyleşi günleri ile kitapseverlerin Mersin’in değerlerinden olan halk sanatçısı Karacaoğlan’ın hayatını tanımasını sağladı.

1965 yılından bu yana Karacaoğlan’ı araştıran araştırmacı-yazar Abdullah Toroslu, 5. baskısı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yapılan ‘Karacaoğlan Yaşam Öyküsü’ isimli kitabını söyleşisinin ardından kitapseverler için imzaladı. Halk sanatçısı Karacaoğlan ile ilgili bilgi veren ve kitabını tanıtan Toroslu, Karacaoğlan hakkında merak edilen sorulara yanıt verdi.

Mersinli araştırmacı, yazar, öğretmen, eğitimci ve şair olan 94 yaşındaki Abdullah Toroslu gerçekleştirdiği söyleşisinde, Karacaoğlan’ın 17. yüzyılda yaşadığı rivayet edilen ve âşık edebiyatının en önemli şairlerinden birisi olduğunu belirtti.

“Bir şairin aldığı teşekkür para ile ölçülemez”

Söyleşiye katılanlara teşekkür eden Abdullah Toroslu, kültürün ana aracının kitap olduğunu dile getirerek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne buradan çok teşekkür ediyorum. Zamanlarından fedakârlık ederek kültüre hizmet veriyorlar. Bana soruyorlar kaç para aldın diye. Ben de diyorum hiç para almadım. Bu kitabı Anamur’a kadar yolladım, para almadım, ama teşekkür aldım. Bana şimdiye kadar 240 kişi telefon etti. Kitabını okuduk, yeni kitap istiyoruz diye. Bunlar bir yazar için para ile ölçülmez. Bu mutluluk para ile alınamaz” dedi.                          

Karacaoğlan’ın halkın düşünce, duygu, üzüntü, sevinç ve isteklerini dile getirdiğini belirten araştırmacı-yazar Toroslu, “Karacaoğlan arı Türkçe kullanarak bütün şiirlerini söylemiş ve yazmıştır. Karamanoğlu Mehmet Bey’in ‘1200’lü yıllarda bundan böyle çarşıda, pazarda, dergâhta Türkçe’den başka dil kullanmayı yasak eyledim’ diye çıkardığı fermana uyarak Karacaoğlan ömür boyu Türkçe şiirler söylemiş ve Türk dilini en saf en temiz şekilde kullanmıştır. Onun için şiirleri unutulmamış” şeklinde konuştu.

Karacaoğlan’ın şiirleri, kullanılan arı Türkçe sayesinde bugüne kadar geldi

Söyleşide Karacaoğlan’ın nereli olduğunun bilinmediğine vurgu yapan Toroslu, araştırmasını nasıl yürüttüğü ve Karacaoğlan’ın hayatını araştırmak için nereleri gezdiğini anlattı. Karacaoğlan’ın yaşadığı yer ile ilgili değişik rivayetler olmasına karşın, Mersinlilerin olduğu kadar Kahramanmaraşlıların, Gazianteplilerin ve Erzurumluların da Karacaoğlan’ı sahiplendiklerini belirten Toroslu, ‘Kozan dağlarından neslimiz’ dizesinin yer aldığı şiirden hareketle Karacaoğlan’ın Mersin’de hayatını sürdürmüş bir halk şairi olabileceğine dikkat çekti. Karacaoğlan’ın kaleme aldığı birçok şiirini söyleşi esnasında okuyan Toroslu, Karacaoğlan hakkındaki efsanelerden ve şiirlerinden hareketle hangi şehirleri gezmiş olabileceğinden söz etti. Elde bulunan belgelere göre Karacaoğlan’ın 16. yüzyılın sonları ve 17. yüzyılın başlarında yaşamış bir halk şairi olabileceğini belirtti. Karacaoğlan’ın kullandığı arı Türkçe sayesinde bütün şiirlerinin günümüze kadar unutulmadan geldiğini, şiirlerinin arı ve yalın bir Türkçe ile kaleme alındığını ifade etti. Şiirlerinde Karacaoğlan’ın çoğunlukla türkü türünde şiirler kaleme aldığından bahseden Toroslu, didaktik ve semai türünde de şiirler yazdığını belirtti. Karacaoğlan’ın doğa, ağaçlar, taşlar ve çiçekler dahil olmak üzere doğanın her türlü güzelliğini şiirleştirdiğini sözlerine ekleyen Toroslu, Karacaoğlan’ın şiirlerinin akıcılığı ve güzelliği sayesinde uzak ülkelere kadar adını duyurduğunu aktardı.

Söyleşi esnasında dinleyicilerin de sorularını yanıtlayan araştırmacı-yazar Toroslu, Karacaoğlan hakkında merak edilenleri de yanıtladı.

27 Kasım Pazartesi günü Abdullah Toroslu tarafından gerçekleştirilen ‘Karacaoğlan’ söyleşinin ardından, 8 Aralık Cuma günü Fikret Ünver ‘Mersin Tarihi ve Gazetecilik’, 15 Aralık Cuma günü Kudret Ünal ‘Müfide İlhan’ ve 22 Aralık Cuma günü de Turan Ali Çağlar ‘Toroslarda Yörükler’ adlı söyleşilerini gerçekleştirecek.