Seçer, “Mersin’in tarım, turizm, kültür, ticaret ve sanayi özelliklerinin ön plana çıkarılması, tanıtılması ve dünya kenti Mersin olabilmesi için yaşanabilir sağlıklı, mutlu, temiz bir çevre oluşturulması için mutlaka çevreye dair karşı karşıya kaldığı sorunları çözmeliyiz” dedi.
Seçer, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin yeni yönetimine “Hayırlı olsun” ziyareti yaptı ve odanın yönetim kurulu toplantısına katıldı. Değişen dünyada gündemin, özellikle son yıllarda insanlığın ortak endişesi haline gelen çevre ve çevre sorunları olduğunu belirten Seçer; turizm, tarım,  sanayileşme, şehirleşme ve hızla artan nüfus gibi sektörel faaliyetler sonucunda çevre sorunlarının da hızla arttığını söyledi.  Ülkemizde de çevre sorunlarının ve çevre bilincinin son yıllarda önemli gelişmeler kat ettiğini, bu konuda özellikle Avrupa Birliği (AB) ile müzakere sürecinde parlamentoda çıkartılan uyum yasaları ile önemli düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Seçer, “Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki çıkartılan yasalar ya uygulanmadı ya da eksik uygulandı. Bu durum da önemli sorunları beraberinde getirdi” dedi.
Her vatandaşın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının anayasal bir hak olduğunu vurgulayan Seçer, “Doğanın bizlere sunduğu nimetlerden yararlanacağız ama onu da koruyacağız. İhtiyacımız olduğu kadarını alacağız. Yerine yenilerini de koyacağız. Doğaya, bize sunduklar karşısında ihanet etmeyeceğiz” dedi.

MERSİN’DE SORUNLAR BİRİKTİ
Mersin'de birçok alanda çevre sorunları yaşandığına işaret eden Seçer, “Özellikle çarpık kentleşme ve imar konusu, güzel kentimizde büyük sorun oluşturuyor. Çarpık kentleşme, doğal yaşam alanlarının, ormanlık bölgelerin ve su yataklarının kullanıma açılmasına ve şehrimizin soluk almasının önüne geçiyor” diye konuştu. Kromsan Fabrikası’nın kimyasal atıklarının başlı başına bir sorun oluşturduğunu, akaryakıt depolama tesislerin ayrı bir sorun olduğunu hatırlatan Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü:  
“Dünyanın en verimli, en bereketli toprakları üzerinde oturuyoruz. Toprağımız temiz mi? Maalesef hayır. Sanayi tesislerinin atıklarını bertaraf ederken mevzuata uymasının sağlanması, geri dönüşümün teşvik edilmesi gerekiyor. Özellikle kış aylarında hava kirliliği Mersin'de hissedilir bir noktaya ulaştı. Akkuyu’da yapılan nükleer santral inşaatı ve batı Mersin’e yapılması düşünülen termik santraller, çimento fabrikaları başlı başına önemli çevre sorunları yaratacak yeni projeler olarak öne çıkıyor. Yine, Dana adasının orada balık çiftlikleri kurulması, çevreyle ilgili sorun yaratacak projeler arasında yer alıyor. Son yıllarda Mersin’de taşocaklarının sayısı hızla arttı. Neredeyse her yerde bir taşocağı var. Yine açıklarda demirleyen gemilerin artıklarını denize boşaltması da bir diğer sorun”

BAŞKA BİR MERSİN YOK
Çevrenin korunması ve yurttaşlarımızın çevre bilincinin gelişmesi konusunda belediyelere büyük görev ve sorumluluk düştüğünü belirten Seçer, “Belediyeler çevreyle ilgili ayırdıkları bütçenin önemli bir kısmı rutin olarak kentin temizliğine harcanmakta, ancak ne yazık ki çevreyle ilgili önemli yatırımlara yeterli kaynak ayırmamaktadır. Oysa çevre bilinci sadece yurttaşlarımızın mücadelesi ile değil, tüm paydaşların ortak çalışmaları ile ileri taşınabilecek bir konudur. Unutmayalım ki, başka bir dünya, başka bir Mersin yok. O nedenle, herkes sorumluluk almalı ve üzerine düşen sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir” diye konuştu.