Yaklaşık bir yıl önceydi, sabah 06.00 civarında otobüs Otoyoldan Mersin’e girdi.

Briket imalatçıları… Çavuşlu Sanayi Çarşısı Civarı… Kum- Çimento satıcıları… Badanalı- Badanasız evler… Gecekondular… Marangoz atölyeleri…  Arasından, yanlarından, önlerinden, arkalarından DÖNE DÖNE MEŞOT’A giriş yaptı…

Gelen yolcu peronları… Sonra da kaldırılan firma servislerinin yerini alan Otobüs Durakları…

Bilen var, bilmeyen var… Parası olan var, olmayan var… Yaşlısı var, genci var… Okuma yazma bileni var, bilmeyeni var… Hastası var, sağlamı var…

Bir kargaşa… Bir gürültü;

-Çarşıya, Pozcu’ya, Mezitli’ye, Demirtaş’a, Çevre Yoluna, 2. Çevre Yoluna, Üç buçuk çevre yoluna, KAÇ NUMARA GİDİYOR?

-Biletli mi, Paralı mı?

-Bilet… Kart… Neyse- ne… Nereden, nasıl alınacak?

Kimi otobüs firmalarına… Kimi Otogar Müdürlüğüne… Kimi Belediyeye… Kimi de, kimi kime şikayet edeceğini bilmiyor!..

Uygulama çok yeniydi, bir yıl önceydi… “Bir çaresine bakarlar” dedim kendi kendime…

Birkaç gün önce öğle 13.00 otobüsüyle lüks denecek bir konforla Ankara’dan Mersin’e yani MEŞOT’A geldim.

Gece 23.30- 24.00 arası… Kent kartım var… Otobüs duraklarına geldim. Bir dizi otobüs ışıkları söndürülmüş bekliyor.

“Bir sorayım?” diyerek “Toplu Taşıma Danışmaya” vardım, kimse yok, uykusu gelmiş bir özel güvenlik görevlisi;

“Kalkış saatleri orada yazılı” dedi kayıtsızca…

“Yazılı” dediği güya otobüs kalkış saatlerini içeren “El kadar bir kağıt” karınca duası gibi elle yazılmış, birkaç kere de karalanmış liste su dolabına iliştirilmiş …

Saat oldu 24.00… Çarşı yönüne en erken kalkış yapacak otobüs 60 dakika yani 1 saat sonra…

Bir tek ben değilim otobüs bekleyen…

Yaşlı bir karı- koca var… Ellerinde kocaman valizleri öğrenciler var… Kimi çarşı, kimi çevre yolu, kimi bilmem nereye gidecek onlarca gelen yolcu var…

İnanmak güç. Ama gerçek…

Neyse otobüs duraklarından “in- cin top oynuyor” misali karanlık yerlerden taksi durağına vardım.

Kent merkezi plaj yolu sahil yönüne 55.-TL. ödeyerek saat 13.00 civarı evime ulaştım.

Ankara’dan 40.-TL’ye yolculuk, Otogardan İnönü Bulvarına 55.-TL taksi parası…

Anlatsalar inanmazdım… “Abartıyorsunuz” derdim.

Sayın Burhanettin Reis çarşının göbeğindeki Çankaya Çay Bahçesini kaldırdınız ve adeta mini bir koruluk gibi neredeyse 60- 70 yıllık ağaçları kestirdiniz, mantar gölgelikler yaptırdınız, sanayi çarşısı sokakları gibi kirli beyaz ve siyah taşlar döşediniz, TAMAM!

Mersin’in en güzel yerinin, en güzel yerine yaptırılan ve trilyonlar harcanarak yapılan Deniz Parkı yıktınız, kaldırdınız, TAMAM!

Havadan- Karadan Raylı Sistem dediniz, “R” si bile, “H” si bile olmadı, olamadı, TAMAM!

Kültür Parkın YEŞİLİ kalmadı, iş makineleri, kamyonlar PARKA vızır vızır girip çıkıyor, TAMAM!

Şehir Hastanesine kent merkezinden ulaşım en seri 30- 35 dakika sürüyor,  TAMAM!

Atatürk Parkının ortasına Mini Lunapark’a izin verdiniz,(geçici de olsa) TAMAM!

Her şeye TAMAM… TAMAM DA… Hiç değilse OTOGARDAKİ bu soruna bir çözüm bulun LÜTFEN!

(Çeyrek yüzyıldır Başkansınız. İhtimaldir ki, yeniden ADAY olma niyetiniz vardır. Bu bağlamda başarılar dilerim ama son bir not;

Tarsus’ta sosyal demokratlar, 1 değil… 2 değil… 3 değil… Tam 4 defa göstere göstere, bile bile bölünerek 20 yıl Tarsus’u, son seçimlerde de yine sosyal demokratların OYNAR BAŞLIKLI olanlarının sayesinde Mersin’i rahatlıkla kazandınız…

25 YIL SONRA DA olsa sosyal demokratlar aynı yanlışlara düşmemeye kararlılar…

Benden söylemesi… )